Kutlu Parti, 2024 yılında tarihçi ve siyasetçi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu tarafından kurulan ve Türk siyasetinde yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan bir siyasi partidir. Parti, 13 Haziran 2024 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na kuruluş başvurusunu yapmış ve 28 Haziran 2024'te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından faaliyette olan siyasi partiler arasında kaydedildi.

İşte bugün sizlere Yusuf Halaçoğlu Hocamızı ziyaretimizi ve Kutlu Parti’yi anlatmaya çalışacağım.

Bazı anlar vardır… Öyle sessiz, öyle vakur, öyle derindir ki kelimeler yetersiz kalır. İnsan bir bakışa, bir cümleye, bir huzura mahkûm olur. Zaman durur sanki. Duygular kelimelere sığmaz. İşte böyle bir anı yaşadım; bir ilim çınarının gölgesinde, sessizce duran bir şerefin tanığı oldum. Ankara temaslarım kapsamında, Kutlu Parti Genel Merkezinde, Türk tarihçiliğinin abide ismi, Türk milletinin hafızası, ilmin, izanın ve duruşun adı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nu ziyaret etme bahtiyarlığını yaşadım.


Bu bir nezaket ziyareti değildi sadece. Bu bir gönül buluşmasıydı. Bu, tarihle yüzleşme, hafızayla barışma, milletin derin köklerine uzanma çabasıydı. Bu, susarak öğrenmenin, dinleyerek doymanın, anlamaya çalışarak büyümenin kıymetli bir yolculuğuydu. Onunla aynı ortamda bulunmak, bilgiyle yoğrulmuş bir ömre tanıklık etmek gibiydi.
Her çağın kendine has büyükleri vardır. Ama bazıları çağlara sığmaz, çağları aşar. Onlar konuşmaz, tarih konuşur. Onlar susar, ciltlerce kitap dile gelir. Yusuf Halaçoğlu Hoca işte o nadir isimlerden biri… Hem bir tarihçi, hem bir arşiv bekçisi, hem bir millet sevdalısı hem de son derece mütevazı bir aksakallı. Sadece akademik titrlerle anılacak biri değil, aynı zamanda bu milletin ruhunu taşıyan, hafızasını koruyan bir bilge.
Ziyaretimiz esnasında tarih konuşuldu, ama kuru akademik bilgiler değil; yaşayan, nabzı atan, can taşıyan bir tarih… Osmanlı’dan günümüze kadar pek çok dönemi konuştuk. Arşivlerin ne kadar kıymetli olduğunu, belgelerin hangi değerlerle yazıldığını, tarihin nasıl istismar edildiğini konuştuk. Ve şunu bir kez daha anladım: Tarih sadece geçmişin bilgisi değil, aynı zamanda bugünün ve yarının vicdanıdır.
Ülke gündemine dair de çok şey konuştuk. Sessiz ama derin analizler yaptı Yusuf Hoca. Siyasi tartışmaların ötesinde, milletin gerçek gündemine, ahlaki yozlaşmaya, eğitim sistemine, toplumsal çözülmelere dair fikirlerini paylaştı. Konu ne olursa olsun; konuşurken gözlerinde hep bir sorumluluk vardı. ‘Ben bu milletin evladıyım, bu milletin hafızasını korumalıyım’ diye haykıran bir sorumluluk.
Kutlu Parti üzerine de konuştuk. Partinin adını neden böyle koyduğunu, neyin ‘kutlu’ olduğunu anlattı. Bu kutluluk; makamdan, mevkiden, iktidardan değil; milletten, tarih şuuru ve ahlaki duruştan geliyor. Yusuf Halaçoğlu'nun liderliği, kuru bir siyaset değil; bir duruşun, bir tavrın, bir ahlakın yansıması. Bu partideki her adımın bir vicdanı temsil ettiğini söylediğinde, siyasetin de nasıl erdemli bir alan olabileceğini düşündüm.

Yusuf Halaçoğlu, 2024 yılında "Kutlu Partisi"ni kurarak Türk siyaset sahnesine yeniden adım attı. Halaçoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi'nde üç dönem milletvekilliği yaptıktan sonra, İYİ Parti'nin kuruluşunda yer almış ancak 2018 seçimlerinden sonra parti yönetimiyle yaşadığı fikir ayrılıkları nedeniyle İYİ Parti'den istifa etmişti . Yeni bir siyasi oluşum kurma kararı, Türkiye'nin içinde bulunduğu belirsizlik ortamının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Halaçoğlu, mevcut siyasi ortamda muhalefet partilerinin iktidar olmasının pek mümkün görünmediğini belirterek, büyük bir siyasi boşluğun varlığını vurguladı.

