Para kazanma uğruna bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davasının ikinci gününde sanıklar savunmalarına devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu Hemşire Hasan Basri Gök, bütün hemşirelere epikrize yardım ettiği için para verildiğini itiraf etti. Gök, “Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. SGK’dan para almak için yatışlar uzatılıyordu. Fırat Sarı ve İlker Gönen hastaneleri paylaşmıştı.” dedi. Dünkü duruşmada iddianamede elebaşı olarak tanımlanan Fırat Sarı, aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu söyledi. Savcılık makamı, doğrudan mağdur olmayanların müdahillik talebinin reddini istedi. Barolar dahil tüm davaya katılma telepleri reddedildi. Duruşmada yalnızca Hemşire Hakan Doğukan Taşçı savunma yaptı. Taşçı, Fırat Sarı’nın hastalara fazla ücret söylediğini ve aradaki komisyonu kendisine aldığını dile getirdi. 9 buçuk saat süren duruşmada çarpıcı ifadeler var. Bugün diğer sanıkların dinlenmesine devam ediliyor. Duruşmadan notları NTV Muhabiri Melike Şahin aktarıyor.

12.30

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi doktor Sare Davutoğlu da duruşma salonuna geldi. Dünkü duruşmada çıkan gerginlik üzerine Gelecek Partisi’nin avukatı salondan çıkarılmıştı.

12.15 – “TÜM HEMŞİRELER BİLİYORDU”

Hasan Basri Gök, tüm hemşirelerin yaşananları bildiğini itiraf ederek “Ama ne kadar içindeler bilmiyorum. Sümeyye Nur Arslan’ın dosyada usulsüzlük yaptığını görmüşümdür. Doktor Şeyhmus Çelik hep erken çıkar. Hastane yönetimi bilir bir şey demez Doğukan aşağıda olduğu için.” diye konuştu.

12.05

Serdar Yüksel’in bebek sevki yapıp karşılığında para aldığını savunan Gök, “Fırat Sarı parayı yollamamı söyledi yolladım. Akciğer ilacının dışında da ilaçların satıldığını söyledi.” dedi.

11.50

“Bebeği öldür” diyaloğu sorulan Hemşire Hasan Basri Gök, “Çirkin bir cümle. Bebeğin sürekli kalbi durup geri getiriliyordu o yüzden. Sağlam bebeğin sevki mümkün değil. Çok uzun süre bekletildiği için akciğerleri de kötüleşiyordu. Entübe edip gönderiliyordu.” şeklinde konuştu.

11.45

Duruşmayı takip eden İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği de iddianamede adı geçen doktorlar hakkında soruşturma başlattı.

11.42

Hemşire Hasan Basri Gök, savunmasında hastane ortalamasında aylık 85-90 entübenin dikkat çektiğini iddia ederek “Fırat Sarı bazı hastaların basamak oranlarını düşürmemizi istedi.” ifadesini kullandı.

11.25 – “DOLAPTA OLAN FAZLA İLAÇLARI 3-4 KEZ SATTIK”

Hasan Basri Gök, kimsenin hayrına bir şey yapmadığını savundu. Karşı taraftan gelen notlara göre epikrizleri yazdıklarını iddia eden Hasan Basri Gök, “Dolapta olan fazla ilaçları 3-4 kez sattık. Birini gizli sattık, diğerlerini Fırat Sarı’ya verdik. (Hakan Doğukan Taşçı ile birlikte) Toplam 30-40 bin lira kazandık. Fırat Sarı ve İlker Gönen hastaneleri paylaşmıştı.” diye konuştu.

