Gelecek sezon itibariyle tarihinde ilk defa üst üste 3. kez bir alt ligde mücadele edecek Bursaspor.
Görünen o ki bu durum öyle pat diye de geçeceğe benzemiyor!
Bursaspor’da şu dakika itibariyle resmi başkan adayı da yok.
Bütün camia kongre erken olsun diye kendisini hırpalarken, gözlerimiz farklı adayların sahneye çıkmasını beklerken, tek aday olan Ekrem Pamuk’un vazgeçtiği haberini aldık.
Kulislerde bazı isimler konuşuluyor ama kendileri açıklamadıkça da buradan isimlerini söylemek yanlış olur.
Daha önce de söylediğim gibi, esip gürlemek kolay ama iş icraata gelince eyvah eyvah! Ortada kimseyi bulamazsın, bulduklarını da Bursaspor’u rezil etmesini elin kolun bağlı izlersin!
Umarım bu konuyu ciddiye alan ve tüm camianın içine sinen birileri çıkar da Bursaspor eski günlerine döner.
Yoksa yine bu sezon başında olduğu gibi küme düşecek ilk takım olarak Bursaspor’u gösterirler.
İşte en acısı da bu.
Süper Lig’de şampiyonluk yaşamış bir takım için bunlar dile getirildi.
Bunların söylenmesinde parmağı olanlar ise yan gelip yatıyor, içeceklerini yudumluyor.
Eskişehirspor’la oynanan maç da acı ama güzel bir örnek oldu.
Düştükleri durum ortada.
Bursaspor camiasına da, “Eğer böyle devam edersen senin de vaziyetin bu olacak” dendi resmen.
Geçmişe dönük sözler söylemek istemiyorum ama gerçekten Bursaspor’u yediler, bitirdiler!
Artık herkesin önüne bakması lazım.
Bursaspor’da sezon sonu itibariyle futbolcu kalmayabilir. Bütün oyuncular kaçmak için can atıyor. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum.
‘Bursaspor’da kalmak istiyorum, bu zor senelerimizde yalnız bırakmak istemiyorum’ tarzı sözler hangi futbolcudan duydunuz?
Kameralara marşlar söyleyen futbolcuların bugün Bursasporluluğu sorgulanıyor.
Eline kahve almakla, cebine kitap koymakla, gidip kafelerin önünde fotoğraf çekinip daha 18 yaşında reklam işlerine soyunmakla, sosyal medyada farklı işlere koşturmakla, futbolcu olunmaz.
Bazı genç ve tecrübeli isimleri elbette tenzih ediyorum. Bugünkü 5-1’lik galibiyet için de canı gönülden kutluyorum.
Ancak geçmiş senelerde de defalarca söyledim bir şeyi yine tekrarlamak istiyorum.
Bu camia ne kaybettiyse çok güvenmekten kaybetti.
‘Bizim çocuklar’ dediğimiz oyuncular, ‘Bizim kulübümüz, bizim taraftarımız, bizim camiamız’ demedi.
Geriye dönüp baktığınızda bir tek Enes Ünal örneğini gösterebiliyoruz. Belki biraz zorlasak 1-2 futbolcu daha buluruz. Ama ancak o kadar…
Hani nerede bizim çocuklar?
Bursaspor’u basamak olarak kimse kullanamaz! Futbolcusu da, teknik adamı da, başkanı da, gazetecisi de, taraftarı da…
Herkes layığı ile hizmet etmek zorunda. Edilmemesi halinde nelerin olacağını iliklerinize kadar hissedersiniz ki hissediyoruz da!
Umarım bir an önce Bursaspor için milat olacak gelişmeler yaşanır.
Yoksa bu yokuş çok dik dostlar!