Kutlu Partisi, sağ, sol ve merkez gibi Batı'nın empoze ettiği kavramları reddederek, doğrudan vatansever bir anlayışla yola çıktığını açıkladı. Halaçoğlu, partisinin adını Türkçe ve anlamlı bir kelime olan "Kutlu" olarak seçtiklerini belirterek, "Kutlu"nun iyilik, güzellik ve bolluk anlamlarına geldiğini ifade etti . Parti, Atatürk'ün milli mücadeleye girişindeki gibi sağ-sol merkez gibi anlayışlardan bağımsız olarak, vatanını seven ve fedakarca davranan herkesi kucaklamayı hedefliyor.

Kutlu Parti, Türk milletine hizmet etmek amacıyla yola çıkmış, liyakatli ve geçmişi temiz bir kurucular kurulu tarafından şekillendirilmiştir. Parti, sağcı, solcu veya merkezci gibi Batı'nın empoze ettiği ideolojik sınıflandırmaları reddederek, vatansever bir anlayışla siyaset yapmayı hedeflemektedir .

Ve önemli bir iki konu daha…

Kutlu Parti, eğitimden hukuk sistemine, tarımdan hayvancılığa, sağlıktan ekonomiye kadar geniş bir yelpazede ciddi çalışmalar yapmayı hedeflemektedir. Parti, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni kabul etmemekte ve denetlenemeyen bir sistemin devletleri çökerttiğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yeniden teşkilatlandırılacağını belirtmektedir .
Halaçoğlu, Kutlu Partisi'nin doğrudan iktidara yönelik kurulduğunu ve hiçbir muhalefet partisiyle muhatap olmayacaklarını belirtti. Parti, iktidar yanlış yapıyorsa yanlış, doğru yapıyorsa doğru dererek, eleştirilerini ve takdirlerini objektif bir şekilde sunmayı amaçlıyor. Ayrıca, parti içi harcamaların şeffaf bir şekilde paylaşılacağını ve devlet desteği yerine kendi imkanlarıyla seçimlere girmeyi tercih ettiklerini ifade etti.

Oturduğum sandalyede bir ziyaretçi gibi değil, adeta bir talebe gibi hissettim kendimi. Her kelimesi, sanki taşlara işlenen bir kitabe gibi. Her bakışında bir medeniyetin izleri vardı. Sadece konuşmak değil, göz göze gelmek bile insanı düşündürüyordu. Elini sıktığımda içimden tek bir şey geçiyordu: 'Hocam, iyi ki varsınız.'
Bugün Yusuf Halaçoğlu gibi insanlar hâlâ aramızdaysa, hâlâ konuşabiliyorsa, biz bu milleti unutmamışız demektir. Bu ülke için umutsuzluğa düşmeye gerek yok. Çünkü ilmin, adaletin, ahlakın ve hafızanın hala yaşayan neferleri var. Bizlere düşen; onların sözlerine kulak vermek, onların yolunu açmak ve izlerini takip etmek…
Gençlerimize çağrımdır: Gidin, bulun, dinleyin Yusuf Halaçoğlu gibi çınarları. Tarih kitaplarında okuyacağınızdan fazlasını birkaç saatlik sohbette öğrenebilirsiniz. Çünkü onlar sadece anlatmazlar; yaşatırlar. Onlar, tarihin ete kemiğe bürünmüş halidir.


Son olarak, bu ziyaret benim için bir hatıradan öte bir emanet oldu. Bu emanet; tarihimize sahip çıkma, hafızamızı koruma ve vicdanlı kalma emaneti… Yusuf Halaçoğlu gibi değerli bir büyüğün duasını almak, ömrüme işlenmiş bir onurdur.
İyi ki varsın Yusuf Hocam… Seninle aynı çağda yürümek, seninle göz göze gelebilmek, sana 'hocam' diyebilmek… Hayatımın en büyük şereflerinden biridir. Rabbim sana uzun ömür, sağlık ve huzur versin. Sen oldukça biz de tarihimizi, kimliğimizi ve yolumuzu unutmamaya devam edeceğiz.