Açıkçası;

Ayvaköy’ün adını yıllardır biliyor ve duyuyorduk ama bunca zamana değin hiç gitmişliğimiz ve görmüşlüğümüz yoktu.

Önceki gün;
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in teklifi ile, ilçenin en uzak yerleşim birimlerinden biri olan bu köyü görme fırsatımız oldu.

Ayvaköy;
Her ne kadar, mahalle statüsüne geçmiş olsa da hala klasik bir köy.

Nilüfer’in de 30’u aşkın kırsal mahallelerinden biri.

Eskiye oranla tek farkı, artık belde belediyesi Akçalar’dan değil, Nilüfer Belediyesi’nden hizmet alıyor olması.

Ve de;

Başta ulaşım olmak üzere Büyükşehir Belediyesi’nin de hizmet sınırlarına girmiş olması.

Ancak;

Yıllar önce mahalle statüsüne geçmiş olsa da fiziki olarak hiçbir değişiklik olmamış, anlatıldığına göre Ayvaköy’de.

Uzun bir yolculuğun ardından gittiğimiz Ayvaköy’ün en önemli özelliği, Uluabat Gölü’nü hayli yukarıdan görmesi, irili ufaklı tüm adalara kuşbakışı hakim olması.

Köy;

Zeytin, ayva, ceviz ve incir üreticisi bir köy.

Anlattığına göre;
Başkan Özdemir, seçim sonrasında ilçede kırsal kalkınmayı artırmak için Ayvaköy gibi bazı kırsal mahallelere tarım ve turizm hareketliliği getirmek için bir çalışma ekibi kurmuş.

Bunun için de “örnek köy” projesi geliştirilmiş.

Pilot köy olarak da Ayvaköy seçilmiş.

Çalışma ekibinin amacı, kırsal bölgelerin daha yaşanabilir, sürdürülebilir ve ekonomik olarak dinamik bir yapıya ulaşabilmesi.

Köyün daha belirgin hale gelmesi için de ilk etapta köyün adından da anlaşılacağı üzere köyün yüz yıllık tüm evlerinin ayva sarısı rengine boyanması kararlaştırılmış.

Bu amaçla;

Kalabalık bir ekiple birlikte biz de bu projenin içinde olarak Ayvaköy’ün evlerinin ayva sarısına boyanması işleminde duvarlara ilk fırçayı vuranlardan olduk.

Bir yanımızda;
Başkan Şadi Özdemir, diğer yanımızda CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’le ilk evin boyalarını biraz amatörce de olsa boyamaya başladık.

Sonrasında;
Çaylarımızı yudumlarken Başkan Özdemir şunu söyledi.

“Tarımdan vazgeçmiş gençlerimizin” dedi “Asgari ücretle fabrikalarda çalışmasını önleyip, köylerine dönmelerini ve tarımla uğraşmalarını istiyoruz”

Şunu da söyledi:

“Bu gençlerimizin, çalıştıkları fabrikalarda 1 yılda kazandıkları paranın, köylerinde 3 katını kazanmalarını sağlayacağız”

Formülü de açıkladı.

“Köylülerimiz üretecekler, bizler de satışını gerçekleştireceğiz”

Yani biraz da kazan-kazan durumu.

Üretici;

Ürettiğini direkt olarak belediyenin kooperatifi aracığıyla Bursalılar’a satacak, belediye de bu ürünlerin halka daha ucuz ulaşabilmesi için aracılık yapacak.

Bir de;

Şadi Başkan’ın şimdiden mesajını verdiği bir proje de vardı boya-badana yaparken.

Elimizde fırçalarla duvarları boyarken “Yakında, Gölyazı’ya yukarıdan bakmak için bir de seyir terası kuracağız. Bu bölge yakında çok canlanacak” dedi.

Anladığımız kadarıyla;
Beton kentten, daha yeşil bir kente, tarımsal kalkınmanın, kentten köye dönüşün hızlanacağı bir Nilüfer’in planlarını yapıyor Şadi Özdemir.