Grup maçları öncesinde hesap kitap yapıp,3 maçta 7 puan alırız deseydi,  Şenol Hoca, eyvallah demez miydik?

Toplam puan hedefine ulaştığımıza göre,

Letonya beraberliğine 

takılmaya gerek yok...

Norveç'i deplasmanda yenen A Milli Takım puan kaybını bir maç önce telafi etmişti, diyebiliriz.

Kreatif olmayan,atletik özellikleri üst düzeyde, boy ortalaması ve fizik gücü yüksek oyunculardan oluşan,uzun paslarla ve duran toplarla oynamaktan başka bir oyun planı bulunmayan Letonya'ya bir kez daha maç sonu üstünlük sağlayamamamız,tabii ki beklentileri karşılamaktan uzaktı.

Maça golle başlamamıza ve oyun içinde iki kez iki farklı skorla öne geçmemize rağmen,ilk golün kontrataktan,ikinci ve üçüncü gollerin ise duran toplardan gelmesi,son maçlardaki savunma başarımızla adlandırılan

Türk Duvarının

zafiyetiyle açıklanabilir, herhalde...

Oyun planında pas trafiği ve set oyunu yer almayan rakibimiz karşısında,

aktif dinlenmeyi önemsemememiz,

geçiş oyununda yaşanan top kayıpları,

60'lı dakikalarda itibaren yorgunluk,temponun düşmesi

ve gereksiz yapılan fauller,Letonya'yı maça ortak eden faktörlerdi.

Esasen Letonya bizi kendi silahımızla vurdu,A Milli takımımız Hollanda ve Norveç maçlarında, oyunu kendi alanımızda kabul edip,

yüksek vitesli ataklarla

rakip kaleye gidip,sonuç almıştı.

Bir diğer etken ise,iki farklı

skor avantajı yakaladığımız bölümlerde,

topa sahip olup, bol paslı bir oyunla 

rakibi yormamız gerekirken,

dikey oynamaya çalışarak, oyunun Letonya'nın istediği formata dönüşmesini engelleyemedik.

***

Karşılaşmanın henüz ikinci dakikasında Hakan Çalhanoğlu'nun pasıyla buluşan

Kenan Karaman'ın attığı golle öne geçen Milli Takım,33'de Caner'in üst direği sallayan füzesinin ardından,

yine Caner'in kullandığı korner atışında,savunmadan seken topu,onsekiz üzerinden sert bir şutla ağlara gönderen Hakan'ın golüyle farkı ikiye çıkardı,

ancak;

36'da yediğimiz kontratakta,

Ozan Kabak'ı peşine takan Jurkovski'nin arka direğe kestiği topu tamamlayan Savalnteks'in vuruşu,çizgi üzerindeki Çağlar'ı da geçip,ilk yarının skorunu belirledi.

***

İkinci yarıda ofansif katkısı ve kanat bindirmeleriyle göz dolduran 

Mert Müldür, kazandığımız penaltının mimarı,topun başına geçen Burak'da golün sahibiydi.

Ne var ki,önceki maçlarımızda görülen duran/yüksek top zafiyetimiz bir kez daha ortaya çıktı ve önce,

Ozan Kabak'ın müdahale edemediği Uldrikis,79'da da ceza sahamıza indirilen yüksek topla buluşan ve Mert'ten sıyrılan İkauneks skora denge getirdi.

Maçın kırılma anı

80'de merkezden geliştirdiğimiz atakta,

Ozan Tufan'ın yaya bıraktığı nefis pasla,kaleciyle karşı karşıya kalan

Burak Yılmaz'ın istediği gibi vuramadığı top,inanılmaz bir şekilde dışarıya giderken,karşılaşma 3-3 sona erdi.

***

Aslında, maça iyi başlamış,

iki kez, iki farkı  yakalayıp,

skoru önde tutmuştuk,

Ama,savunma merkezindeki 

Çağlar ve Ozan Kabak'ın 

önceki maçlardaki 

performansı gösterememeleri,

duran toplarda alan/adam paylaşımındaki hatalar,

topa/oyuna hükmedemememiz,

ve Burak Yılmaz'ın kaçırdığı net pozisyon,

3'de 3 yapmamızı engelledi.

Yine de, 7 puanla grup lideriyiz.

Bu tür kayıpların olması normaldir.

Önemli olan hatalarımızdan 

ders alınmasıdır.

Hedefimiz belli,

önce,Avrupa Şampiyonası,

sonrası,Katar 2022 Dünya Şampiyonası...

Seninleyiz A Milli Takım,

Seninleyiz Türkiye...