Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ı, basketbol deyimiyle “potaya basarken” çekilmiş fotoğrafını gördüğümüzde gülümsedik ve yıllar öncesine gittik.
Yakın bir zamana kadar Türkiye’nin uluslararası spor müsabakalarında başarılı olduğu tek dal, ata sporumuz olan güreş idi.
Futbol’da, basketbol’da, voleybol’da, yüzme sporlarında, kayakta, atletizmde adeta yoktuk.
Yüzümüzü güldüren tek spordu güreş.
Şimdi öyle mi ya?
Dünyanın en iyi takımlarına kafa tutan, şampiyonluklar elde eden sporcularımız, kulüplerimiz var.
Yüzümüzü güldüren A Milli Futbol Takımımız var.
Malum;
Türkiye’de bazı şeyler bazen tesadüfle gelişiyor.
Bugün için;
Yaşı 50 ve üzerinde üzerinde olanlar hatırlayacaktır ancak.
TRT’nin tek kanal olduğu dönemde, bir Amerikan dizisi başlamıştı yayınlanmaya.
Adı “Beyaz Gölge”ydi.
1979 yılında yayınlanmaya başladı, 1982 yılında dizi sonlandığında hemen herkesin sevgili haline gelmişti.
Neydi konusu?
Beyaz bir eski NBA oyuncusunun (Ken Reeves) sakatlığı sonrasında, ağırlıklı olarak zencilerin ve göçmenlerin yaşadığı bölgedeki Carver Lisesi’nde gençlere Koç’luk yaparak basketbolu öğretmesi ve beraberinde gelen başarılarla süren maceralar anlatılıyordu.
Bizler de o zaman 12-13 yaşlarındaydık.
O zamanki her çocuk gibi, oyun alanımız sokaklardı.
Hatırlıyoruz da mahalle futbol maçlarından başka bir spor dalı bilmezdik.
Taa ki;
“Beyaz Gölge”nin TRT’de yayın hayatına başlamasına dek.
İlk başlarda pek dikkatimizi çekmemişti dizi.
Fakat bir süre sonra ortaokula başlayacağımız Atatürk Lisesi’nde hemen herkes bu diziyi konuşur olmuş, siyahilerin o klasik yaylana yaylana olan yürüyüşlerini taklit eder hale gelmişti.
Tabi o zamanlar bir basketbol topuna sahip olmak büyük lüks.
En azından, bulunabilir bir şey değil.
Bir gün;
Babası demirci olan bir arkadaşımız, nervürsüz inşaat demirlerinden bir çember yaptırmış, onu da oturduğumuz Altıparmak’ta bir metruk evin penceresine asarak basit bir pota yapmıştık.
Fakat bir sorun vardı, nasıl oynanacağını ve kuralları bilmiyorduk.
Hiç kaçırmadan “Beyaz Gölge”yi izleyip, bir taraftan da basketbol kurallarını öğreniyorduk.
Yoktu çünkü bir imkanımız, kimse de o zamanın çocuklarına böyle bir spor dalı öğretmiyordu.
Giderek hoşumuza gitmeye başlamıştı bu basketbol denilen spor dalı.
Sokakta 5’erli takımlar yapıp, maçlar yapmaya başlamıştık.
Bizim yaşıtlarımızın adeta vazgeçilmezi olmuştu basketbol oynamak.
Sıradan bir Amerikan dizisi, 1979 yılından itibaren o dönemin çocuklarına bir şey öğretmişti.
Öğrendiğimiz sadece basketbol denilen spor dalı değildi.
Takım oyunu, paylaşım, disiplin, strateji, vücut enerjisi, kol kuvveti yeni yeni öğrendiğimiz şeylerdi.
Tek bir sorunumuz vardı basketbol topu.
Topumuz o metruk evin bahçesine kaçtığında ya da patladığında yenisini temin etmek o dönemlerde çok zordu.
Bu nedenle öyle şimdiki gibi üçlük atışlar yapamıyorduk, top kaçmasın diye.
Hele ki;
İlerleyen dönemlerde inşaat demirinden yapılan o basit çembere, bir de evden aşırdığımız pazar filesini de takmayı akıl etmiştik ki, sanki NBA oyuncusu olmuştuk hepimiz.
Yaşam biçimimiz olmuştu artık basketbol.
İşte o dizi;
Bundan 40 sene önce çok şey öğretmişti Türk çocuklarına.
Ufkumuzu açmıştı.
Bir spor dalının, bir genci ne kadar geliştirdiğini de öğrenmiştik.
Bu nedenle;
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın basketbol potasına smaç atarken çekilmiş fotoğrafını görünce, aslında ne büyük bir iş yaptığını da gördük.
Araştırdık.
Başkan Dündar;
Hüdavendigar, Selamet, Gündoğdu, Sırameşeler, Geçit, Hamitler, Yunuseli, Alaşar,Demirtaş ve Cumhuriyet Mahalleri’ne yeni basketbol sahaları kazandırmış ve gençlerin hizmetine sunmuş.
Osmangazi’de;
Amatör spor kulüplerine malzeme ve tesis desteği verildiğini, halı sahalar, fitnes alanları, kaykay pistleri ve yürüyüş yolları yapıldığını, spor tesislerinin ardından 73 metre çatı açıklığı ile Türkiye’nin en büyük atletizm salonu’nun da tamamlanmak üzere olduğunu biliyorduk.
Keza;
Türkiye, Avrupa ve olimpiyat şampiyonları da çıkıyordu Osmangazili gençler arasından ama başlatılan bu basketbol sahaları uygulamasına eskiye özlem duyarak bir başka sevindik.
Bu nedenle;
Osmangazi’nin “beyaz gölgesi” Başkan Mustafa Dündar, bu işe koyularak iyi bir yere smaç atmış, tebrikler…