Çok değil;
Yakın bir zamana değin el üstünde tutuluyordu bu adamlar.
İnanılmaz da örgütlenmeleri vardı.
Her yerde elleri vardı.
Bursa;
Bu yönde gerçi İstanbul ve Ankara’nın eline su dökemez ama Bursa’dan da Pensilvanya’ya gidenler vardı vakti zamanında.
İşadamları, siyasiler, belediye başkanları ve hatta paraşütle gazeteci olan çakmalar bile FETÖ lideri Fethullah’la bir kare fotoğraf çektirmek için adeta yarışıyorlar, yurda dönünce de ballandıra ballandıra anlatıyorlardı yaptıkları görüşmeleri, güya büyük bir işmiş gibi.
Yurt dışına kaçan ve ardı ardına video yayınlayan Suç Örgütü Lideri Sedat Peker’ciler de vardı bir dönem.
Bursa’dan çıkıp kimi İstanbul’daki evine gidiyor, kılıçlar altında boy boy fotoğraflar çektiriyorlardı, kimileri de arada bir Bursa’ya geldiğinde onun yanında tek bir kare fotoğrafı olsun diye adeta yarışıyorlardı.
Peki ne oldu bunlara?
Bu omurgasız adamlara(!)
Herbiri bugün 3 maymunu oynuyor.
Kimi anti FETÖ’cü oldu özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra, kimi yargılandı, kimi ceza aldı, kimi kaçtı, kimi de evden işe, işten eve moduna geçti.
Düne kadar kasım kasım kasılıp ortada dolaşanlar bugün yoklar.
Peker mevzuunda da aynısı yaşanıyor bugün.
Tıpkı;
FETÖ liderine güzellemeler yapan Bursalı omurgasızların tüm bunları büyük bir korkuyla apar topar sosyal medya hesaplarından sildiği gibi, Pekerci’ler de önce yazdıkları sözleri, çektirdikleri fotoğrafları sildiler, sonra da sessizliğe büründüler.
Bugün güya anti FETÖ’cü olanlar gibi, bir sürü kişi de anti Pekerci oluverdi birden bire.
Ah bir devran dönse?
Olmaz ya –inşallah da olmaz, olmasın da- bir devran dönse, bu omurgasız adamların ikinci kez 180 derece dönmeyeceğini kim garanti eder Allah aşkına?
Hemen ortaya çıkıp ‘Biz zaten şucuyduk, bucuyduk, konjonktür gereği susuyorduk’ demeyeceklerinin bir garantisi var mı?
Bu omurgasız adamlar böyle insanlar işte.
Maalesef yüzyıllardır bu topraklarda var bu insanlar.
Dünya’da haini en bol ülkeyiz.
Biri bitiyor, biri başlıyor.
Bakmayın bugün, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal’e laf atıp duranlara, onların da durumu aynı.
Yarın öbürgün iş sarpa sarsa kalpakla bile dolaşır bu adamlar, utanmazlar hiç.
Omurga işte o yüzden çok önemli.
Bu omurga bir kere çıktı mı kuyruk sokumundan, bir daha yerine oturması pek mümkün olmuyor.
Bir anda gözünüzün önüne geldi değil mi, sümüklü mendilleri alıp saklayanlar, zülfikar kılıcı ile fotoğraf çektirenler?
Nerede sahi o omurgasızlar şimdi?