Burtom Konur Cerrahi Tıp Merkezi Dahiliye Uzmanı Uzm. Dr. Cemal Nuri Gürbüz insülin direnci hakkında önemli bilgiler verdi.

Hastalarımın son yıllarda en çok sorduğu sorulardan biri olan insülin direnci hakkında özet bir bilgi paylaşımı yapmak istiyorum sizlere.

İnsülin direncine geçmeden önce insüline biraz yakından bakalım isterseniz. Pankreas adı verilen organın ürettiği çok önemli bir hormondur insülin. Gıdalardaki karbonhidratlar sindirim sisteminde glikoza ( şeker ) dönüştürülüp kana geçmeye başlayınca, pankreas kana insülin göndermeye başlar. Kandaki şekerin kas, yağ ve karaciğer hücrelerine sokulması insülinin görevlerinden biridir. Vücudun enerji ihtiyacını sağlayan bir tür yakıt olan şeker, beyin hücreleri hariç, ancak insülin sayesinde hücrelere girebilir. Beyin hücreleri ise kandaki şekeri kullanırken insüline ihtiyaç duymazlar.

Şekerin yakıt olarak kullanılmayan kısmı insülin yardımıyla başka bir forma dönüştürülerek depolanır.

İnsülin karaciğerdeki depolardan kana şeker geçmesini engeller.

İnsülin ile yağ metabolizması arasındaki bağlantı apayrı ve uzun bir konu olup umarım bir başka zaman bu konuyu ele alan bir yazıyı da paylaşırım sizlerle.

Biraz sonra bahsedeceğim bazı durumlarda insülinin varlığına rağmen kas, yağ ve karaciğer hücrelerine şeker giremez. İnsüline karşı bir direnç oluşur bu hücrelerin zarlarında. Yani insülin, bir işe yaramadan, öylece seyretmek zorunda kalır kanda dolaşan şekeri. İşte insülin direnci denilen durum bu durumdur.

Pankreas, daha fazla insülin üreterek bu sorunun üstesinden gelmeye çalışır. Gitgide artan insülin üretimi sayesinde kan şekeri normal düzeyde tutulmaya çalışılır. Hatta özellikle karbonhidrattan zengin yemeklerden sonra, pankreastan aşırı miktarda insülinin kana geçmesi nedeniyle, şeker düşmeleri görülebilen bir dönem vardır. Bu dönemde yemeklerden sonra uyku basması en bilinen yakınmadır. Normal düzen bozulmuştur bir kere.

Kandaki insülin düzeyi gitgide artarken zamanla pankreas da yorulmaya başlar. Yorulan pankreas yeteri kadar insülin üretmez hale gelince, başlangıç yıllarında gizli saklı bir biçimde ama zamanla apaçık bir şekilde şeker hastalığı çıkar ortaya.

 İnsülin direncine yol açan nedenlerin başında şişmanlık gelir. Özellikle bel çevresindeki aşırı yağın insülin direncinin asıl nedeni olduğuna dair bilimsel kanıtlar vardır. Yağ dokusu bir yandan enerji deposu olarak işlev görürken, bir yandan da bazı önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin insülin direnci, yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıkları gibi ciddi sağlık problemlerine neden olabilecek hormonlar ve maddeler bu dokuda üretilir.

Fiziksel hareketsizliğin de şişmanlıktan bağımsız olarak insülin direncine neden olduğu anlaşılmıştır. Egzersiz sırasında kaslar hem kandan daha fazla şeker alıp tüketirler, hem de insüline daha duyarlı hale gelirler. Egzersiz sayesinde insülin direnci tersine döner.

 İnsülin direncine yol açabilen diğer nedenler arasında uzun süreli kortizon kullanımı, Cushing hastalığı, polikistik over hastalığı, sigara ve uyku bozukluklarını da sayabiliriz.

İnsülin direnci basit kan tetkikleriyle anlaşılabilir. Tedavisi için yaşam tarzı değişikliği gerekir. Uygun vücut ağırlığına sahip olmak için hem beslenme hatalarının düzeltilmesi hem de hareketsizliğe son verilmesi şarttır. Bunları yapmadan ilaçla tedavi olmaya çalışmak boş bir çabadan öteye gidemez.

Op. Dr. Servet Yetkin: "8 kadından 1’i, meme kanseri riski taşıyor" Op. Dr. Servet Yetkin: "8 kadından 1’i, meme kanseri riski taşıyor"

Sağlıklı ve hoşça kalın.

Editör: Zehra Ceviziş