Açıkçası…
AK Parti’de gözler, 7 Ekim’de gerçekleştirilecek büyük kongrenin yeni MKYK’sındayken…
CHP’nin Bursa kanadında il kongresi telaşı ve yaşanan gerginlikler varken…
İYİ Parti’de de, 81 ilde yerel seçime ittifaksız olarak tek başına girme niyeti ve kararı varken…
İlginçtir ki;
Meral Akşener’in Genel Merkez’deki danışmanı ve Bursa 2. Sıra milletvekili adayı Bursalı iş insanı İbrahim Alagöz’ün, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bizzat özel çağrısı ile partisinden ayrılıp CHP’ye katılması ve rozetini de Kılıçdaroğlu’nun takması, Bursa’da siyasi gündemin odağı oldu.
Bursa’da;
Bir dönemin en etkin merkez sağ siyasetçilerinden olan Fuat Alagöz’ün oğlu olan İbrahim Alagöz, siyaset kulislerinde isminin yaklaşan yerel seçimle ilişkilendirilme çalışmaları karşısında özellikle siyaset kamuoyuna bir yazılı açıklama yaptı.
2 Eylül’de;
Yakasına CHP Lideri Kılıçdaroğlu tarafından takılan rozetin kendisi için bir onur olduğunu kaydeden Alagöz’ün açıklamasında “Bursa’ma ve ülkeme daha fazla faydalı olabilmek için partim ve Genel Başkanım Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında siyaset yapmak için bu yola girdim” ifadesi vardı.
Alagöz’ün;
Özellikle CHP örgütüne ve camiasına yönelik şu 3 mesajı da dikkat çekiciydi:
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını kastederek altını çizdiği ilk konu şuydu:
“Geçtiğimiz seçimlerde kendisini destekleyen her nefer gibi ben de çaldığım her kapıdan kendileri için oy istedim.
100 yıllık CHP’ye de makamlar, mevkiler, adaylıklar, vaatler, yani koltuk sevdası için katılmadım.
İcraat için, şehrim ve ülkem için iştirak ettim ve sonuna kadar da azimle, sabırla, sevgiyle, sabırla bu yolu yürümeye devam edeceğim”
Aynı zamanda;
Bir Balkan göçmeni ailenin mensubu da olan Alagöz’ün yayınladığı açıklamasındaki ikinci mesajı da, siyaset kulislerindeki bilgi kirliliğine yönelikti.
Şunu söyledi:
“Yolumuzdan alıkoymak, ayağımıza taş değdirmek için elbette engeller, yazılanlar çizilenler olacaktır. Tarih bunun örnekleriyle doludur.
Ancak zafer, azmedenlerin, inananların, yolundan dönmeyenlerindir”
Açıklamasında;
“Ben İbrahim Alagöz, söz veriyorum ki CHP’nin başarısı için var gücümle çalışacağım” diyen Alagöz’ün yine CHP camiasına yönelik olarak söylediği “Ben CHP’nin bir neferiyim. Polemik yok, kavga yok, barış var uzlaşma var. Herkes bilsin ki artık tüm zamanımızı daha iyi, daha güzel bir Bursa için geçirecek ve partim için ter dökeceğim” sözleri de dikkat çekiciydi.
Açıklamasını gördükten sonra;
Kendisini aradığımızda, bu geçişin Meral Akşener ayağını sorduk.
Nasıl karşılamıştı acaba?
Akşener’i kastederek “Sayın Genel Başkan’la sürecin başında hem Ankara’da hem de geçenlerde Bursa’da bir düğünde yeniden konuştuk.
Kendisiyle özel bir hukukumuz olduğu gibi büyük de bir saygım var. Bana her iki görüşmede de ‘Orada da başarılı olacağına inanıyorum, her zaman yanındayım’ diyerek sağ olsun güç ve destek verdi.
Şimdi artık, CHP’de, Sayın Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde, Bursa’da var gücümle çalışma zamanı. Tüm Cumhuriyet Halk Partililer ve sevdalıları bilsinler ki, kendi şehrimde o çok özlenen zaferi elde etmek için elimden gelenin çok daha fazlasını yapacağım.
Bunu da, bizzat davetiyle katıldığım ve Bursa’yı ne kadar çok istediğini artık herkesin bildiği Genel Başkanım Sayın Kılıçdaroğlu’na bir namus sözü olarak verdim”
Telefon konuşmamızda;
İlginç ama doğru bir şey de söyledi Alagöz.
“Türk siyasetinde” dedi “Davetlerle yapılan bu geçişlerin altında maalesef hep bir makam mevki aranır.
Oysa, bir siyasetçinin kendi şehri, kendi partisi için nefer olmak istemesinden doğal ne olabilir ki?
İlle de altında bir şey mi aramak, bir şey mi istemek gerekir? Doğru ve dürüst siyasete hep inandım, büyüklerimden de böyle gördüm.
Ben doğruyu yaptığıma inanıyorum.
Uzun yıllar Ankara’da görev yaptım, şimdi de şehrime Bursa’ma döndüm.
Yazılı açıklamamda da belirttiğim gibi bundan sonra CHP’nin Bursa’da başta Büyükşehir olmak üzere o çok istenen yerel seçim başarısı için var gücümle çalışacağım”