Bırakın;
Bursalılar’ın bilmesini…

Yapılan haberler nedeniyle, Bursa’daki bu çevre katliamı, ulusal televizyon kanallarında bile görüntülü olarak sık sık gündeme geliyor.

Daha yeni;
Uğur Dündar bile, Bursalılar’ı uyararak kanser tehlikesine dikkat çekti.

Üstelik;

Bu şehirde Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapanların bile defalarca ifadeleri var, zehir akan Nilüfer Çayı’nın kurtarılmasına dair.

Ne var ki;

Böylesine bir gerçeği, Bursa’da sadece devlet bilmiyor!

Son yaşananlar;
Acınacak halimize güldüğümüz türden.

Malum;

Bursa’nın içinden kilometrelerce geçen ve verimli tarım arazilerini de sulayan Nilüfer Çayı tam anlamıyla zehir akıyor.

Sebebi de;

Boyahanelerden dereye deşarj edilen zehirli atıklar.

Adeta zehir akan bu su da Bursa ovasını suluyor.

Ovada yetişen bu ürünler nedeniyle de yüzbinlerce Bursalı da her an için potansiyel birer kanser hastası konumunda.

Ancak;
Bu durumu Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü aylardır görmüyor!

Sanki;

Bursalılar’la artık dalga geçmeye başladı bu kurumun yöneticileri.

Karacabey’de;
İlhan Düzen isimli bir vatandaş, geçenlerde CİMER’e şikayette bulunarak, Nilüfer Çayı’nın bu zehir akan durumunun ne zaman düzeltileceğini soruyor.

CİMER de;

Bu soruyu Bursa Valiliği’ne yönlendiriyor ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden vatandaşın sorusunun cevaplandırılmasını istiyor.

Vatandaşa gelen cevapta ne yazıyor dersiniz?

Cevap şu:

“Konunun, Bursa Valiliğimizle incelenmesi istenmiştir. Söz konusu şikayete istinaden teknik elemanlarımızca  yapılan denetimde Nilüfer Çayı’na atık su deşarjı gözlenmemiştir”

Olacak şey mi Allah aşkına?

Yani;
Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün yöneticilerine göre Nilüfer Çayı pırıl pırıl akıyor, hiç de bir sorun yok!

Tüm Bursalılar’ın bildiği ve şikayetçi olduğu bu zehir akan Nilüfer Çayı, devletin bu kurumuna göre pis değil, herhangi bir deşarj da yok!

Peki;

Bu kurumun aylardır adeta ölü taklidi yapan Bursa İl Müdürü Mehmet Ersan Aytaç ve ekibine sormak gerekmez mi “Bir tek siz mi görmüyor musunuz bu kirliliği” diye?

Bu kenti;
Geçmişte yöneten ve şimdi de görevde olan belediye başkanlarının açıklamalarını, Bursalılar’ın şikayetlerini, muhtarların eylemlerini, STK’ların protestolarını, yapılan basın açıklamalarını, halkın tepkisini, TBMM’ye kadar giden, İlgili Bakan’a yöneltilen soru önergelerini, hiç mi görmüyorsunuz?

Bursa’nın Valisi;
Mahmut Demirtaş bile daha geçenlerde, DSİ yöneticileriyle birlikte Nilüfer Çayı’nda bu konuda inceleme yapmadı mı?

Durup dururken mi gitti oraya?

Herkese göre;
Zehir akan bu Nilüfer Çayı, tıpkı TÜİK’in tartışmalı rakamları gibi Bursa’nın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne göre nasıl temiz olabiliyor?

Nasıl, “dereye bir deşarj yok” diyebiliyorlar?

CİMER’e giden bu son şikayete verilen cevap, Bursalılar’ın aklıyla alay etmek, dalga geçmek değildir de nedir?

Adeta;
Ağlanacak halimize gülüyoruz.

Çünkü;

Bu devlet kurumun Bursa yöneticileri, “Bursa’da Nilüfer Çayı yok” da diyebilirlerdi verdikleri cevapta.

Allah’tan;
Güya bir teknik ekip gitmiş dereyi bulmuş, inceleme de yapmış da, derenin kirli olmadığını tespit etmiş!

Yazık ki ne yazık.

Bursa, gerçekten çok kötü yönetiliyor.

Bu şehrin eğitimden, sağlığına, ulaştırmasından, çevre ve insan sağlığına değin nasıl ilgisizce yönetildiğine şu herkesin bildiği zehir akan Nilüfer Çayı için verilen son cevap, en iyi örnek oldu ki artık şaşırmıyoruz.

Gerçekten de çok yazık.

İktidar partisinin Bursa yöneticileri ve parlamenterleri acaba Bursa'daki bu vurdumduymazlığa ne kadar kayıtsız kalacaklar?