Toplantının yapılacağı salona girerken elimize birer çanta verildi hediye olarak.
İçinde;
İcraat kitapçıkları ile bir şişe zeytinyağı vardı!
Normal şartlarda;
Belediyeler, icraat toplantılarına katılan gazetecilere ajanda, kalem, not defteri, flash bellek tarzı bir şeyler verir hediye olarak.
Zeytinyağı verildiğine ilk kez şahit olduk.
Peki neden verildi Nilüfer Belediyesi’nin 3 yıllık hizmet yılı sunumunda?
Bunu iktidara yakın bir meslektaşımız şöyle açıkladı:
“Görüyor musunuz” dedi “Nilüfer’in farkını. Diğer ilçeler nelerle uğraşıyor, Nilüfer Belediyesi ise kendini öyle aşmış ki zeytinyağı bile üretir hale gelmiş”
3 gün önce;
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı kısa adı SEGE olan Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması’nı açıkladı.
Buna göre;
Türkiye’nin en gelişmiş 10 ilçesi belli oldu.
Listede;
Bursa’dan tek bir ilçe var o da Nilüfer.
Yani;
Türkiye’deki toplam 973 ilçe içinden tam 965’ini arkasında bırakıp ilk 10’a giren ilçe olmuş Nilüfer.
Elbette ki büyük başarı bu.
SEGE’nin bu araştırmasında 100’ü aşkın kriter var.
Bu kriterlerden geçmek de öyle kolay değil.
Kaldı ki bakanlık yapıyor bunu.
Dün akşam;
Belediye Başkanı Turgay Erdem’in basına yönelik bir sunumu vardı.
Hizmet yılında belediye başkanı olarak 3 senesini geride bıraktı.
Sunumunda söyledi.
Şu anda Nilüfer’in bugün 520 bin dolayında bir nüfusu var.
Başkan’ın anlattığına iki senedir bir gariplik gözlüyorlarmış Nilüfer’de.
Genellikle Nilüfer’e yılda 10-12 bin nüfus gelirken son iki yılda bu sayı yıllık 35 bin ortalamasına çıkmış.
Şu bir gerçek;
Başta Osmangazi ve Yıldırım’da olmak üzere pek çok kişi Nilüfer’de yaşamayı arzu ediyor.
Pek çok neden var ama Nilüfer düzgün ve düzenli bir kent, mahalle baskısının pek hissedilmediği bir kent.
Sosyal olanakları fazla olan bir kent.
Kadınların çok daha hareket edebildiği bir kent.
Bisiklet kullanımının en yaygın olduğu kent.
Tiyatroların, sinemaların, alışveriş merkezlerinin, restoranların, sosyal donatı alanlarının çok daha fazla olduğu bir kent.
En fazla kültürel faaliyetlerin olduğu kent.
Tabi;
En fazla beyaz yakalının bulunduğu kent de burası.
Tabi sosyolojik bir durum bu ama mesela Nilüfer’de, AK Parti bugüne değin hiç yerel seçim kazanamadı.
Tam 23 yıldır sosyal demokrat yöneticiler tarafından yönetilen Nilüfer’de, yaşayanların öncelikleri ve ihtiyaçları da farklı.
Mesela;
Bir başka ilçede yol, asfalt, altyapı ya da erzak dağıtımı öncelik olarak görünürken Nilüfer’de doğa çevre bilinci, hayvan hakları, kültür sanat talebi, gıda ve tarım hassasiyeti, sosyal girişimcilik ön plana çıkıyor.
Yani;
Nilüferli daha bir başka yaşıyor hayatı.
Bir de belki garip gelecek diğer ilçelerde yaşayanlara ama Nilüfer’de balkonlardaki saksılıklarda çiçek yerine sebze yetiştiriliyor, ata tohumlarına sahip çıkılıyor.
Belediye de kırsal kalkınmayı ve tarımı destekliyor.
Bizlere dağıtılan şişe zeytinyağları da işte Nilüfer Belediyesi’nin destekleriyle elde edilen organik üretimlerdendi.
Bu nedenle yine bir arkadaşımızın dediği gibi, yol asfalt, çöp, altyapı, imar bitmiş Nilüfer Belediyesi’ndeki başarının şifresi zeytinyağı olmuş artık.
Yaşayanı da çok farklı düşünüyor, yöneticileri de.
Belediye yönetimi;
Asli görevi olmamasına karşın gıda ve tarım konularında adeta İlçe Tarım Müdürlüğü gibi çalışıyor.
Tabi;
Sitemleri de vardı Başkan Erdem’in.
Nilüfer’in devlet yatırımlarından faydalanamadığını anlatan, “Gelirlerimiz de her geçen gün budanıyor, adeta kolumuzu kanadımızı koparıyorlar” diyen Erdem’in “Nilüfer halkı adına bu ülkede, vicdanın siyasete üstün gelmesini diliyorum” sözleri de dikkat çekiciydi.
Gecede;
İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da vardı.
CHP il yönetiminden kimseyi göremedik.
Milletvekillerinden de sadece Orhan Sarıbal vardı.
Eski belediye başkanı Faruk Baykal da geceye katılanlar arasındaydı.
Görebildiğimiz kadarıyla;
Belediye Başkanlığı’nda 3 yılı geride bırakan CHP’li Turgay Erdem’in keyfi yerindeydi.
Olası bir yerel seçimde Nilüfer’de ani bir parti değişikliği olmayacağını en iyi bilenlerden birisi de Turgay Erdem çünkü.
Geride onun da son iki yılı kaldı.
Yeniden aday olmayı elbette isteyecektir.