10.51 – “FIRAT SARI’NIN HEMŞİRESİYDİM”

Hasan Basri Gök Mahkeme Başkanı’nın “Hakkında sahtecilik ve örgüt üyesi olmak suçlarından dava açıldı. Savunmanı yapacak mısın?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, suç örgütüne üye olma suçundan açılan dava hakkında, savcılık ve emniyette anlattım. Tekrar anlatmaya gerek yok gözümle gördüğüm bildiğim şeyler. Epikriz değiştirme olayı, hastanın bir egzersiz sistemi vardı, bebeklerin değerlerini girerdik, karşıdaki görevlinin verdiği bilgileri girerdik. Bu sistem savcılıkta var. Reyap, Silivri, Duygu hastanesinde çalıştım. 2019-2021 Reyap Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı’nın bir sene kadar normal hemşiresiydim. Son 6 ayda epikrize yardım ettim son zamanlarda da şoförlüğünü yaptım. Özel Reyap hastaneleri tam işletme gibi değildi. Avcılar, Doğa, Birinci, Silivri Kolon Hastanesi, Bağcılar Şafak, TRG Hastanesi gibi hastaneler. Bebek sevklerini Fırat Sarı ve 3 kişi daha yapıyordu. Esenyurt’ta Tıp merkezinde doğan bebek, araya 112 girmeden Fırat Sarı hastaneye sevkini yaptırıyordu. Aileye ise yakında bu hastane var oraya sevkini yapıyoruz diyorlardı.”

10.30

22’si tutuklu toplamda 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması, tutuklu sanık Hemşire Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasıyla başladı.

09.48

İddianamede elebaşı olarak tanımlanan Fırat Sarı’nın da aralarında olduğu sanıklar duruşma salonuna getirildi.

09.30

Çevik kuvvet ekipleri adliyede güvenlik önlemleri aldı.

DURUŞMANIN 1. GÜNÜ

Günlerce Türkiye’nin konuştuğu Yenidoğan çetesi hakim karşısına çıktı, ilk duruşma 9 buçuk saat sürdü. İşte dünkü duruşmada yaşananlar…

FIRAT SARI: AYLIK GELİRİM 400 BİN LİRA

Çete lideri Fırat Sarı, kimlik bilgisini okumak için sanık kürsüsüne başındaki peruğunu cezaevinde çıkararak geldi.

Sarı konuşmasında, bekar olduğunu belirtti.

Aylık ortalama gelirinin ise 400 bin lira olduğunu söyledi.

Tutuklu sanıklardan İlker Gönen ise kimlik tespiti sırasında, evli ve üç çocuklu olduğunu belirtti.

ÇETE ÜYESİ HEMŞİRE KENDİNİ SAVUNDU

Sanıklardan ilk savunmayı çete üyesi hemşire Hakan Doğukan Taşçı yaptı.

Cimer’e şikayeti yapan kişi olduğunu savunan Taşçı “Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bebekleri iyileştirmek için uğraşmışken, birçok suçtan tutuklanıyorum. Bu nasıl olabiliyor?” sözleriyle kendini savundu.

Yenidoğan servisindeki usülsüzlükleri anlatan Taşçı yaklaşık 3 saat savunma yaptı.

Sanık Hakan Doğukan Taşçı, Şafak hastanesi yöneticisinin Fırat Sarı’ya sevk edilen her bebek için 10 bin TL verdiğini söyledi.

Hemşire Hakan Doğukan Taşçı: Aileden fazla para alınma muhabbeti oldu. Fırat Sarı aileye, total fiyat 30 bin TL demiş hastaneye 20 bin lira ödüyor komisyonu Sarı, kendisine alıyor. Olay duyulduğunda Fırat Sarı, ‘Olay üzerime kalmasın, hastane yönetimi duymasın’ şeklinde talimat verdi.

Taşçı çalıştıkları hastanelerde uzman olmadığı için hemşire olarak bebeklere müdahale etmek zorunda kaldığını belirtti ve “şimdi doktor olmadığı için ben suçlanıyorum” şeklinde kendisini savunmaya çalıştı.

Taşçı ayrıca savunmasında hastanelerde ölen bebeklerin cenazesi alıkonularak ailelerden para istendiğini anlattı. Kendisinin ise bu konuda ailelere yardımcı olduğunu iddia eden Taşçı, “Bebeğin naaşını vermediler. İçeride ödeme olduğunu, ödenmedikçe naaşını vermeyeceklerini söylediler. Ben de şok oldum, hastane yönetimiyle konuştum ve onlara yardımcı oldum. Çocuğun naaşını verdiler.” sözleriyle kendini savundu.

