Bursaspor’da maalesef hiçbir şeye konsantre olamıyoruz.
Transfer tahtası açılmadıkça moralleri yerine getirebilecek bir unsur yok.
Sözleşmesi biten oyuncularla tek tek anlaşılması, camiada, “Acaba transfer tahtası açılmayacak da mı bu hamleler yapılıyor?” sorusunu akıllara getirdi.
Ancak bu imzaların, tahtanın durumu ile pek bir alakası yok.
Kemik kadro bozulmak istenmiyor. Sonuç olarak hala İsmail Çokçalış’ın, Batuhan Kör’ün, Emirhan Aydoğan’ın, Burak Kapacak’ın gidip gitmeyeceği belli değil. Sürpriz isimlere de teklif geliyor olabilir.
En azından eldeki tecrübeli isimleri kaybetmek istemiyor Bursaspor.
Transfer tahtası açıldığı gibi transfer haberleri de gelmeye başlayacaktır. Ancak gelecek olan transferler bir anda Messi, Ronaldo kesilmeyecek.
Adaptasyon süreci de çok önemli. Bu konularda da Bursaspor’un nispeten tecrübeli futbolcuları devreye girecek.
Her hamleyi transfer tahtasına bağlamak çok doğru değil. Yönetim lideri Emin Adanur, bu hafta güzel haberler vereceğini müjdeledi. Bursaspor’daki tek müjdeli haber de transfer yasağı konusunda atılacak önemli hamleler olur.
Başka bir seçenek düşünülemez bile.
Daha önce de yazdım, Bolu kampına kadar tahtanın açılması gerekiyor. Aksi halde transfer yasağı kalksa bile Bursaspor’un yapacağı hamleler pek de içe sinmeyebilir. Ki bunu Mustafa Er de söyledi.
Genel yönleri ile yeni yönetimin icraatlarına baktığımızda ilk etapta gerçekten alışagelmişin dışında epey aktifler.
Her konuya anında müdahale etme çabasındalar. Yorucu bir dönem ancak transfer tahtası açılmadıkça bunların hiçbir önemi yok. Dipsiz kuyuya atılan taştan pek farkı kalmaz…
1-2 hafta dahi ‘tahta' konusu konuşulmayınca insanlar umutsuzluğa sürükleniyor. Emin Adanur’un, güzel bir hafta vaadi bu yüzden yüreklere su serpti.
TFF 1. Lig’in bu sezon Süper Lig’den pek farkı yok. Transfer haberlerini okurken bile yoruluyoruz. Zirveye oynayabilecek en az 10 takım sayabilirim size.
Bursaspor şu dakika itibariyle rakiplerinden çok geride.
Gençlere güveniyor muyum?
Evet güveniyorum.
Ancak onların en iyi performansı bile Bursaspor’u geçen sene 10’uncu yapmaya yetti.
Yazının başında da bahsettim. Birçoğunun hala Bursaspor’da kalıp kalmayacağı belli değil. En büyük endişem, transfer tahtasının kaderini, bu futbolcuların satışı belirlemesin, mecbur kalınmasın.
Bu yüzden kimin üstüne ne görev düşüyorsa yapması lazım. Sadece Emin Adanur'un gayreti ve atacağı tweetleri beklemek işin kolayına kaçmak olacaktır.
Camianın ayağa kalkması ve hiç oturmaması gerekiyor.
Elbette bu ekibin başarısızlığını bekleyen bir kesim de var. Her dönem de olduğu gibi… Bunlara da kulak asmamak gerekiyor.
Son olarak, sosyal medyadaki cengaverlerle de iletişim ciddi boyutta kesilmeli. İşi gücü olmayan, etrafında sevilmeyen, sayılmayan ne kadar vasıfsız insan varsa, Bursaspor’da kendisine bir görev biçiyor ve söz sahibi olduğunu sanıyor. Tek dertleri hayatta bir kez olsun önemsenmek veya menfaat sağlamak. Fark ederseniz bu isimlerin yüzde 90’ı sahte hesap kullanıyor.
Daha önce de çok kez karşılaştığımız başka bir durum da, gerçekten işin içinde olan, insanların güvenip bir şeyler söylediği adamların, hainlik yapıp, yine sahte hesaplardan bu bilgileri sızdırma çabası.
Emin Adanur-Hayrettin Gülgüler yönetimine naçizane uyarım, etrafınızda Bursaspor aşkıyla ölüp tutuştuğunu söyleyen ancak tek derdi sizden 3-5 kuruş para kopartmak olan, musluğu kestiğinizde ise sizi ilk topa tutacak insanları şimdiden belirlemenizi öneririm.
Hatta bazı isimler yüzünüze gülüp, şimdiden sizden sonra gelebilecek muhtemel başkanlara şiirler okuyor, birlikte halay çekiyor da olabilir.
Dikkat etmekte yarar var…