Bursa’da yaşayan ve 3 boyutlu yazıcı ile kendi istediği kurabiye parçalarını basmak isteyen Nükhet Özdemir, kursa başladı. Kursta öğrendiği çizim yöntemleriyle 3 boyutlu yazıcılarda kurabiye kalıbı basmaya başlayan Özdemir, ardından lambalarının etrafına tasarımlar yapmaya başladı. Çizimler, baskılar birbirinin ardı arkasından gelince, farklı yazıcılara da yöneldi. Bu işin keyfine varan Özdemir, artık eve sığmadığını fark edince kendine bir atölye açma kararı verdi. Kendisine destek olan eşiyle beraber, 5 adet 3 boyutlu yazıcı kullanarak atölyesinde sipariş üzerine figürler basmaya başlayan Nükhet Özdemir, bir yılı geçkin süredir bu işin ticaretiyle uğraştığını ve yurt dışına açılmak istediğini söyledi.
3D yazıcılarla tanışma macerasından bahseden Özdemir, “Ben kurabiye kalıplarına çok meraklı biri olarak kurabiye kalıbı almak istedim ama Türkiye’de güzel kurabiye kalıbı bulamadım, hep yurt dışında var. Kursa gidip kurabiye kalıbı çizmeyi öğrenip kendime kurabiye kalıbı basmak istedim. Kursa gittim kendim küçük bir 3D yazıcı aldım, kurabiye kalıpları basmaya başladım. Milyonlarca kalıbım var ama kurabiye yapamıyorum. Çok çalışmaktan kurabiye yapmaya imkânımız olmuyor” dedi.
Aslında 3 boyutlu yazıcıyla ihtiyaçlarını basıp bir hobi gibi devam etmek isteyen Özdemir, kendini birden bu işin ticareti içinde buldu. Özdemir, bu işin ticaretiyle uğraşırken olayların nasıl geliştiğini şöyle anlattı:
“Biz aslında lamba üzerine yoğunlaşmak istedik. Madem çizim biliyorum lambaların dış kısmındaki camları yapayım dışarıya para vermeyelim dedim. Camları kendim çizeyim diye bir tane daha makine aldık ve bu dehlizin içine daldık. Şu an istek üzerine figürler basıyorum. Ticarete atılmak için çok düşünmedik aslında birdenbire biz bir dükkân açalım dedik. Evimizde yapamayacağımızı gördük. Önce 1 makinemiz vardı sonra 2’ye çıktı, 3-4 derken 5 makineyle beraber devam ediyoruz. Makinelerimiz 7/24 çalışıyor biz de makinelerle 7/24 çalışıyoruz. E-ticaret platformlarına koleksiyonerler daha çok rağbet gösteriyor ama bu figür olayları yeni yeni keşfedilmeye başlıyor. E-ticarette fena değilim ama şu an Türkiye sınırları içerisinde satış yapıyorum. Bu sektör yurt dışında daha çok gelişmiş. Yurt dışına açılınca daha fazla kazancı olacaktır. Gençler anime karakterlerini çok seviyor, sosyal medya üzerinden ya da gittiğim etkinliklerde bana ulaşıp sipariş veriyorlar. Herkesin zevki farklı ama genelde Star Wars figürleri, anime karakterleri ve Marvel karakterleri gidiyor. Diğer animasyonları izlemiştim ama anime karakterleri ile çocuklar sayesinde tanıştım. Bana ‘Goku yap abla’ diyorlar ben de Goku ne diyerek araştırıyorum, mecburen izliyorum. Bir tane müşterim var, ‘benim oğlumun öğretmeni bulutlara nasıl çıkarsınız’ diye bir soru sormuş, çocuk da ‘zürafa kırmızı bir merdivene dayansın bulutlara öyle çıksın’ demiş. Bunu bana anlattılar ben de kırmızı merdivene dayanan bir zürafa yaptım ve çocuk o tasarımla ödül aldı. Bu şekilde bana isteklerini söylüyorlar ben de elimden geldiği kadarıyla çizip ürünleri teslim ediyorum.”
Müşteri kitlesinin belli bir yaş kitlesine hitap etmediğinden bahseden Nükhet Özdemir, 75 yaşında da müşterisi olduğunu 8 yaşında da müşterisi olduğunu söyledi. Genellikle bu 3 boyutlu figürlere çocukların rağbet gösterdiğini söyleyen Özdemir, baskı malzemelerinin mısır nişastası ve şeker kamışından oluştuğunu bu yüzden çocuk sağlığını tehdit etmediğini belirtti.
Belli bir yaş kitlesine hitap etmediğini belirten Özdemir, “75 yaşında da müşterim var 8 yaşında da. Ama genellikle çocuk ürünleri üzerine çalışıyorum, malzemelerimiz de zaten mısır nişastası ve şeker kamışından oluşuyor yani sağlığa zararı yok” dedi.
Çok beğendiği ürünleri kendisi için de yaptığını anlatan Özdemir, “Kitap destekleri modellerinden evimde üç dört tane var, benim evim doldu taştı artık koyacak yer bulamıyorum. Basamadıklarım için üzülüyorum, vakit yok makine sınırlı. 10 saat bir makineye bağlı kalıyorsun ama diğerlerini de hemen basmak istiyorum, şunu çizdim şunu da yapayım derken insan yetişemediği için depresyona giriyor” dedi.
Ürünlerin iç doluluğuna, boyutuna ve renkli basılıp basılmamasına göre fiyatların farklılık gösterdiğini aktaran Özdemir, yüzde 15 dolulukta olan renksiz bir figürün 300-350 lira arasında değişeceğini belirtti. Aynı figürün ayrıntılı bir şekilde renkli olarak istendiğinde ise fiyatların binli sayıları bulacağını söyledi. Özdemir “İç doluluğuna, boyutuna, renkli basılıp basılmadığına göre de fiyatlar değişiyor. Ortalama olarak 15 santimetrelik bir ürünün içi yüzde 15 dolulukta ve düz renk olursa 300-350 liraya olabilir ama detaylı bir şekilde renkli istenirse binli sayıları buluyor” diye konuştu.
Yazıcıların zaman zaman problem yaşattığını söyleyen Özdemir, “Renksiz ürünleri 4-5 saatte basabiliyorum ama renkli isterlerse 35-40 saate kadar varabiliyor. Makine hiç kapanmıyor kapanırsa ürünler yarıda kalmış oluyor. Kulaklık standı yapıyorken bitmesine 2-3 saat kala elektrikler gitti, o zaman adaptörümüz de yoktu, 1,5 kiloluk ürünümüz çöp oldu. Böyle çok ürün oluyor. Makine bozluyor, kalibrasyonu kayıyor, nuzulu tıkanıyor o yüzden sürekli uğraşmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Nükhet Özdemir, “Eşimle beraber düşününce çok şaşırıyoruz alt tarafı bir kurabiye kalıbı basacaktım şu an inanılmaz bir şeyin içerisindeyim. Satmak için değil kendi beğendiğim şeyleri de yapıyorum. Uzun dragonlar var ben onları beğendiğim için basmıştım ama inanılmaz satıyor” diye konuştu.