Ülkede;

Tam bir siyasi kriz yaşanıyor.

Gerçi;
İki üç yılda bir yaşanıyor bu siyasi kriz.

Üstelik;

Parlamentoya girme barajı yüzde 4 olmasına, yani oldukça demokratik olmasına yine hükümet kurulamıyor komşu ülke Bulgaristan’da.

Hatırlanacaktır;

4 Nisan’da parlamento seçimine gidilen Bulgaristan’da sandıktan yine kaos çıkmıştı.

Önemli oranda Türk nüfusun yaşadığı Bulgaristan’ın parlamentosu 240 milletvekilinden oluşuyor.

Hükümetin güvenoyu alabilmesi için de en az 121 milletvekili gerekiyor.

Normal şartlarda;
Bulgaristan’da tek başına bir parti iktidara gelemiyor.

Yani koalisyon gerekiyor.

Ülkenin Başbakanı Boyko Borisov’un Avrupa Birliği yanlısı partisi GERB, sandıktan birinci parti çıkmış ama çıkardığı 75 milletvekili ile eli kolu bağlanmıştı.

Sandık sonuçları şöyleydi:

GERB…31.2 (75 vekil)

İTN…….21.5 (51 vekil)

BSP…….17.9 (43 vekil)

HÖH…..12.5 (30 vekil)

DB………11.2 (27 vekil)

ISBW…..5.8 (14 vekil)

Görüldüğü üzere hükümeti 121 milletvekili ile kurabilmek için koalisyon gerekiyor.

Cumhurbaşkanı;

Rumen Radev, hükümeti kurmak için Başbakan Boyko Borisov’u görevlendirmiş ancak partisi GERB, koalisyon kuramayınca görevi iade etmişti.

Sonrasında da;
Cumhurbaşkanı, sandıktan ikinci parti çıkan İTN’ye görev verdi ancak İTN görevi anında iade ederek hiçbir partiyle koalisyon kurmayacağını açıkladı.

Şimdi ise;

Cumhurbaşkanı Radev’in görevi kime vereceği bilinmiyor.

Kaldı ki;

Yeni koalisyon seçeneği olsa bile, koalisyon kurulması mümkün görünmüyor.

Çünkü;

Solcu parti ISMW, Rusya yanlısı parti BSP, Başbakan’ın partisinin karşıtı olan DB ve Türk partisi HÖH’ün hiçbir ortak yanı bulunmuyor.

Hükümeti kurma görevi Türk partisi HÖH’e verilir mi, verilmez mi, verilirse Bulgar partileri, Türk partisinin Başbakanlığı’nda çalışır mı o da zor bir ihtimal görünüyor.

Bu nedenle akıllara yeniden, Türkiye’de ciddi bir oy potansiyeli olan çift vatandaşlı olan Türkler’in bu seçimde yeterince koordine edilememesi geliyor.

Eğer ki;

Türkiye’de çatı kuruluşu Bal-Göç, göçmen ağırlıklı illerde iyi koordine olabilse, insanları sandığa güçlü bir şekilde götürebilse, Türk partisi HÖH bu seçimden çok daha güçlü çıkabilir, daha fazla milletvekili ile temsil edilebilirdi ki, bu da yeni hükümet kurma çalışmalarında HÖH’ü çok avantajlı kılardı.

Ancak olmadı, olamadı.

Bal-Göç’ün yetersiz çalışmaları açıkça ortaya çıktı.

Öyle ki;

Bulgaristan’da seçime katılım oranı yüzde 49’da kaldı ki, sandık başına gitmeyen Türkler’in de sayısı bir hayli fazla oldu.

Bu tablo uyarınca da, şimdi komşu Bulgaristan’da yeniden sandık görünmüşe benziyor.

Umarız, bu hükümet kurma krizinden sonra olabilecek yeni bir genel seçimde, bu kez hatalardan ders çıkarılır ve Türk milletvekillerinin parlamentoya daha güçlü girmesi sağlanabilir.