Erdoğan’ın açıklamaları:
Hep olduğu gibi bundan sonrada yanınızda olmaya sizlere her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. KADEM hayırlı bir görevi yerine getirmektedir. Fıtraten kadın ve erkekten oluşan insanı ayrıştırarak birbirine rakip ve düşman yapma, birbiriyle çatıştırma zihniyeti bizim medeniyetimize ait değildir. Bu Batı’ya aittir. 18 aydır Gazze’de devam edem soykırım başta olmak üzere Batı değerleri denen kavramların boş olduğunu hepimize göstermiştir. Batı’nın zaten iyice zayıflamış olan ahlaki üstünlüğü yok olmuştur. Demokrasi kavramının Batı’nın boyunduruğundan kurtarılarak insanlığa kazandırılması şarttır.
Batı değerleri denen kavramın ne kadar boş olduğu ortada. Bizim medeniyetimizde erkekle kadın arasında ne bir rekabet ne de üstünlük yarışı söz konusu değildir. Medeniyetimiz hayatı eşit görür. Üstünlüğün asla cinsiyette, ırkta değil ilimde takvada merhamette aranmasını emreder.
Bizim ülkemizde kadınlarla ilgili verdiğimiz mücadelenin özünde bu yaklaşım vardır. Sorunlarımızı halının altına süpürmedik. Meşrulaştıtırılmak istenen hatalı uygulamalar yerine insani olanı ikame ettik. Bu mücadelede çoğu zaman rüzgara karşı yürüdük.
Önceleri televizyon, radyo gazete gibi medya araçlarının sonraları sosyal medyanın yıkıcı etkilerine direnebilmek meşakatli. Sosyal medyanın kaotik atmosferi çabalarımızı daha da güçleştiriyor. Çocuklarımızın zihinleri ve gönülleri sanal bir dünyanın tesiri altındadır.
İçinde bulunduğumuzun asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Bu, ülkemiz için savaştan çok daha önemli bir tehdittir.
Ülkemize pusu kurdular.
Batı’nın kurtulmak için yollar aradığı cinsiyetsizleştirme savunuculuğunu ülkemizde muhalefet yapıyor. LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerdeki yolsuzlukları takip ediyoruz. Toplumun temeli olan aile kurumu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Mesele sadece muhalefetin ihanetiyle sınırlı değil, Neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içindeyiz.
İnşaat sektörü stüdyo tarzı konutlara yöneldi. Çünkü gençler tek başına yaşamaya yöneldi 1+1 onlara yetiyor. Türkiye’yi sürekli karalayan paylaşımların bir ksımı bu kara propagandanın ürünüdür. Ülkemizde birilerinin kin kustupu Suriye’den gelen misafirler olmasa pek çok sektörün sıkıntıya düşeceğine inanıyoruz.
Nüfusumuzu artırmak için bir dizi önlem aldık uygulamaya başladık ancak meselenin maddi teşviklerin ötesinde bir medeniyet tasavvuru olduğunu unutmamalıyız. Zihinleri değiştirmeden, yanlış algıları yıkmadan hedeflediğimiz noktaya varamayız. Yitik kaybediliği yerde atanır. Biz irfanımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.