Hatırlatmayı;

Bursa için düşünen, üreten insanlardan biri olan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın efsane başkanlarından Gürkan Kanbir hatırlattı.

Yasa çok açık.

3194 sayılı İmar Kanunu.

Yapı ruhsatı ve yapı ruhsatı eklerine aykırı olarak yapılan tüm imalatlar “kaçak inşaat” statüsüne girer.

İmalata aykırı yapıldığı tespit edilen yapılara, 30 gün süre verilerek imalatını düzeltmesi istenir.

Eğer ki;
Bu süre sonunda kaçak kısımları düzeltilmeyen ruhsatlı yapıların bu bölümleri yıkılır.

Para cezası yanında, haklarında da suç duyurusunda bulunulur.

Yanı sıra;

Tarla, bağ, bahçe gibi hiçbir imarı bulunmayan alanların üzerlerine kondurulan ve içeriği ne olursa olsun, her yapı da “kaçak inşaattır”

İşin ilginci;

Belediyelerin hiçbir şekilde “imar affı” yetkisi de yok.

Kaldı ki;
Bugün Nilüfer’de sayıları 100’ü aşkın ruhsata aykırı fazlalığı bulunan tüm yapıların, belediyeden yapı kullanma izni alamamasının da nedeni bu.

Yani;
Belediye isterse, tek bir çivi bile çaktırmaz.

Ancak;
Nilüfer’de işler pek böyle gitmiyor.

Nilüfer’de sayıları 100’ü aşkın sorunlu yüksek katlı ve fazlalıklı yapının inşaatları bu yüzden tamamlanamıyor.

Konuyu dün de aktardık.

Paylaşım rekoru kıran bu yazımız, Nilüfer’de ayyuka çıkan krizin hiç de kolay sonuçlanamayacağını belirtiyordu.

Bir de,

Bu konuda ne çok aracı varmış meğerse.

İsimlerini yazsak, kuyruk olur.

Belediye meclis üyelerinden, partililere, müteahhitlerden bazı iş insanlarına değin ne çok ara bulmak isteyen gönüllü(!) varmış meğerse.

Bir solukta kaçak yapı sahiplerine ve inşaatında fazlalık bulunduğu için yapı kullanma izni alamayan müteahhitlere gidip “sorunu kendilerine göre çözmek isteyen” belediye meclis üyelerinin sayıları da giderek artıyor.

Onları buradan uyaralım.

Bu sıfatını kullanıp öyle koşuşturanlar var ki, isimleri artık ayyuka çıktı neredeyse.

Yahu Allah aşkına.

Geçenlerde aktardık.

Nilüfer’in;

Dağyenice bölgesinin Akçaalan mevkiindeki 5 bin metrekarenin üzerindeki bir tarlada yapımı süren her biri özel havuzlu 19 adet kaçak ahşap villanın yıkılmaması için bile koşuşturan belediye meclis üyeleri var.

Normalde;

Nilüfer Belediyesi’nin, bugüne değin görmediği ya da görmezden geldiği bu tamamı kaçak 19 adet havuzlu ahşap villayı yıkması gerekirken, yıkılmaması için uğraşan meclis üyeleri var, iyi mi?

Başkan;
Şadi Özdemir’in talimatıyla önceki gün Alaaddinbey Mahallesi’nde 3 bin metrekarelik bir tarlaya yapılmaya çalışılan inşaat yerle bir edildi.

Dağyenice’de ise;

Nilüfer Belediyesi’nin nedense işlem yapmaktan imtina ettiği 5 bin metrekarenin üzerinde yapılan 19 adet kaçak ahşap villa, Şadi Özdemir yönetimindeki Nilüfer Belediyesi’nin kaçak yapı ile mücadelesine gölge düşürmüyor mu?

3194 sayılı İmar Yasası’na rağmen bu kaçak yapıları görmezden gelebilmenin cesaretini kim ya da kimlerden alıyor acaba, belediyenin ilgili birimleri?

Yaptıklarının suç olduğunu, tüm bunların kayda geçtiğini, bu konuda yargılanabileceklerini bilmiyorlar mı?

Bu talimatı verenler de, suça ortak olmuyorlar mı?

Belediyenin yeni yönetimine iletelim.

Dağyenice’de;
O kaçak ahşap villaların adı “belediyenin torpilli villaları” diye geçiyor!

CHP’li belediye yönetimini;

CHP’li belediye meclis üyesi sıfatıyla sözüm ona çözüm bulmaya zorlayan, bunu yaparken de kendi menfaatlerini düşünen bazı isimlerin, inşaat sorunu bulunanlarla neler görüştüklerini de sizlerle paylaşacağız.

Dahası;

Şadi Özdemir henüz adayken, seçim kampanyası döneminde bazı müteahhitlerle görüşen(!) bugünün bazı belediye meclis üyelerini de aktaracağız.

Az bekleyin.

Açıkça görülüyor ki,

Nilüfer, inşaat rantının adresi haline geldi.

Değerleri milyar liraları bulan ruhsata aykırı inşaat fazlalıkları, yakın bir zamanda birilerinin başını hem de toplu olarak fazla yakacak.

Belediyeden yapı kullanma izni alamayan sayıları 100’ü geçkin hormonlu inşaatın sahipleri de, bu işin asıl sorumluları.

Bazıları;

Zamanında birilerini “iyice görmüşler”, işlerinin hallolacağını, yapı kullanma izni alacaklarını sanmışlar ama 31 Mart seçimleri bu dümeni bozmuş!

Şimdi ise işler sarpa sarmış durumda.

İçinden çıkılması da hiç kolay değil.

Dün de aktardık.

Nilüfer’in yeni belediye başkanı Şadi Özdemir’in önce Valilik’e, ardından da Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak polis koruması talebinde bulunması, ilçede gelinen noktanın son göstergesi.

Zamanında;
Bu işlerden kimler nemalandı bilemiyoruz ama ovanın göbeğindeki bu kaçak yapılar yıkılmadığı ve inşaat fazlalıkları bulunan yüzlerce yapı eski haline döndürülmediği sürece Nilüfer’de adaletten de, demokrasiden de, huzurdan da, eşitlikten de bahsedilemez.

Hele ki, CHP ilkeleri ile hiç uyuşmaz!..