Adeta irin gibi Bal-Göç’te yaşananlar.

Resmen rezalet akıyor.

Öyle ki;

Neredeyse her gün bir skandal yaşanıyor Bal-Göç’te.

Bu aktaracağımız olay da yepyeni, fırından yeni çıkmış sımsıcak bir rezalet!

Hatırlanacaktır;

Toplu üyelik yazılımı hadisesi vardı Bal-Göç’te.

Hani o;

Geçmişte boş bırakılan eski bir sayfaya sığsın diye yüzlerce ismi, adının baş harfini yazmak suretiyle küçük küçük yazılarla sayfaya sığdırmaya çalışanlar vardı ya Eylül ayında.

İşte;

O operasyonun mimarlarından biri de Genel Başkan Yardımcısı sıfatı olan Gülver Deniz diye bir kadındı.

Bu kadın, Telekom’dan emekli bir zat.

İşte bu kişi;

Eylül ayında yapılan yüzlerce üyeyi bir iki sayfaya sığdırmakla kalmayıp, kararın altına da göğsünü gere gere adını ve imzasını atanlardandı.

Çünkü o dönemde Emin Balkan’ı destekliyordu.

Tüm çabası Emin Balkan içindi.

Çünkü;

Turhan Gençoğlu’na yakın olan Gülver Deniz adındaki bu zat, Gençoğlu’nun da o dönemde Emin Balkan’ı desteklediğini biliyordu.

Yani bir nevi oyunun parçasıydı.

Ne var ki;
Zaman içinde Gençoğlu ile Balkan’ın arası bozuldu.

Çünkü;

Gençoğlu’nun, Emin Balkan’a başkan seçilmesi halinde bir takım isimler verme teşebbüsünde bulununca Balkan’ın rest çektiği ve “hayır, sizin boyunduruğuna giremem” dediği çok konuşuldu.

Gençoğlu’na;

“Bu derneği vesayetten kurtaracağım ben. Sizin vereceğiniz isimlerle ben çalışmam” dediği de camiada kulaktan kulağa yayıldı.

Doğru da yaptı Emin Balkan.

Çünkü;

Böyle bir durumda davul kendisinde olacak, tokmak Gençoğlu’nda olacaktı.

İşte bunun üzerine kartlar yeniden karıldı tarihinin en berbat dönemini geçiren Bal-Göç’te.

Ve bakın bu sefer hangi rezillik çıktı ortaya?

Bu biraz önce bahsettiğimiz Gülver Deniz adındaki Genel Başkan Yardımcısı kadın var ya?

Bir süre önce yapılan yönetim kurulu toplantısında, yönetim kurulunun rızası olmadan karar defterini aldığı ve Eylül ayında topluca üye yapılan kararın altındaki imzasını sildiği, karaladığı çıktı ortaya.

Yetmeyip, bir de sayfanın minnacık bir köşesine, bu toplu üyelere itiraz edecek şekilde şerh düşmeye kalktığı da çıktı ortaya.

Bunu da;

Yöneticilerden Ayhan Işık ile Sadık Yılmaz’ın gördüğü belirlendi.

Allah aşkına;
Şeytanın aklına gelmez böyle bir şey.

Bakar mısınız Gülver Deniz’in yaptığına?
Tabi bu bir suç.

Çünkü;
Hukuken, geçmiş tarihli bir kararda atılan imzayı 3 ay sonra geri alıp, üzerini karalama ve geçersiz kılmaya çalışmak cezai sorumluluk doğuruyor.

Bu da;

“Özel evraktaki yazının değiştirilmesi, yeni yazı eklenmesi, imza ve tarihin silinmesi veya değiştirilmesi evrakta sahtecilik suçunu meydana getirir” denilen TCK’nın 207. maddesinde açıkça yer alıyor.

Dahası;

“Özel evrakta sahtekarlık suçunun oluşması için, zararın oluşması şart olmayıp zarar ihtimalinin bulunması da yeterlidir” denilen Yargıtay’ın da bir kararı var bu konuda.

Yani burada;
Gülver Deniz isimli bu kadın yönetici, daha önce kendi imzasıyla yapılan toplu üyeliklerin iptalini sağlamak isteyerek, kongrede oy kullanacak hazirun listesiyle de oynamış oluyor.

Bakar mısınız bu kişinin yaptığına?

Desteklemediği kişi kongreyi kazanmasın diye neler yapmış kadın?

Şimdi bu zat, delilleriyle birlikte Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet edildi, cezalandırılması istendi.

Deliller de sağlam.

Hem, karar defterinin derhal grafoloji’ye gönderilip incelenmesi isteniyor hem de olaya tanıklık edenlerin ifadeleri ve görüntülerinin varlığı belirtiliyor.

Bu nedenle de;

“Özel evrakta sahtecilik” suçundan yargılanması isteniyor Gülver Deniz’in.

Şunu da belirtelim.

Gençoğlu’na yakın olan bu kadın yönetici, Veli Öztürk’e bir gecede darbe yapıp kendisini Genel Başkan ilan eden Gökhan Sözüçetin’in yeni yönetiminde de Genel Başkan Yardımcısı olarak kaydettirdi kendisini.

Dernekte darbe yapıp kendini Başkan ilan eden Sözüçetin de Turhan Gençoğlu’nun öz be öz yeğeni olduğuna göre şimdi sahtekarlık suçlamasıyla Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet edilen Gülver Deniz adlı bu kişinin bu işi niye yaptığını, fikren 180 derece niye döndüğünü, kime hizmet ettiğini anlamak da hiç zor olmasa gerek değil mi?