Türkiye’de,
Bazen siyasi tartışmalar çok erken yapıldığı gibi öngörüler de zamansız ifade edilebiliyor.
Şu bir gerçek ki;
Her seçim döneminin kendine has karakteristik özellikleri var.
Buna da dönemin konjonktörü deniyor.
Örneğin;
1999 seçimlerinde yüzde 24’le sandıktan birinci parti çıkan DSP’nin 3 yıl sonrasında yüzde 1 oyla büyük bir hezimet yaşayabileceğini hiç kimse tahmin edemezdi.
Mesela;
Şu anda da Cumhurbaşkanlığı ve beraberindeki genel seçimlere henüz 21 ay varken, özellikle Millet İttifakı cephesindeki olası Cumhurbaşkanı adayı netleştirme çalışmaları da fazlasıyla ilginç.
Galiba;
Bu tartışmalarda adı geçen isimlerden biri olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yaptığı sürpriz açıklama da bunun bir eseri.
Keza;
Kendi partilileri bile Akşener’i Cumhurbaşkanı adayı olarak şimdiden öngörürken, Akşener’in Cumhurbaşkanlığı’na aday olmayacağını bunun yerine Başbakanlığa talip olduğunu söylemesi, kartların yeniden karılmasına yol açacak görünüyor.
Akşener’in;
Katıldığı bir televizyon programında ifade ettiği bu açıklama, normal şartlarda fazlasıyla sürpriz.
Bu durum;
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kesinlikle Akşener olacağını ortaya koyduğu gibi, güçlendirilmiş parlamenter sistem olarak nitelendirilen yeni bir yönetim biçiminin Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Türkiye gündemine en azından İYİ Parti tarafından getirileceği anlamı da taşıyor.
Dahası;
Şu anda Millet İttifakı’nı oluşturan ve ittifaka destek veren/verecek partilere gidiyor bu mesaj.
Ve biraz sanki de böyle bir geçiş dönemi öncesinde bu ittifakın Cumhurbaşkanı adayının CHP içinden biri tarafından gösterilmesinin ağırlık kazanacağı manası da çıkıyor.
Ve yine görülüyor ki Ankara’da seçim hesapları, sürpriz denebilecek Akşener’in bu açıklamasıyla değiştiği ve belki de ittifakın bir seçim stratejisi olduğu izlenimi de veriyor.
Yoksa;
Bu sözler, Akşener gibi deneyimli bir politikacının ağzından kaçan sözlere hiç benzemediği gibi, ittifakın genişlemesini sağlayacak adımlar olarak da öngörülüyor.
Malum.
Ankara’nın siyasi havası hep pusludur ancak İYİ Parti Lideri’nin Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını şimdiden açıklaması, başkent’te önceden hazırlanmış planların devreye alındığının bir göstergesine de benziyor.
Keza;
Bu açıklama, yakın bir zamanda söz konusu ittifakın sayıca genişlemesine yol açarsa, pek de şaşırmamak gerekiyor.