31 Mart seçimlerinden bu yana 8 ay geçti.
Malum.
CHP;
Bu son yerel seçimde, 1977 yılındaki genel seçimden sonra ilk kez birinci parti konumuna yükseldi ki büyük bir siyasi zafere imza attı.
Hatta;
Türk siyaseti için en önemli gösterge olan ülkenin en büyük şehri İstanbul’u yine CHP adayı aldı ki, kritik bir kırılma noktası oldu.
31 Mart’ta;
AK Parti’nin elindeki Büyükşehir ve il belediye sayısı 39’dan 24’e inerken, CHP’nin kazandığı Büyükşehir ve il belediye başkanlığı sayısı ise 21’den 35’e yükseldi.
Bursa da bu illerden biri oldu.
Cumhur ittifakının diğer partisi MHP’nin belediye sayısı da 31 Mart seçiminde 11’den 8’e düştü.
Bilindiği üzere;
AK Parti ise bu önemli seçimi ikinci sırada tamamladı ve 22 yılın ardından ilk kez bir seçim yenilgisi aldı.
Bursa’da da;
AK Parti, 8 aydır muhalefet partisi konumunda.
Çalışmalarını yakından takip ettiğimiz ulusal araştırma firması olan ORC Araştırma’nın Kasım ayı siyasi eğilimler araştırma sonucu geçti elimize bugün.
Çalışma;
Kasım ayında aralarında Bursa’nın da bulunduğu 28 şehirde 5460 katılımcı ile yaş ve cinsiyet grupları belirlenerek rastgele örnekleme metoduyla gerçekleştirilmiş.
Katılımcılara da;
Türkiye genelinde “Bu Pazar bir genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz” sorusu yöneltilmiş.
Şu sonuçlar elde edilmiş.
CHP: Yüzde 31.2
AK Parti: Yüzde 28.1
MHP: Yüzde 8.1
DEM: Yüzde 7.7
Yeniden Refah: Yüzde 5.0
İYİ Parti: Yüzde 4.3
Zafer: Yüzde 4.0
Bu çalışmanın sonuçlarına göre şu 4 yorum öne çıkıyor.
İlki;
31 Mart seçimlerinden bu yana Türk siyasetinde değişen bir şey görünmüyor.
CHP birinci olmayı, AK Parti de ikinci parti konumunu sürdürüyor.
Yani seçmen, CHP’ye 31 Mart’ta verdiği desteği 8 aydır sürdürüyor, AK Parti’ye verdiği uyarıyı da öylece tutuyor.
İkincisi;
Genel Başkan değişikliğinden beri İYİ Parti’de düşüş sürüyor.
2023 seçiminde TBMM’ye yüzde 10’luk bir oyla giren İYİ Parti, bugün için ciddi bir baraj tehlikesi içinde görünüyor.
Üçüncüsü;
AK Parti’ye karşı olarak 2020 yılında kurulan DEVA ve Gelecek Partisi’nin her geçen gün umudunu kaybettiği ve yavaş yavaş “diğerleri” grubuna doğru gittiği anlaşılıyor.
Dördüncüsü de;
Saadet Partisi’nin oy kaybında olduğu, yeni kurulan Anahtar Parti’nin iyi bir çıkış yakalayamadığı ve Zafer Partisi’nin de 31 Mart seçimlerine göre oy oranını koruduğu gözleniyor.