Hemşire Hakan Doğukan Taşçı “Bir çocuğun ihmalden öldüğü düşünülüyorsa diğer çocuğun ihmalden ölmesi beklenmemeli.” diyerek soruşturmada nisan ayına kadar müdahale edilmemesinden şikayetçi olduğunu belirtti.

Ayrıca hiçbir bebeğe zarar verecek bir şey yapmadığını ve çeteye üye olmadığını iddia eden Taşçı; paraya sıkıştığı için üç kez ilaç sattığını söyledi. İlaç satışından büyük payı alanın Doktor Fırat Sarı olduğunu da öne sürdü.

KİM NEYLE SUÇLANIYOR?

Suçlamalar, günlük 8 bin liralık SGK primini paylaşabilmek adına yenidoğan bebeklerin sağlığının hiçe sayıldığı yönünde…

Çete üyelerinin taburcu olabilecek durumda olsalar dahi bebekleri sahte raporlarla, gereksiz yere ilaç vererek yoğun bakımda tuttuğu tespit edilmişti.

Bebekler şebekenin anlaşmalı olduğu özel hastanelere sevk ediliyordu.

Ne solunum desteği, ne ameliyat ne de ilaç… Bebekler çetenin istediği kadar hayatta tutuluyordu.

Bu süreçte 9’u İstanbul’da biri Tekirdağ’da 10 özel hastane kapatıldı.

Yenidoğan çetesinde kim kimdir, en son ne biliyoruz? 10 soruda bebek çetesi

Çocuk parkında ceset bulundu Çocuk parkında ceset bulundu

Yenidoğan vurgununda fezleke hazırlandı: Bebeklere “pasif ötenazi”

Söz konusu yazı üzerine soruşturmada adı geçen Özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar, Özel Silivri Kolan Hospital Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi’nin ruhsatları iptal edildi.

SORUŞTURMA DOSYASINDAKİ KAN DONDURAN KONUŞMALAR

İddianamede elebaşı olarak tanımlanan Fırat Sarıİddianamede elebaşı olarak tanımlanan Fırat Sarı
Soruşturma dosyasında zanlıların kan donduran konuşmaları da yer aldı.Hakim karşısına çıkacak sanıklar arasında bazı 112 Çağrı Merkezi çalışanları da var.

Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in merkezde kayıt oluşmaması için “Ambulans benzin almaya çıktı.” dersiniz şeklinde tavsiye verdiği belirlenmişti.

“ÇOCUK DEFNEDİLDİ”

Bir bebekle ilgili ise diyaframda gelişimsel bir bozukluk olmadığından tedavi ile düzelebilecek bir akciğer sıkıntısından bahsedildiği ancak o tedavinin uygulanmadığı ortaya çıkmıştı.

Çete üyelerinin, bir doğum uzmanının aileye bilgi vermesiyle korkuya kapıldığı iddianamede geçmişti.

Soruşturmadan korkan zanlıların, “Panik yapmayın” talimatı verdiği iddianamede yer alırken zanlılardan İlker Gönen’in “Dursun Abi bir göbek açamamış açamamış mahvetmiş. Mahvettikten sonra hemşireye vermiş. Aile Suriyeli, herhangi bir şeyleri yok. Adli tıp süreci başlatmadılar. Çocuk defnedildi.” dediği de belirlenmişti.

Fırat Sarı’nın ise “Ben sana gerçeği söyleyeyim, o çocuk pnömotoraks. O çocuk diyafram hernisi değil. O çocuğa tüp takılsa yaşardı. Bir olay patlayacaktı ben biliyorum.” dediği tespit edilmişti.

ÇETE SAVCIYI ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ

Çete birçok suçlamayla karşı karşıya…

Soruşturmayı yürüten savcının ölümle tehdit edilmesi de bunlar arasında yer alıyor.

O anların yeraldığı görüntülerde, çete tutuklanan zanlıların tahliye edilmesini istiyordu.

SORUŞTURMANIN 18 AYLIK KRONOLOJİSİ

İstanbul’da 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 22’si tutuklu 47 şüphelinin yargılandığı dava başladı.

Editör: Seren Ümit