Gelinen nokta artık alarm veriyor.
Hem de fazlasıyla.
Üstelik;
Hem Türk Ceza Kanunu yeterli gelmiyor, hem de adalet mekanizması.
İzmir’de yaşanan şu son olay, toplumda adeta nefret uyandırdı.
Olay şu.
Bornova’da sivil bir polis memuru, özel aracını, kamuya ait normal bir cebe park etmek istiyor.
Ancak;
Bu cebin arkasındaki işletmeden çıkan insan kılıklı 4 kişi, oranın kendilerine ait olduğunu söyleyerek, polis olduğunu söylemesine rağmen bu kişiyi öldüresiye dövüyorlar.
Aracına da zarar veriyorlar.
Sonrasında olay büyüyor.
Çevredekilerin aramasıyla olay yerine polis ekipleri geliyor.
Ve anında müdahale ediyorlar.
Gelenlere de mukavemet eden 4 şehir eşkıyası, apar topar gözaltına alınıyor.
Ne ilginç ki;
Türkçeyi zar zor konuşan bu eşkıyalardan biri, polis aracına bindirilirken, kameraların önünde polisi tehdit ediyor ve “Seni delik deşik ederim” diyor.
Bir başka eşkıya da;
Polise “Buralarda artık karınla, çocuğunla gezemezsin” diyor, diyebiliyor.
Bu olay kameralara da yansıyor.
Haliyle, bu durum toplumda bir infiale yol açıyor.
Konuyla ilgili;
MHP’nin Bursa eski Milletvekili Hidayet Vahapoğlu çarpıcı bir paylaşım yaptı.
Yapmakla da kalmayıp, bu duygularını Beştepe’ye, İçişleri Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne de yolladı.
Şunu dedi Vahapoğlu.
“Hiç kimse, görevini yaptığı için devletin polisini/memurunu (sen artık karınla, çocuğunla gezemezsin) diye tehdit edememeli ve tehdit edecek cesareti bulamamalıdır.
Bu, demokrasi ya da özgünlük veya insan haklarının doğal sonucu değildir.
Burada tehdidin muhatabı o polis memuru değildir. Muhatap, devlet otoritesidir.
Bu şımarıklığı ve sebeplerini ortadan kaldıracak yasal ve idari önlemler bir an önce alınmalıdır”
Vahapoğlu’nu tanıyoruz.
Devlet kurumlarında önemli görevler üstlendi.
Öyle tahmin ediyoruz ki, bu cümleleri yazarken nezaketini kaybetmemeye büyük özen göstermiş.
Öğrendiğimize göre;
Bu şehir eşkıyaları tutuklanmışlar.
Ama;
Bu ceza yasalarıyla muhtemelen kısa bir süre sonra serbest kalacaklardır.
Bu eşkıyalar dua etsinler, bu haydutlukları Bursa’da olmadı.
İzmir Emniyeti ne yaptı bilemiyoruz ama bu eşkıyalar, memurunun üzerine titreyen Bursa Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu’na ve Bursa Valisi Erol Ayyıldız’a denk gelseydi, kaba tabir olacak ama Adliye’ye çıkarılıncaya kadar muhtemelen “analarından emdikleri süt burunlarından gelirdi”
Hep söylüyoruz.
Suçlularla mücadele için Türk Ceza Kanunu’nun acilen revize edilmesi gerekiyor.
Keza;
Şartlı salıverme ile adli kontrol şartı aynı anda uygulanabildiği için bazı suçlular cezaevine bile girmeden serbest kalabiliyor, yaptıkları da yanına kar kalıyor.
Belli ki yasanın uygulanmasında ciddi sıkıntılar ve eksikler var.
Nerede olduğu hiç önemli değil.
Bırakın düz vatandaşı;
Polis memurları bile artık, suçlular tarafından aileleriyle birlikte açıkça tehdit edilebiliyorsa, ortada çok büyük sorun var demektir.
Toplumda infiale yol açan ve devletin gücünü küçük gösteren bu şehir eşkıyaları, özel olarak cezalandırılmadıkları ve afişe edilmedikleri sürece, devletin gücü zan altında kalacaktır.