1989 yılından bu yana;

Büyükşehir Belediye Meclisi’nin toplantılarını takip ediyoruz.

Ama görüyoruz ki, günümüzün meclis toplantıları ile geçmiştekiler hiç mi hiç uyuşmuyor.

En büyük fark ise saygı.

Çarşamba akşamüzeri Büyükşehir’in yeni meclis toplantısı vardı.

Ve görüyoruz ki, Meclis’te iş çığırından çıkmaya başladı.

Daha önce de aktardık.

Seçimler 31 Mart gecesi bitti.

Büyükşehir’i CHP kazandı.

Ama AK Parti Grubu hala ve hala 8 ay geçmesine rağmen bu seçim sonucunu hazmedememiş görünüyor ki Bursa yararına artık bu seçim psikozundan kurtulmaları gerekiyor.

Siyasi bir kararla Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün, durduk yere CHP’li belediyelerin elinden aldığı tarihi yapıların sıcaklığı henüz yerini korurken…

Şimdi de;

Bir başka skandal Orhaneli’de patladı.

İlçenin AK Partili Belediye Başkanı Ali Osman Tayır, yıllardır Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından para harcanarak işletilen Göynükbelen Gençlik Kampı’nı, anlaşılamayacak bir kararla Spor Bakanlığı’na devretti.

CHP’nin

Grup Sözcüsü Yücel Akbulut, AK Partili Başkan Tayır’a net olarak sordu.

“Seçimlerde Büyükşehir’i AK Parti kazansaydı bu tesisi devredebilir miydiniz”

Şunu da sordu:
“Şimdi ne oldu da yıllardır Büyükşehir’in işlettiği ve sporcularımızın yararlandığı bu tesisten rahatsız oldunuz”

AK Partili başkan bu sorulara cevap veremiyor.

Vermesi de pek beklenmiyor çünkü Büyükşehir’i Alinur Aktaş kazansaydı, Başkan Tayır, bu tesisi Aktaş’a rağmen bakanlığa devretmek isteyebilir miydi?

Yapamazdı, o nedenle de susuyor şimdi.

Açıkça seçim yenilgisinin kızgınlığı kokuyor bu kararda.

Millet uzayda koloni kurmaya hazırlanırken, bizim kısır siyasetçilerin yaptığına bakar mısınız?

Sanki Bozbey’in babasının malı orası da, AK Partili Başkan, Bozbey’in elinden alıyor.

Şunu da söyleyelim.

Meclis’te CHP’li üyelerin bazı şehirlerdeki kayyum atamaları ile ilgili serzenişlerine AK Parti Grubu’ndan tepkiler geliyor.

Demokrasi konusunda da sert tartışmalar yaşanıyor.

Bu yönde;
Başkan Mustafa Bozbey’in Recep Altepe’nin görevden el çektirilmesine yönelik sözleri dikkat çekiciydi.

AK Partililer’e seslenerek;

“Demokrasiden bahsediyorsunuz, neredeydiniz Altepe görevden alınırken, niye sesinizi çıkartmadınız.

Ama biz çıkardık ve seçilen bir kişinin istifa ettirilmesine tepki gösterdik, hiçbiriniz ses çıkaramadı o zaman. O yüzden kimse bize ahkam kesmesin”

Meclis’i izleyen Bursalılar bilirler.

İnanılmaz gereksiz sataşma ve konuşmalar yapılıyor.

AK Partili bir meclis üyesinin sözleri de fazlasıyla çirkindi.

Başkan Bozbey’e hitaben;

“Seçim zamanı cuma namazlarına giderek halkı kandırdınız” gibi, hiç gereği olmayan, Meclis üslubuna yakışmayan ve de çok tehlikeli bir şey söyledi.

Bu da artık bardağı taşırdı.

Nitekim;
Başkan Mustafa Bozbey de sinirlenerek bu AK Partili üyeye “Sen kim oluyorsun da benim inancımı sorguluyorsun, kimsin sen” dedi.

