Konuyu;
“Bu rezalete kim son verecek” başlığıyla sizlerle önceki gün paylaşmıştık.
Bursa’nın;
En kirli havasının Kestel’de olduğunu, ilçedeki pek çok dolayındaki sanayi kuruluşunda baca filtresi kullanılmadığı için, ilçede göğüs hastalıklarının ve solunumla yaşanan akciğer kanseri vakalarının adeta patladığını, bunun da İl Sağlık Müdürlüğü verilerine yansıdığını aktarmıştık.
Dahası…
İlçeye her gün zehir salan bu sanayi kuruluşlarının filtre kullanmadığını, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın hava ve yer fotoğraflarıyla belgelediğini ancak bu durumu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bildirmesine rağmen, bu kurumun elini dahi kıpırdatmadığını da ifade etmiştik.
Bursa’da;
Sanayi kuruluşlarının havayı, suyu ve toprağı kirlettiği onlarca kez belgelenmesine, uyarılar ve açıklamalar yapılmasına karşın yıllardır kulağının üzerine yatan Bursa Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Kestel’deki bu tehlikeyi de her zamanki gibi görmezden gelmeye devam ediyor.
Üstelik;
Belediye Başkanı Tanır’ın bu kuruma onlarca şikayeti olmasına rağmen.
İlginç ki ne ilginç.
Tabi;
Böyle olunca da bu kurumun yönetiminin, sanayi kuruluşlarını koruduğundan başka mantıklı bir açıklama da gelmiyor akıllara.
Bu yönde;
Bir gelişme oldu.
CHP’nin Bursa milletvekillerinden Nurhayat Kayışoğlu, ilçede yaşanan bu en büyük sorunu TBMM’ye taşıdı.
Ve;
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin cevaplaması isteğiyle bir soru önergesi verdi.
Önergesinde;
Kestel’de artan kanser vakalarına dikkat çekerek, bölgedeki fabrikalardan çıkan gaz ve dumanların, insanların nefes almasını zorlaştıracak hale geldiğini belirten Kayışoğlu, Bakan’a şu soruları yöneltti:
-
Kestel’de faaliyet gösteren Bursa Çimento Fabrikası’nın havaya yaydığı kötü koku ve diğer çevresel sorunlara karşı Bakanlıkça yapılmış bir denetleme söz konusu mudur?
-
2016 yılında kapasite artışına giden Bursa Çimento Fabrikası’nın ÇED raporu, mahkeme kararıyla 2018 yılında durdurulmasına rağmen, sonraki süreçte revizyon adı altında kapasite artışına gidilmiş midir?
-
Kestel’de artan kanser vakaları nedeniyle tekstil ve boyahanelerin denetimine ilişkin Bakanlıkça periyodik olarak denetimler gerçekleştirilmekte midir?
-
Bu denetimlerde yönetmeliğe uymayan, çevre ve insan sağlığını tehdit eden fabrikalar hakkında cezai işlem uygulandı mı?
-
Çevresel sürdürebilirlik ve kamu sağlığı açısından risklerin azaltılması için Bakanlıkça Kestel’de neler yapılmaktadır?
CHP Bursa Milletvekili Kayışoğlu’nun cevaplarını beklediği sorular bunlar.
Bakalım;
Ankara’dan nasıl bir cevap gelecek ve Bursa’nın çevre sorunlarında yıllardır kulağının üzerine yatan Bursa Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün ne yapıp yapmadığı da böylece görülecek.
Gerçi;
Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın, dronlar dahil olmak üzere ilçedeki filtresiz fabrikaların bacalarından adeta ölüm kusmasını belgelemesine ve bunları da bu kuruma iletip yardım istemesine rağmen bile elini kolunu kıpırdatmamıştı ki Bursa Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, bakalım artık TBMM’ye de taşınan bu durumdan nasıl çıkacak?
Çünkü;
Bu soru önergesi doğrultusunda Bakanlık, Bursa Valiliği aracılığıyla bu kuruma soracak, yukarıdaki soruları.
Ortada da;
Bu kurumun elini kolunu dahi kıpırdatmadığını açıklayan bir belediye başkanı da olduğuna göre, bakalım ortaya nasıl cevaplar çıkacak?
XXX XXX XXX
NOT:
CHP kongresine dair dünkü yazımızda…
İl Başkan adayı Gürhan Akdoğan’ın kürsüden Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten’in ismini telaffuz ederek, kendisine yönelik çirkin teklifler geldiğini, çekilmesi için PM üyeliği ve milletvekilliğinin teklif edildiğini belirterek, “Bilin bunları bilin” diye bağırdığını ifade etmiştik.
İlçe Başkanı Çelikten aradı.
Ve;
“Ben de kürsüye çıkarak cevap hakkımı kullandım” dedi.
Video görüntülerini izledik.
Bu;
“Çirkin teklif” iddiası için şunları söylemiş bizden sonra Çelikten:
“Evet iki başkan adayını kongre öncesinde davet ettim. Önce Gürhan Başkan geldi, 45 dakika sonra da Nihat Başkan geldi.
Nasıl birleştirebilirim bu isimleri diye düşündüm.
Gürhan Başkan’a, sana güzel görevler layık.
Benim fikrim gelin Nihat Başkan’la birleşin ve örgütün tek adayı olarak bu birlikteliği düşünelim dedim. Parti Meclisi üyeliği istiyorsan da ben senin için elimden geleni yaparım dedim. Ama birleşmek istemedi”
Bu;
“Çirkin teklif” meselesine dair bunu da not olarak iletmiş olalım.