Bu rezalet;
Daha doğrusu skandal, bugün Bursa gazetelerine de yansıdı çarşaf çarşaf.

Konu;
Bursalılar’ın nasıl zehirlendiğini ve nasıl birer kanser hastası adayı yapıldığına dair.

İHA’daki arkadaşlar;
Bu rezaleti hem havadan hem de karadan görüntülemişler.

Kaynağını Uludağ’dan alan ve kilometreler sonrasında Marmara Denizi’ne dökülen Panayır Deresi tam anlamıyla zehir akıyor.

İşin tehlikesi;

Fabrikaların kimyasal ve boya atıkları nedeniyle adeta zehir deresine dönüşen bu Panayır Deresi’nden tarım alanlarının sulanıyor olması!

Yüzbinlerce Bursalı’nın sağlığını tehlikeye sokan bu tarımsal sulama çok büyük bir tehlike Bursa için.

Düşünün;
Şehrin içinden kilometrelerce uzunluğunda bir dere zehir akıyor ama Bursa’da devlet buna sadece bakıyor.

Hep söylüyoruz, hep söyleniyor “Bursa’nın sahibi yok” diye.

Nerede Bursa Valiliği?

Nerede, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü?

Nerede Tarım İl Müdürlüğü?

Nerede Sağlık Müdürlüğü?

Dere zehir aktığına göre demek ki bir önlem alınmıyor, bir yaptırım da bulunulmuyor?

Geçmişte;

Bursa’nın Valileri, üst düzey bürokratları, bu şehrin ortak sorunları karşısında medyayı bilgilendirir ve bu sayede halkın da bilgi sahibi olmasını sağlarlardı, yapılan çalışmalar, yaptırımlar duyurulurdu.

Ne yazık ki, mevcut yönetim bu bilgilendirmeyi kaldırdı.

Bu nedenle Bursalılar hiçbir şey bilmiyor.

Şu son örnek Panayır Deresi’nin zehir akmasıyla ilgili bile tek bir satır açıklama yapmadı Bursa Valiliği?

Tarım arazilerinin zehirle sulanmasına yönelik böylesine bir rezalete tek satır açıklama yok düşünebiliyor musunuz?

Hep söylüyoruz.

Böyle bir rezalet Avrupa’da yaşansa, bırakın anında önlem almayı, yöneticilerden istifa bile gelirdi.

İşte Bursa bu yüzden sahipsiz.

Allah aşkına daha ne olabilir ki halkı bilgilendirmek için?

İlle fabrikalar mı yanmalı, olay yerine gitmek için?

Şehrin içinden geçen koca dere, tıpkı Nilüfer gibi bu kentin insanını zehirliyor, gazeteler çarşaf çarşaf bunu görüntülüyor, yazıyor, çevreciler söz konusu zehir akan su ile tarım alanlarının sulanmasının besin zincirine zarar vereceğini söylüyorlar ama Tarım’ından Sağlığı’na, Çevre Şehircilik’ine değin ilgili kurumların umurunda bile olmuyor.

Bu kadar mı kapalı bu devlet kurumları Bursa’da?

Kime aktaracak Bursalılar bu şikayetini?

Marko Paşa’ya mı?

Yazık ki ne yazık, Bursa gerçekten de çok kötü yönetiliyor.