Yaşananlar fazlasıyla şaşırtıcı.
Anlayabilmek de kolay değil.
Bursa’da;
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ekipleri, kentsel suları arıtmadan doğrudan Deliçay Deresi’ne döktüğü iddiasıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BUSKİ’nin Doğu Atıksu Arıtma Tesisi’ne 3 milyon 340 bin lira ceza kesti.
Birincisi;
Bu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi 20 yıldır AK Partili kadrolar tarafından yönetilirken bu BUSKİ’yi görmemiş de, 9 aydır CHP’de olunca mı görmüş?
Velev ki iddalar doğru olsun.
Şimdi mi aklına gelmiş bu kurumun yöneticilerinin BUSKİ’yi denetlemeleri?
20 yıldır neden denetlememişler, görevlerini yerine getirmemişler, yaşanan kirliliği görmezden gelmişler?
Bu durum, görevi kötüye kullanma değil midir?
İkincisi şu.
Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Bursa’nın ve Bursalılar’ın nasıl büyük bir tehlike altında bulunduğunu geçenlerde açıkladı.
Sarı’nın raporu şu 4 özet maddeyi kapsıyordu.
1- Nilüfer Çayı’ndan akan sıvı, su niteliğinden çıkmıştır.
2- Bu çaydan ekili alanlara yapılan tarımsal sulamanın derhal durdurulması gereklidir.
3- Çaya akıtılan atıkların yüzde 95’nin arıtıldığı resmi raporları doğru değildir.
4- Nilüfer Çayı’na atık deşarj eden bütün işletmeler bellidir.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, raporunda bir de şu notu eklemişti.
Marmara Denizi’ne oluşan müsilajın sebeplerinden birinin de Nilüfer Çayı’ndan akan zehirli kimyasal sıvı olduğunu belirtmişti.
Şimdi;
Böyle bir gerçek ortadayken, bunu da tüm Bursa yıllardır biliyorken acaba büyük ümitlerle Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürü olarak getirilen Hayrettin Eldemir neden hala Nilüfer Çayı’na zehir akıtan bu işletmeleri görmezden geliyor, bu işletmeleri neden koruyor?
Devletin bu kurumunun gücü sadece CHP’li belediyelere mi geçiyor?
Bursalılar;
Bu zehir deresinden akan sıvıyla yapılan tarımsal sulamadan yetişen sebze ve meyveleri yiyiyor ve potansiyel birer kanser hastası oluyorlar.
Böylesine büyük bir insan sağlığı felaketini de mi görmüyor bu kurum?
Bursa’da;
CHP’lisinden İYİ Partilisi’ne, Saadetli’sinden Yeniden Refahlı’sına kadar boşuna söylemiyorlar “Bursa’nın sahibi yok” diye.
Yazık ki ne yazık.