Özellikle ikinci yarıda dökülen,

son bölümde eksilen Altaş Denizlispor karşısında penaltıyı kaçırıyorsunuz,

akan oyunda kaleciyle karşı karşıya kaldığınız pozisyonları bozuk para 

gibi harcıyorsunuz.

Namık,Bruno ve Pedro;

kaleci Abdülkadir'le karşıya kaldığınız 

yüzde milyon net pozisyonlarda ikinci golü atsanız herkes rahatlayacak.

Eğer,atamayana atarlar sözü gerçekleşmiş olsaydı,ne olurdu,

bir düşünsenize...

Uzatmalarda çalımlarla

altıpasa girip,Ramazan'dan sıyrılan Denizlispor'lu Erdal'ın şutu gol olsa, küme düşeceğiz,arkadaş!

Siz mazoşist misiniz,acı çektirmekten zevk mi alıyorsunuz?

Ya sen Mustafa Hoca,

Geniş alanda dikine oynayan,

yürür gibi adam geçen,

arkadaşlarına al da at dercesine 

net gol pozisyonları hazırlayan Bipfouma farkını gördün değil mi?

Bu adam G.Birliği maçında oynamış olsaydı,o karşılaşmayı kazanırdık,

şimdi 35 olan puanımız da 37 olur,

şansımız artardı.

Bu işi yapacaksan; kaprisi,kompleksi,oyuncularla inatlaşmayı bırak,dinlemeyi/anlamayı öğren...

***

Mutlaka kazanılması gereken Altaş Denizlispor maçının ilk 20 dakikasını çöpe atan Bursaspor, ilk yarının kalan bölümünde Namık Alasgarov ve 

Enver Cenk Şahin'in başrolü üstlendiği ataklarla etkili olmaya çalıştı.

Nitekim 30'da, Cenk Şahin'in cezasahasına kaldırdığı topu kafayla altıpasa indiren Pedro,ön direkte 

asistin hakkını verip,

kafa vuruşuyla topu ağlara gönderen 

Azeri Namık'tı.

Golden hemen sonra, Cenk Şahin'in 

yay üzerinden sert şutunu kaleci Abdülkadir yatarak karşılamayı başardı.

İkinci yarının hemen başında,Denizlispor'un yakaladığı en önemli pozisyonda, cezasahasına giren Djedje'in sağ çaprazdan sert şutunda kaleci Canberk uçarak topu uzaklaştırdı.

Sonrasında ise,

Bursaspor'un ikinci golü için,

Postacı kapıyı iki kez çalmıştı

açıkçası...

Önce,rakipten gelen topla cezasahasına girip,kaleciyle karşı karşıya kalan Bruno'nun şutunda Abdülkadir

topu ayaklarıyla karşılarken,dönen topa hareketlenen Pedro'yu düşüren Aissati penaltıya neden olan isimdi.

Penaltı atışında topu dışarı atan Alasgarov,Denizlispor'un direncini arttırırken,68'den itibaren geniş alanları iyi kullanan,adam eksilten,

gol pozisyonu hazırlayan Bipfouma, nihayet oyundaydı.

Bipfouma'nın oyuna girmesiyle Denizlispor kalesinde net fırsatlar yakalayan Bursaspor'da, 

Enver Cenk Şahin'in üst üste attığı 

iki şut isabetsizdi.

Hele,90+3'de ailece Bursaspor kalesine gelen Denizlispor savunmasının boşalttığı yarısahayı geçerek,

kaleciyle karşı karşıya kalan Bipfouma'nın al da at pasında, topu kalecinin ayaklarına nişanlayan Pedro'nun inanılmazı başaran beceriksizliği akıllara zarardı!

Tabii,bu arada Bipfouma'ya sen niye şut atmıyorsun diye sormak da lâzım...

Enteresandır;

sanki,Timsah Arena'nın Dikkaldırım tarafındaki kale efsunlanmıştı

Net pozisyonlara rağmen,ikinci gol bir türlü gelmedi.

Normal sürede13 ve +8 dakikalık uzatma bölümünde 10 kişi mücadele eden Denizlispor'u yendik yenmesine de,ömrümüzden ömür gitti,

doğrusu...

***

Şimdi gerçek anlamda 4 final maçı kaldı,kazanılması gereken.

Bu ligde zirveye oynayan ile düşme hattında yer alan takımlar arasında,

Süper Ligdeki gibi belirgin güç farkı yok.

Manisa FK,Ümraniye,Bandırmaspor ve Menemenspor'u yenebiliriz.

Puanımızı 47 yapabilmemiz durumunda, düşme hattı üzerindeki Keçiörengücü,Menemenspor, hatta ikili averajda üstünlük sağladığımız Denizlispor'u yakalayıp,geçmemiz mümkün olabilir.

Yeter ki,biz maçlarımızı kazanalım,

diğer takımların da puan kaybetme ihtimalini gözönünde bulunduralım.

Bir sezonda pişmiş tavuğun başına gelmeyenleri üst üste yaşayan,

içeriden/dışarıdan hançerlenen,

kan kaybeden Bursaspor için,

dileriz İlahi Adalet tecelli eder de,

tribünlerde 100-200 taraftara oynayan

semt kulüplerinin yer aldığı bu ligde,

kabus gibi geçen sezonu küme düşmeden atlatırız.

Kulübü içten içe kemiren 

hatalı/kasıtlı ve kötü niyetli

geçmiş yönetimlere rağmen, 

kümede kalmayı başarmak,

kartvizitinde Süper Lig Şampiyonu 

yazan yeşil-beyazlı armanın hakkıdır,

O kadar!..