Olay, fazlasıyla çetrefilli.

Öyle ki;
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde üst düzey bir yetkilinin, bir Daire Başkanı’nın başını yakacak kadar hem de.

İddialar;
Büyükşehir Belediyesi’nin geçmiş döneminde gerçekleştirilen aynı tip satın alma ihalelerine yönelik.

Olay, ortaya yeni çıktı.

Beraberinde;
“Usulsüzlük” ve “kamuyu zarara uğratma” iddiaları bulunan ihalelerin kapağı yeni açılmaya başladı.

Belediye yönetimi;
Alinur Aktaş döneminden kalma çok uzunca bir süredir –doğal olarak- pek çok kreş, çocuk oyun alanı, park ve bahçeler ile binalarına güvenlik kamera sistemleri ve kurulumu ihalesi yapıyordu.

Bu;
Söz konusu ihalelerin şartnameleri de Büyükşehir Belediyesi’nin Bilgi İşlem Dairesi tarafından yazılıyor, sonra da gerçekleştiriliyordu.

Fakat…

Ne ilginç ki;

Bu ihalelerin hepsinin aynı firmaya verildiği ve rekabetin olmadığı ortaya çıktı.

Yapılan tespite göre;

Bu ihalelerin şöyle gerçekleştiği belirlendi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi;

Pek çok bağlı kurumunda, elektronik malzeme, kamera, kablo ve ekipmanları ihtiyacı duyuyor.

Bu elektronik malzemeler de Uzakdoğu’da dünyaca ünlü bir firma tarafından üretiliyor.

Bu firmanın da Türkiye’de bir ofisi bulunuyor.

Ancak;

İstanbul’daki bu ofisin altında Türkiye genelinde hizmet veren çok sayıda distribütör ve onlarca bayi bulunuyor.

Tümü de;
Aynı malzeme ve ekipmanları Uzakdoğu’dan aynı üreticiden alıp, müşterilerine hizmet veriyor.

Kurulum işlemleri de dahil olmak üzere.

Kamu ihalelerine girmeleri de tümünün serbest ve mümkün.

Aynı ürün ve ekipmanlar;

Türkiye’nin pek çok yerinde kullanıldığı için özellikle bayiler arasında bir rekabet de yaşanıyor ki, bu da başta kamu kurumlarının işine yarıyor.

Ancak;
Yapılan tespite göre, Bursa’da hiç de böyle olmamış!

Çünkü;

İddialara göre, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili yönetimi döneminde Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda öyle bir ihale şartnamesi hazırlanmış ki, bu rekabet ortadan kaldırılmış ve deyim yerindeyse adrese teslim sonuçlar elde edilmiş!

Yapılan tespitte;

Belediyenin sıkça yaptığı elektronik malzeme, kamera, kablo ve ekipmanlarının alımı ve kurumu işi için, şartnameye özel bir madde eklenerek, işi alacak firmanın, İstanbul’daki bu Türkiye ofisinden “satış ve kurulum yetki belgesi” adı altında garip bir şart istenmiş.

Böyle olunca da;

Üretici firmanın Türkiye’de onlarca bayisi ve distribütörü yıllardır bu satış ve kurulumu yapıyor olmasına karşın,  bu onlarca firma,Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ihalelerine girememiş, rekabet de oluşmamış.

Araştırmada;

Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne aynı ürünü çok daha ucuz fiyatlara verebilecek aynı üreticinin onlarca bayisi (Bursa dahil) olmasına karşın, yıllarca, sadece elinde özellikle istenen bu belgeye sahip İstanbul orjinli tek firmaya kaldığı ortaya çıktı.

Böyle olunca da;

Belediye içinde birkaç bürokrat tarafından hazırlanan tartışmalı bu şartname gereğince, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır tek bir firmaya mecbur kaldığı anlaşıldı.

Bu durum;

Son olarak 3 Ocak 2024 tarihinde yapılan benzer bir ihalede iyice ayyuka çıkmış!