Ardından da;
“Böyle düşündüğüne göre demek ki sen inancını, halkı kandırmak için yapıyorsun” diye de ekleyiverdi.

Dedik ya çok gereksiz, hatta haddini aşan sözler sarf ediliyor AK Parti kanadından.

Bu yapılan muhalefet değil.

CHP’liler de bunu bir provokatörlük olarak nitelendiriyorlar.

Nerede görülmüş, birisinin inancını sorgulamak, bunu da eleştirmek?

AK Partili üyeye mi düşmüş bu görev?

Başkan Bozbey de haklı olarak “Kimsin sen” diyerek AK Partili üyeye deyim yerindeyse cevabı yapıştırdı.

Yine;
Bursa’nın sorunlarının konuşulmasının ve çözüm üretilmesinin temel amaç olduğu Büyükşehir Meclisi’nde yine AK Partili üyenin bir başka söylediği de fazlasıyla provokasyon koktu.

Başkan Bozbey’e;

“Göreceksiniz, bu dönemi tamamlamakta zorlanacaksınız” dedi umursuzca.

Bozbey de bu kez;

Ne yapacaksın, kayyum mu atayacaksın yerime” deyiverdi.

Dedik ya;

Çok uzun yıllardır Meclis toplantıları izliyoruz.

Bugüne değin;
Hiçbir muhalefet üyesinin, Büyükşehir Belediye Başkanı’na “Göreviniz sona erdiğinde Bursa’da dolaşamayacaksınız” dediğini ne duyduk, ne de hatırlıyoruz.

Böylesine bir saygısızlık hiç yaşanmadı.

Ama bu dönem oluyor bunlar.

Ve AK Partili üyeler açık açık böylesine sözler sarf ediyorlar ki, Meclis’in saygınlığı da adeta dip yapıyor.

Hele ki;

İnsanların dini inancını bile sorgulayan ve güya alay eden bir muhalefet, Büyükşehir’de bugüne değin hiç olmamıştı.

Şimdi ise güya muhalefet etmek adına çok çirkin sözler sarf ediliyor, hatta iftiralar atılıyor.

Son yapılan Meclis’e dair son notumuz da şu.

Büyükşehir Meclisi kısa zamanda alınan kararlar ve oylamalar dışında çok zaman kaybediyor.

Grup Sözcüleri;

Meclis’in gündemiyle ve Bursa’yla ilgili olmayan o kadar uzun konuşmalar yapıyorlar ki herkesin gardı düşüyor.

Yahu Allah aşkına?

AK Parti Grup Sözcüsü Şahin Biba’nın tam 42 dakika süren ve Meclis gündemiyle hiç ilgisi olmayan, herkesin gardını düşüren o konuşması neydi öyle?

Şiba;
AK Parti’nin 2002’de iktidara geldiği zamandan bu yana gündemden alakasız bir şekilde hükümetin neredeyse tüm icraatlarını okudu durduk yerde.

Hükümetin 22 yıllık icraatları, bir yerel parlamentoda 1 saate yakın sürede tek tek okunur mu Allah aşkına?

Üstelik;

Kimse kendisine ya da partisine sataşmada bulunmamışken, gündemde de böyle bir madde yokken.

Orası TBMM mi?
Diyeceğimiz şu.

3.5 milyonluk Bursa zaten yıllardır çok şey kaybetti, kimliksiz bir kent haline dönüştü.

Şimdi de;

Çok çalışmak, Bursa adına çözümler üretmek gerekirken, böylesine basit uygulamalarla ve muhalefet adı altında yapılan bu kısır çekişmelerle yine zaman kaybetmeye devam ediyor.

Bu basit muhalefet tarzı yakışmadığı gibi, AK Parti’nin bu 31 Mart seçim psikozu bitmediği sürece de devam edecek görünüyor.