Süper Lig şampiyonu olup küme düşen tek takım sıfatı bulunan Bursaspor, yarın tarihi bir gün daha yaşayacak.
Öyle ki;
Küme düştüğü ilk sene Süper Lig’e çıkamayan, bu sezon da tekrarını yaşayan Bursaspor’un kaderini artık, yarın belirlenecek yönetim belirleyecek.
Bilinen 550 milyon liralık borcuyla, geçmişi karanlık ödemelerle hemen herkesin dilinde olan Bursaspor için yeni sezon artık son sezon olacak.
Yani;
Ya ‘tamam’ denilecek, ya da ‘devam’
Keza;
Bu sezon Süper Lig’den düşüp Bursaspor’un rakibi olacaklar arasına Erzurumspor, Ankararagücü, Gençlerbirliği ve Denizlispor da dahil oldu.
Yanı sıra;
Bu sezon Süper Lig’i kılpayı kaçıran Samsunspor, İstanbulspor ve Altınordu gibi takımların hedefi de yine Süper Lig.
İlginçtir ama;
TFF 1. Lig’e bu yıl yükselen Kocaelispor yönetiminin hedefi bile Süper Lig.
İşte;
Böylesine dağınık bir durumda, borç batağında olan Bursaspor, bir de böylesine güçlü ekiplerle karşılayacak yeni sezonda.
Kesilen elektriği, sıcak suyu olmayan duşu, ödenemeyen maaşları ve haciz dosyaları Türk spor gündemine bile oturan Bursaspor, yöneticilerinin basiretsizliği nedeniyle böylesine rezil ve utanılacak şartlarda kongreye gidiyor.
İşte bu nedenle;
Bursaspor’un, tarihinde ilk kez 3. defa mücadele edeceği TFF 1. Lig, büyük ihtimalle kader yılı olacak.
Belki uzun yıllar artık bu ligde mücadele edecek Bursaspor.
Belki de, silkinip hak ettiği Süper Lig’de olacak artık.
Temennimiz elbette ki bu yönde.
Peki;
Bursaspor nasıl kurtulur?
Hemen herkesin bildiği gibi şu anda Bursaspor’un en önemli derdi para, yönetim sıfat peşinde koşanlar değil.
Para olmayınca Süper Lig’e çıkılamayacağı, Erkan Kamat döneminde fazlasıyla görüldü.
Ne ellerini ceplerine attılar, 3-5 tane kart satışı halinde gelir elde edici projeler ürettiler.
Kamat dönemi, tüm Türkiye’nin duyduğu ekonomik rezaletler nedeniyle tamamen bir kara dönem olarak geçti Bursaspor tarihine.
Bu nedenle;
Yarın, Kamat’ın yeniden seçilmesi, Bursaspor’dan ümidin tamamen kesilmesi anlamına gelecektir.
Peki ya Serdar Acarhoroz?.
En önemli dezavantajı, kendisinin tanınmıyor olması ve açıkladığı projelerin inandırıcı olmaması.
Ya, Emin Adanur?
Hani bir zamanlar Kamil Koç’un bir reklam filmi vardı da, “Önce Kamil Koç vardı” diye.
Emin Adanur da öyle.
Kulüp, Süper Lig’e çıkamamış, borç gırtlağa dayanmış ve “Kulüp artık kayyıma gider” denildiği dönemde, elini cebine atıp ortaya atılan tek kişiydi Ergünkent İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Emin Adanur.
Aylardır söylüyor, 40 milyon lira kendilerinin katkı koyacağını, tahtayı açacaklarını ve çeşitli reklam gelirleriyle de ayrıca 25 milyon lira elde edileceğini anlatıyor.
Batalla’nın takımın başında sportif direktör olarak bulunacağını, Bursaspor’un Kamat döneminde kesilen elektrik ve doğalgaz faturaları gibi skandallarla artık anılmayacağını söylüyor her yerde.
Dahası;
Yıllardır bitirilemeyen ve bu nedenle UEFA kriterlerine uymayan stadyuma hiçbir kurum ve kuruluşun adını vermemesi halinde “En kötü ihtimalle ben alırım isim hakkını” diyecek kadar da net konuşuyor.
Görüldüğü gibi;
Sadece bunlar bile parasız olmuyor.
Kim taahhüt ediyor cebinden para vermeyi, Erkan Kamat mı, Serdar Acarhoroz mu?
Emin Adanur resmen taahhüt ediyor.
İlk sene de Süper Lig’e çıkmayı taahhüt ediyor.
Bundan daha iyisi ne olabilir ki?
Pek çok kişi, Bursaspor’un adını duyduğunda köşe bucak kaçarken, sağlık sorunlarını gerekçe gösterirken, zamanının uygun olmadığını ifade ederken, ortaya çıkan ve “Bursaspor’u sahipsiz bırakmam” diyen ilk ve tek adaydı genç iş insanı Emin Adanur.
Elbette ki,
Karar kongre üyelerinde.
Yarın, kongrede muhtemelen eteklerdeki taşlar dökülecek, sinirler gerilecek, deyim yerindeyse şapka düşecek kel görünecek.
İş belki geçmişe kadar uzanacak.
Paraların hesabı sorulacak.
Alacakların içeriği sorgulanacak.
4 bin küsur üyesi bulunan Bursaspor’un kongresine yarın kaç kişi gelecek bilemiyoruz ama yarın öyle bir seçim yapacak ki kongre üyeleri, ya Bursaspor’u hastaneden yavaş yavaş taburcu edecekler ya da, yavaş yavaş yoğun bakım servisine kaldıracaklar.
Çünkü artık, köprüden önce son çıkışta koca Bursaspor.