Elimize;
Hayli ilginç bir bilgi geçti bugün.

Devletin denetimine, görevine ve gücüne dair.

Bu haberi okuyunca da aklımıza hemen şu bizim Bursa’daki Nilüfer ve Samanlı Dereleri’ne adeta zehir akıtan işletmeler geldi.

Hani şu;

Bursa’da yaşayan hemen herkesin bildiği zehir akan dereler için yapılan vatandaş şikayetine “Bahse konu derede yapılan denetim neticesinde arıtmasız deşarj görülmemiştir” diyerek derelerin temiz aktığı raporu veren Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün sorumluluğunda olan yerler!

Hatırlanacaktır;

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne de (CİMER) bu yönde şaşırtıcı bir bilgi aktararak tüm medyanın diline düşen Bursa’daki bu kurum, ısrarla sessizliğini korumayı sürdürüyor.

Üstelik;

Bursa basınının yanı sıra ulusal tv’lerin de haber bültenlerine alaycı bir şekilde konu olan bu “temiz raporu”na rağmen.

Adeta sobelendi bu kurum kamuoyu nezdinde ama deyim yerindeyse tık yok yöneticilerinden hala.

Demek ki;

İçi kimyasal atıklarla dolu olan ve tarım toprakları bu sularla sulanan bu dere dedikleri gibi temiz akıyor!

Bu yönde;
Bir meslektaş büyüğümüz şunu yazdı geçenlerde, bu konuya ilişkin.

Madem” dedi “Bu dere temizmiş, bence mülki amirimiz ve Bursa Çevre İl Müdürü ile bu tahlili yapan laboratuvar yetkilileri hep beraber o temiz dereden su alıp bir çay demleyip içiverin de biz de inanalım size ve sorun çözülsün”

Ne kadar doğru söylemiş değil mi, büyüğümüz.

Öyle ya madem temiz akıyor bu dere, demleyiverin bir çay da görsün herkes.

İşin ilginci;
Denetim yapılıp yapılmadığını, ceza kesilip kesilmediğini de açıklamıyor bu kurum.

O nedenle de böyle kinayeli eleştiriler çıkıyor doğal olarak.

Oysa;

Diğer illerde böyle olmuyor.

Mesela Tekirdağ’da.

Daha dün açıkladı Tekirdağ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü.

Ve;

Resimlerde de göreceğiniz gibi, Tekirdağ’da Marmara Denizi’ne akan dereyi kırmızıya boyayan bir firmaya, en üst sınırdan olan 1 milyon 799 bin 779 lira para cezası kesildiği açıklandı.

(TEKİRDAĞ)

Dahası;

Bu fabrika, faaliyetten de men edildi!

Üstüne üstlük bir de çevre kirliliğine neden olduğu için Marmara Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyurusunda bulunuldu.

Çıkmış İl Müdürü basının karşısına olduğu gibi anlatmış bir de herş eyi Tekirdağ halkına.

(Tekirdağ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü)

Ne güzel yapmışlar ellerine sağlık.

Devlet adamlığı işte böyle olur.

Halka güven vermek işte böyle olur.

Peki ya Bursa?

Bırakın kime ne ceza kestiklerini, hiç kapatma kararı verilip verilmediğini sesleri bile çıkmıyor Bursa’da bu kurumun.

Bu kurumun İl Müdürleri aynı bakanlığa bağlı değil mi?

Oradaki açıklama yapabiliyor da Bursa’da neden kimse bir şey söylemiyor?

Demek ki;
Ya orada yanlış yapılıyor ya da Bursa’da.

Kötü bir şey mi halkın şikayetlerine cevap vermek?

Dedik ya;
Milletvekilleri, sık sık boşuna söylemiyor “Bursa’nın sahibi yok”, “Bursa kötü yönetiliyor” diye.

Koca Bursa’da herkes biliyor, TBMM’ye bile taşınıyor bu derenin zehir aktığı ama devlet mekanizmasının bu duruma ne yaptığını kimse bilmiyor.

Bu kadar mı olur Allah aşkına?

Bursalılar’ın bilmeye hakkı yok mu, şehirlerini kirleten kuruluşlara devlet tarafından bir yaptırım uygulanıp uygulanmadığını?

Yazık ki ne yazık.

Bursa’dan kat be kat küçük olan bir Tekirdağ kadar bile olamıyoruz.

Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü diye bir kurum sanki yok bu şehirde.

Bursalılar hiç bu kadar hiçe sayılmamıştı.

Yazık ki ne yazık!