Şu bir gerçek ki;
Yaşanan virüs salgınından en çok yeme içme sektöründeki esnaf etkilendi.
Dükkanları aylardır kapalı.
Yasal düzenleme gereği personel çıkışı da yapılamadığından zor günler geçiriyorlar çalışanlarıyla birlikte.
Bursa;
Türkiye’de en çok esnaf barındıran 4. büyük şehir olması nedeniyle, bu ekonomik sıkıntıyı çok fazla yaşıyor.
Bu nedenle;
Gözleri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’da.
Normalleşme adımlarının Mart ayında atılacak olması ister istemez esnaf kesiminde heyecan yarattı.
Ne var ki;
Bu tip bir salgın daha önce yaşanmadığı ve uygulama örnekleri de olmadığı için, yeni normalin nasıl olacağı tartışmaları da var.
Mesela;
Dükkanlarını yeniden açması beklenen esnafa bir takım kriterler gelecek ama nasıl?
Konuşulanlara göre;
İllerdeki vaka sayısı ve aşı oranları dikkate alınacak.
Bursa şu anda, Ankara gibi orta riskli iller arasında.
Yani, vaka oranı yüz binde 11-35 arasında.
Yüksek riskli İstanbul’un ise gerisinde.
Şu ana değin Bursa’da aşılanan kişi sayısı ise 240 bin.
Ki kötü bir rakam değil.
Ama yeterli de değil.
Planlamaya göre her ilde farklı kararlar alınabilecek.
İl Pandemi Kurulları, alacakları kararlarla kontrollü açılışın uygulanacağı alanlarda değişiklikler yapabilecek.
Keza;
İşletmelere uygulanan kısıtlamalar ile hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarına dair kararlar da güncellemelerle belirlenecek.
Henüz;
Hangi işletmelerin açılabileceği, hangi şartlarda ve hangi zaman dilimlerinde çalışabileceği bilinmiyor.
Eğlence mekanları ise tam bir muamma.
Keza;
Alkollü ve müzikli eğlence mekanlarında yakın temas tehlikesi daha da fazla.
İşte bu nedenle, alınacak kararlar hiç kolay değil.
Bugün;
Bursalı bazı işletmeciler ve müzisyenler bir kez daha bir araya gelip basın açıklaması yaptılar ve işletmelerinin açılmasını istediler.
Açıklamayı izledik.
Söylenenler doğruysa, Bursa’da yeme içme sektöründe faaliyet gösteren esnafın yüzde 30’u, işyerlerini bir daha açamayacak duruma düşmüş.
Yani iflas etmiş.
Tabi bir de, Mart sonunda sona erecek olan kısa çalışma ödeneği var.
Bu destek sona erince, pek çok işyerinde işten çıkarmaların olacağı öngörülüyor ki, Bursalı sektör temsilcilerine göre bu sayı, Türkiye genelinde 750 bin kişi olacak.
Daha da kötüsü;
Yaşananların çözümü hiç kolay görünmüyor.
İşyerleri aylardır kapalı olan bu sektörün temsilcileri, haklı olarak açılmayı bekliyorlar ama bir de bu işin aması var.
Aması da şu.
Toplum olarak heyecanlı ve kaderci bir toplumuz.
Çoğu zaman eğlenmeyi de bilmiyoruz, yasalara ve kurallara rağmen Türk işi çözümler de üretiyoruz.
İşte bunlar da salgını tetikleyen unsurlar oluyor.
Kötülemek için söylemiyoruz ama bir takım kriterler konulsa bile kaç işletme layıkıyla uyacak bu kurallara?
Ya da yüzlerce/binlerce işyerini hangi kolluk kuvveti denetleyecek saat başı?
Dedik ya kimseyi kötülemek için söylemiyoruz ama işyerleri açıldığında, örneğin bir esnafın, HES kodu okutmadan bir müşteri grubunu içeriye almasını kim görecek de engelleyecek?
Ya da tam tersine, çalışanın “temiz” olduğunu müşteri nasıl bilecek?
Kolluk kuvvetleri rutin işlerini bırakıp işyerlerinde saat başı HES kodu denetimi mi yapacak, nasıl olacak?
Gerçekten hiç kolay değil.
Eminiz ki, İl Pandemi Kurulları da bunları düşünüyor, çözüm arıyor.
Bu nedenle;
Salgın hiç bitecek gibi görünmemekle birlikte, yaşadığımız hali hazırdaki tedbirler de açıkçası pek normalleşecek, eskisi gibi olacak görünmüyor ne yazık ki.