Konuyu;

Bursa gündemine ilk getirdiğimizde yankısının büyük olacağını tahmin ediyorduk.

Nitekim de öyle oldu.

Nilüfer’de;

Dağyenice bölgesinin Akçaalan mevkiinde tarım arazisi üzerine tamamen kaçak olarak inşa edilen ve her biri özel havuzlu 19 adet ahşap villa meselesi, Nilüfer Belediyesi’nin de artık ayrılmaz bir parçası oldu.

Konuyu gündeme getirdiğimizde ilk karşılaştığımız, bu kaçak ahşap villaların yasallaştırılmaya çalışılmasıyla ilgili bazı kişilerin uğraştığını öğrenmiştik.

Hatta;

Kendine iş edinen bazı siyasilerin bu konuyu takibine aldıkları da ortaya çıkmıştı ki, skandal patlayınca bu siyasiler ellerini eteklerini bu işten çekmeye başlamışlardı.

Konu büyüdü.

Artık Bursa’nın gündemine de iyice yerleşti.

Yapılar, İmar Kanunu’na göre külliyen kaçak!

Ruhsatı bulunmadığı için bu yapıların öyle yeşil alan bağışı ile yasal hale getirilmesi de mümkün değil.

Dediğimiz gibi inşaat ruhsatı yok çünkü.

Getirilmeye çalışılırsa da tamamen suç olur, altına imza atanlar yargılanırlar.

Tarlaya yapılmış tam 19 tane özel havuzlu ahşap villa.

Nilüfer’de öylece duruyor.

Bugün;

Bu yönde bir gelişme oldu.

Anladığımız kadarıyla Nilüfer Belediyesi yönetimi de bu kaçak ahşap villa meselesinden kurtulmaya, kamuoyunu rahatlatmaya çalışıyor.

Keza;

Bugün belediye içinden resmi bir belge servis edildi Bursa kamuoyuna.

O belge;

Söz konusu kaçak villalara ilişkin alınan encümen kararı.


Bu kararda;

Belediye Başkanvekili olarak Gökçe Güney’in, encümen üyeleri Neşe Özçelik’in, Ali Sezgin’in, Demirhan Aslan’ın, Mal Hizmetleri Müdürü Hatice İlgi’nin, Plan ve Proje Müdürü Sinan Sarıbal’ın imzaları var.

Karar;

Dağyenice’nin Akçaalan mevkiinde tarla vasfındaki araziye yapılan çok sayıdaki bu havuzlu ahşap villaların, İmar Kanunu’na göre kaçak olduğunu yıkılmasını içeriyor.

Yine;

Kılıç ailesine ait olduğu yazılan bu Encümen kararında bir de 617 bin 632 liralık bir para cezası kesilmiş ve inşaata durdurma kararı çıkmış görünüyor.

Bir de…

Bu encümen kararına göre, 1 ay bir süre verilmiş kaçak villaların sahibine, villaların yıkılıp arazinin eski haline getirilmesi için.

Aksi halde;

Bu kaçak ahşap villaların Nilüfer Belediyesi tarafından yıkılacağı ve yıkım masraflarının da kaçak inşaat sahiplerinden tahsil edileceği de karar altına alınmış.

Ancak;

Bugün servis edilen bu belediye evrakında tarih, 29 Mayıs 2024 olarak görünüyor.
Yani;

Yıkım kararı bu tarihte alınmış belediye encümeni tarafından.

Ne var ki,

Bu tarihin üzerinden 2 aydan fazla bir süre geçmiş.

Yani;

Nilüfer Belediyesi, encümenin aldığı yıkım kararını uygulamadı.

Bu da akıllara başka sorular getiriyor.

Acaba;

Alınan bu yıkım kararı, verilen 1 aylık süreyi fazlaca geçtiği halde neden uygulanmıyor?

Kamuoyu henüz bu kaçak ahşap villalardan habersizken alınan bu yıkım kararı sonrasında araya aralarında bazı siyasilerin de bulunduğu hatırlı(!) kişiler mi girdi ya da Başkan Şadi Özdemir’e baskı yaptı?

Nilüfer Belediyesi;
Şimdi alınan bu yıkım kararını uygulamakla mükellef.

Nitekim;

Encümen kararında imzası bulunan belediye meclis üyeleri ile bürokratlar da her geçen gün itham altında kalmaya devam ediyor.

Bu arada;

Nilüfer Belediyesi’nin aldığı bu yıkım kararını uygulamaması meselesinin CİMER’e gittiği bilgisini de paylaşmış olalım.

İmar Kanunu’na göre, imarı bulunmayan yerlerde inşaat ruhsatı bulunmadan yapılan her yapı kaçak yapı olduğundan ve bu 19 kaçak ahşap villa için Nilüfer Belediyesi Encümeni’nden de yıkım kararı çıktığına göre, artık geri dönülmez bir noktaya gelindi.

Şu bir gerçek.

Nilüfer’e kaçak olarak kondurulan ve hakkında yıkım kararı da bulunan bu özel havuzlu 19 adet ahşap villa, bir an önce kanun uygulanmadığı yani yıkılmadığı sürece, şehrin ve siyasetinin gündeminde kalmaya devam edecek.

Az önce de aktardık.

Konunun uzmanları, bu konu afişe olduğundan beri ısrarla söylüyorlar.

Bu kaçak villaların inşaat ruhsatı bulunmadığı için, ruhsatlandırılması, yani “yeşil alan”, “para” ya da “kreş yapımı” bağışı ile yasal hale getirilmesi de kesinlikle mümkün değil.

Bir de;
Bu kaçak villalar, öyle tinyhouse falan da değil.

Bayağı bayağı temeli olan ve üzerine 2.5 kat çıkılan bildiğiniz 2+1 ev.

Dahası hepsinin de özel havuzları var.

Bu hali bile;
Bu komple kaçak bölgenin, basit bir hobi evi olmadığının en büyük ispatı zaten.

Bu nedenle merak edilen;

Nilüfer Belediyesi’nin yeni yönetiminin ve Encümen’inin böylesine büyük ve tehlikeli bir yükü daha sırtlarında ne kadar taşıyacakları ve bu yükten ne zaman kurtulup, kamuoyu vicdanını rahatlatacakları?