Türkiye’nin;
Siyasi haritasını önemli oranda değiştiren 31 Mart yerel seçimlerinden bu yana tam 85 gün geçti.

Kuşku yok ki;
Bu geçen süre zarfında gündemi en çok, bozuk ekonomi işgal eti.

Öyle ki;

Yaşanan yüksek hayat pahalılığı ve beraberindeki sosyal sorunlar, yeni seçilen belediye başkanlarından daha çok konuşulur oldu.

Bir de;

Görevi yeni devralan belediye başkanlarının, eski dönemden kalma yüksek borç miktarları da, halkın asıl sorunu olan ekonomi ile birleşince, aynı sorun zirvede kalmayı sürdürdü.

Bu noktada…

Araştırma sonuçlarına güvendiğimiz Bursa orjinli Mehmet Pösteki yönetimindeki ulusal anket firması ORC Araştırma, 31 Mart seçiminden bu yana geçen sürede halkın nabzını ölçtü.

Bayramdan hemen önce;

10-14 Haziran tarihleri arasında ülke genelinden 5620 denek ile gerçekleştirilen “Siyasi Eğilimler Araştırması”ndan ilginç bir sonuç çıktı.

Bu çalışmada;
Çalışmaya katılanlara iki soru yönetildi.

İlki;

Klasik olan “Bu Pazar genel seçim olsa” üzerineydi.

Sonuca göre;

CHP yüzde 33.2 ile Türkiye’nin birinci partisi olmayı sürdürdüğünü gösterdi.

İktidar partisi olan AK Parti ise yüzde 30.6 ile 31 Mart seçim yenilgisinin sebeplerini giderememiş görünüyor.

Yanı sıra…

Çalışmada;

MHP yüzde 10.9

DEM yüzde 9.7

YRP yüzde 5.8

İYİ Parti yüzde 4.2

Zafer yüzde 3.2

Ve “diğerleri” de yüzde 2.4 olarak görünüyor.

ORC Araştırma’nın;

31 Mart seçimi sonrasında yaptığı bu genel ankette, deneklere katılanlara sorulan ikinci soru da “Sizce erken seçim olmalı mı” olmuş.

Sonuca göre;

Çalışmaya katılanların yüzde 45.9’u “evet olmalı” düşüncesinde.

Yüzde 39.1’lik kesim de “Hayır olmamalı” düşüncesinde.

“Fikri olmayanlar” da yüzde 15.0 olarak görünüyor.

Görüştüğümüzde;

Deneyimli anketçi Mehmet Pösteki’nin üzerinde önemle vurgu yaptığı konu, Türk halkının derin bir şekilde hissettiği ekonomik krizdi.

Zaten;

CHP’nin 31 Mart seçiminde sandıktan birinci parti olarak çıkmasının sebeplerinden biri de, halkın AK Parti iktidarına, elindeki belediyeleri kaybettirecek şekilde çok sert bir uyarı yapmasıydı ki, ORC Araştırma’nın bu son çalışmasından da görüldüğü üzere, halkın 31 Mart’taki hassasiyetinin aynı şekilde sürdüğü görülüyor.