Etin kilosu 110 lira olunca…

Dana kıyma 100 liraya satılınca…

Bir paket sigara 25 liraya yükselince…

Benzinin litresi 13.7 liraya ulaşınca…

Simit bile 3 lirayı bulunca…

Ekmek 2.5 lirayı görünce…

1 kutu süt 10 lirayı aşınca…

1 kg yoğurt 15liraya dayanınca…

125 gr tereyağı 16 lira olunca…

1 kg. piliç bonfile 50 lirayı aşınca…

İster istemez;
Türkiye’nin 4. büyük ili Bursa’nın sosyal hayatında da değişimler görülmeye başladı.

Mesela geçtiğimiz pazar günü.

Herkesin bilebileceği gibi normal şartlarda pazar günleri Bursalılar’ın ailece dışarıya çıktığı gündür.

Ne var ki;

Birkaç haftadır Bursa’nın şehir içi trafiğinde gözle görülür bir rahatlama yaşanıyor.

Akaryakıt fiyatlarının yüksekliğinden olsa gerek, şu yükselen döviz fiyatlarından önceki gibi değil mesela Bursa’nın trafiği.

Mesela Mudanya Yolu.

Eskiden Geçit’ten itibaren uzun kuyruklar olurdu, şimdi ise yol boş denecek gibi.

Üstelik pazar günü olmasına rağmen.

İşin ilginci AVM’ler de öyle.

Hele şu soğuk kış günlerinde genellikle AVM’leri tercih eden Bursalı aileler, muhtemelen artık evi tercih ediyorlar ki alışveriş merkezlerinde daha önce yaşanan yoğunluk bile görülmemeye başladı artık.

Hem;

Halk arasında söylenen “arabayla gezme tozma” işleri, yüksek akaryakıt fiyatları nedeniyle askıya alınmışa benziyor, hem de hafta sonu eğlence ve yemek alışverişleri şimdilik genel anlamda dondurulmuşa benziyor.

Yoksa kimin aklına gelirdi Bursa trafiğinin bir anda hem hafta içi, hem de hafta sonu önemli oranda rahatlayacağı?

Ne yazık ki;

Ekonomik tablolar, Bursalılar’ın da sosyal hayatında önemli rol oynamaya başladı.

Bursa’nın belirli başlı bir iki önemli yeme içme ve eğlenme merkezinde bile artık rezervasyonsuz yer bulunabiliyor.

Bu merkezlerdeki müşteri sayısı da önemli oranda düşüklük göstermeye başladı.

Diyeceğimiz o ki;

Pandeminin elbette etkisi var ama dövize endeksli olarak gelen şu zamlar sonrasında tepeden tırnağa artan fiyatlar nedeniyle sanki doğal bir karantina yaşanmaya başladı Bursa’da.