Büyükşehir Belediyesi;

AK Partili yönetim zamanında, Ana Kucakları Projesi kapsamında tutarı 2.840.000 lira olan “Güvenlik sistemleri ve bileşenleri ihalesi” açmış, aynı ihalelerin bir benzeri olarak.

Nedense;
İdare, bu ihaleyi başka nedenlerden dolayı iptal etmiş ve sonra da bu aynı iş, aynı üreticinin aynı malzemelerini satan bir bayi aracılığıyla Binted AŞ’nin “tüm bayilere açık” şartnamesi ile 1.690.000 liraya satılmış!

Böylece;

Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı adrese teslim ihaleleri, aslında Binted AŞ bir şekilde bozmuş ve belediyeye tam 1 milyon 150 bin lira kazandırmış!

Görüyor musunuz aradaki farkı?

Tek bir ihaledeki farkı, özellikle.

Tespite göre…

Bu ihale sonrasında;

Uzakdoğu’daki üreticinin Türkiye’deki bayileri ve distribütörleri deyim yerindeyse kazan kaldırmışlar ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin geçmişte yapılan tüm ihalelerin şartnamelerinin hatalı olduğunu, kasıt bulunduğunu ve adrese teslim ihale yapılarak, kamu zararı yaratıldığını bildirmişler.

Bu durum;
AK Partili yönetim zamanında dönemin Genel Sekreteri Ulaş Akhan’a da bizzat anlatılmış.

Ve,

Aynı malı ve hizmeti belediyenin daha ucuza alma imkanı varken, şartnamedeki bu özel madde nedeniyle, Büyükşehir Belediyesi’nin hep aynı firmaya bağlı kaldığı ve belediyenin zarara uğratıldığı söylenmiş.

Ve sonra da;
Kendisine ulaşan bu şikayetler sonrasında bu ihale dosyalarını inceleyen dönemin Genel Sekreteri Ulaş Akhan’ın da iddiaları haklı bularak, belediyede bir operasyon yaptığı ortaya çıktı.

Akhan’ın;

İnceleme sonrasında bu ihale şartnamesini hazırlayan bürokratlar Caner Saraç ve Abdullah Hocaoğlu’nun amiri olan Bilgi İşlem Daire Başkanı Kemal Alioğlu’nu 31 Mart yerel seçimlerinden hemen önce, tek bir emirle görevden aldığı ortaya çıktı.

Bu durum;

Belediye içinde bazı iddiaların da konuşulmasına yol açmış.

Şimdi ise;

Belediyede gözler yeni ihalelere çevrilmiş durumda.

Büyükşehir Belediyesi’nin;

AK Parti’den CHP’ye geçmesiyle birlikte Başkan Mustafa Bozbey tarafından Bilgi İşlem Dairesi’nin yeni başkanı olarak atanan Hakan Arık’ın da AK Parti döneminde yapılan bu çok tartışmaları ihaleleri incelediğini duyuyoruz.

Kendisinden önceki Bilgi İşlem Daire Başkanı’nı görevden el çektiren eski Genel Sekreter Ulaş Akhan’ın bu kararının sebepleri de yeni yönetim tarafından araştırılıyor.

Konuşulanlar;

Hazırlanan şartname gereğince, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, AK Parti dönemindeki ihalelerinin tek bir firmaya yönlendirilmesine yönelik bu ciddi iddialar ve beraberindeki görevden almalardan sonra, belediyenin CHP’li yeni yönetiminin, geçmişe dönük tüm ihale şartnamelerini gözden geçirmeye başladığı yönünde.

Şimdilik;

Yıllardır yapılan bu ihalelerde, hazırlanan şaibeli şartname iddiaları nedeniyle, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ne kadarlık bir kaybı olduğu bilinmemekle birlikte, dosyaların incelemesinin sürdüğünü de aktarmış olalım.