EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ile ilgili merak ettiklerinizi bu yazıda bulabilirsiniz.
EYT GELİYOR
Kamuoyunda EYT diye bilinen sorunun ne olduğunu ve tarihçesini hatırlatarak konuya giriş yapmak istiyorum. 1999 yılı koalisyon hükümetinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan’ın çalışmalarıyla 08.09.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 Sayılı Kanun ile emeklilik için kademeli yaş koşulu getirildi ve SSK’lıların prim günleri de kademeli olarak artırıldı. 8 Eylül 1999 tarihine kadar normal emeklilikte yaş koşulu aranmıyordu. Sadece prim günü eksik olan kişilere tanınan kısmi emeklilikte yaş koşulu vardı. Bu koşullar çalışma statülerine göre değişiyordu.
8 Eylül 1999 öncesi emeklilik koşulları şöyle idi:
SSK (HİZMET AKTİ ÇALIŞANLAR 4A):
Normal emeklilik: Kadın 20, erkek 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim günü.
Kısmi emeklilik: 15 yıl sigortalılık süresi, kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaş ve 3600 prim günü.
BAĞ-KUR (KENDİ NAM VE HESABINA ÇALIŞANLAR, ŞİRKET ORTAKLARI 4B)
Normal emeklilik: Kadın 20 tam yıl (7200 gün), erkek 25 tam yıl (9000 gün) prim.
Kısmi emeklilik: Kadın 50, erkek 55 yaş ve 15 tam yıl (5400 gün) prim.
EMEKLİ SANDIĞI (DEVLET MEMURLARI 4C)
Normal emeklilik: Kadın 20 yıl (7200 gün), erkek 25 yıl (9000 gün) hizmet.
Kısmi emeklilik: On yıl (3600 gün) hizmet ve 60 yaş.
Peki, bu tarihten sonra ne oldu?
Kadınlarda ve erkeklerde farklı olmak üzere kademeli olarak işe giriş tarihine göre yaş ve prim günlerinde artış şartları getirildi.
Sorunda tam olarak bu tarihten sonra başladı. 08.09.1999 tarihinden önce işe başlayanlar haklı olarak işe başladıkları tarihteki emeklilik şartlarına göre emekli olmak istediler. Ve sonrasında Türkiye kamuoyunda EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ismi ile bir araya geldiler. Bu sorunu çeşitli platformlarda dile getirdiler.
Sonunda hükümetimiz bu haklı istekleri gördü ve Temmuz ayında mağduriyetlerin giderileceği açıklamasını yaptı. Çalışmaların Aralık ayı içerisinde Meclise gelmesi ve 2023 yılı başında hayata geçirilmesi bekleniyor. İlk etapta Emeklilikte Yaşı Takılanlardan prim günlerini dolduranların ve diğer şartları taşıyıp emekli olmayı hak edenlerin 1.5 milyon kişi civarında olduğu biliniyor. Daha sonraki aşamada ise bu sayının toplam 4.5 milyon kişiyi bulacağı öngörülüyor. Her ne kadar çıkarılacak yasanın şartları tam olarak bilinmemekte ise de yeni mağduriyetlerin oluşturulmaması için 08.09.1999 tarihinden önceki emeklilik şartlarının geçerli olması adil olandır kanaatindeyim.
Prim günleri eksik olan çalışanlar çeşitli yollarla prim borçlanması yaparak eksik olan prim günlerini tamamlayabilirler. (Doğum borçlanması, askerlik borçlanması, yurtdışı çalışma borçlanması …) Kanun yürürlüğe girdiği zaman borçlanmalarla ilgili daha geniş bilgileri paylaşacağız. Ancak zorunlu askerlik görevinin sigortalı çalışmaya başlamadan önce yapılması durumunda borçlanılacak gün kadar Sigorta başlangıç tarihinin öne çekileceği unutulmamalıdır.
İşverenlerimizi kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bekleyen 2 temel sorun görünüyor.
· EYT kanunu ile emekliliği hak edenlerin kıdem yükü.
· EYT kanunu ile işten ayrılacakların yerine kalifiye eleman ihtiyacı.
Şahsi görüşüm devletin bu iki konuda da işverenlere ve çalışanlara arabuluculuk sıfatıyla yardımcı olmasıdır.
Kanunun yürürlüğe girmesiyle de çalışanların iş yaşamlarını planlaması, prim eksiklikleri varsa borçlanma yoluyla eksiklerini tamamlamaları gerekiyor. Ayrıca işten ayrılanların yerine yeni çalışanların işe alınmasıyla işsizlik sorununa pozitif bir katkıda bulunacağını düşünüyorum. Bu konunun bu şekilde çözülmesi, staj sürelerinin ve staj sigortalarının sigorta başlangıcından sayılması konusunda öncülük etmesini temenni ederim.