Giderek artan covid vakaları, en sonunda 15 günlük kısmi kapanmayı da beraberinde getirdi.

Hızla yaygınlaşan salgınla birlikte artan vakalar sıralamasında Türkiye, ilk sırada görülüyor.

Pandeminin daha da yayılmaması için alınan karar uyarınca pek çok işyeri yeniden kapandı, şehirlerarası yolculuklar yasaklandı, sokakta bulunma saatleri de azaltıldı.

Ne yazık ki;
Aşılama ve bireysel korunma dışında şu anda bir çare görünmüyor.

Görünen tablo;

Aylardır yaşanan toplumsal durağanlığın daha da süreceği.

Tabi;

Bu büyük sıkıntının, toplumsal psikolojiye etkileri kadar ekonomik boyutu da büyük önem taşıyor.

Mesela;

Geçen yıldan beri deyim yerindeyse yaprak kımıldamayan sektörlerden biri de seyahat acentaları.

Aylardır iş yapamayan bu iş kolunun çalışanları, pandemide en çok etkilenenlerden.

Açıkçası;
Toplumdaki beklenti gibi,
nisan ve mayıs aylarından sonra genel bir ferahlama bekleniyordu.

Ne var ki;

İlk kez uygulanan 15 günlük kısmi kapanma kararı, yeşeren umutları da yitirdi.

Zaten;
Yurt dışı turları aylardır yapılamazken, yurt içi turizm hareketliliğinin de geçen yıldan pek farklı olması beklenmiyor.

Bu yönde görüştüğümüz Bursa’daki turizm firmalarından BGU Turizm’in sahibi Nevzat Ünlü, bacasız sanayi olarak adlandırılan iş kollarındaki sıkıntıyı anlattı.

Geçen yılı kayıp olarak geçirdiklerini, bu yıldan biraz umutlandıklarını ancak yaklaşan yaz mevsiminin de artan vakalar doğrultusunda yine kayıp göründüğünü anlatan Ünlü, sektörün batma noktasına geldiğini ve pek çok seyahat acentasının ya kapandığını ya da çalışanlarının uzun süredir ücretsiz izinde olduğunu ifade etti.

Bunu da;

1 yılı aşkın süredir kasasına hiç para girmeyen arkadaşlarımız var” diyerek anlatan Ünlü, geleceğe dair hiçbir planlama yapamadıklarını da söyledi.

Herkes gibi Nevzat Ünlü de haklı.

Şu dünyayı durduran hastalık sona erecek, toplumsal hareketlilik hareketlenecek, piyasalar canlanacak ki tüm sektörler can bulsun.

Şu anda Ramazan ayındayız.

Kısmi kapanmanın da ilk günlerindeyiz ve yaklaşan Ramazan Bayramı’nın hem kaç gün olacağı, hem de bayramda kısıtlamaların yaşanıp henüz bilinmiyor.

Aslında turizmciler iki yönden sıkıntı içinde.

Yurt içinde bu yaşananların yanı sıra, işin bir de yurt dışı ayağı var.

Keza;

Dünya genelinde yaşanan pandemi nedeniyle, yurt dışı seyahatleri de 13 aydır durmuş durumda.

Ve bir de işin yükselen döviz ayağı var.

Temennimiz dünyanın bir an önce eski normale dönmesi ama seyahat acentalarını bekleyen bir başka sıkıntı da dolar ve euro’nun çok yüksek olması.

Hatırlanacaktır;
Pandemi öncesine değin özellikle uzun bayram tatillerinde
Yunan adaları, dış turizmin en gözde yerleriydi Türk tatilciler için.

Hem mesafe kısa, hem de ekonomikti bu yurt dışı tatilleri.

Ama 1 euro’nun 9.6 lira olması, Euro bölgesindeki ülkelere olan seyahatleri de kısıtlayacak görünüyor turizmcilere göre.

Ve eski tatillerin artık pek olamayacağı görüşü hakim.

Keza;

Yurt dışı artık çok daha pahalı.

Örneğin;

Avrupa’da 4-5 euro’ya satılan 0.5 litrelik su bile, bizim paramızla artık yaklaşık 50 lira yapıyor.

Ya da geceliği 120-150 euro olan konaklama bedelleri, bizim paramızla 1400 lirayı buluyor ki, yurt dışına tatil amaçlı çıkmak artık eskisi gibi pek kolay olmayacak.

Haliyle;

Müşterilerinin eskisi gibi yoğun olmama ihtimali, turizmcileri, pandemi bitiminde bu yönden de fazlasıyla vuracak görünüyor.