Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Göreve yeni başlayacak adayımızla birlikte adalet teşkilatımızdaki hakim ve cumhuriyet savcılarımızın toplam mevcudu da 25 bin 695'e çıkmış oldu.
Adalet haklıyla haksızı ayırmak haklıya hakkını teslim etmek ölçü ve nizama kayıtsız şartsız rivayet etmektir. En derin krizlerle boğuştuğumuz günlerde bile adalet pusulasından şaşmadık. Hedefimiz sürdürülebilir adalet ilkesi. Ölçü ve adalet toplum için hayati derecede önemlidir.
"HAK VE ADALET KAVRAMLARI BİZİM İÇİN VAZGEÇİLMEZ"
Hak ve adalet kavramları bizim için vazgeçilmezdir. Hukuksuzlukları bir bıçak gibi kesip atmalısınız. Adalet kapısını varıp da hakkını alamayan boynu bükük ayruılan her bir vatandaşımızı vebali hem bu dünyada hem ahirette hepimizin üzerindedir.
Bir dönem tek parji faşizmin 27 Mayıs'tan itibaren darbeci zihniyetin bu vesayet odaklarının etkisinde kalan yargı eski Türkiye'nin yargısıdır. Adalet yerine çözümsüzlük dağıtan yargı eski Türkiye'nin yargısıdır. Bu yargı anlayışıyla defalarca yüzleştik. Okuduğumuz bir şiirden hapse atılmamızdan partimiizn kapatılma davasına kadar pek çok kez bu zihniyete maruz kaldık. Bir daha o günlere geri dönüş olmayacaktır.
Yargı süreçlerine müdahil olmaya çalışanlar eski Türkiye'nin imtiyazlarından faydalanmaya çalışmak istiyorlar.
"TÜRKİYE'DE KİMSE LAYÜSEL DEĞİLDİR"
Bugün yargı süreçlerine müdahale etmeye çalışan malum çevreler, eski Türkiye'nin hayalini kurmakta, kendilerine sağladığı imtiyazları korumaya çalışmaktadır. Hukuk dışı alanda gazetecilik yapmak, at oynatmak istiyorlar. En temel hukuk kaidelerini ihlal etmeyi kendilerine hak görüyorlar. İnsanların mahremine girmekten, onuruna el uzatmaktan çekinmiyorlar. Hukukun üstünlüğü ilkesinin kendilerini bağlamadığını düşünüyorlar.
Kimi zaman konumları, meslekleri, ekonomik statüleri itibarıyla anayasa ve yasaları çiğneyebileceklerini zannediyorlar ama yargının kapsama alanı dışında olmadıkları gerçeğiyle günden güne daha fazla yüzleşiyorlar.
Ben istediğimi tehdit ederim, kimse bana dokunamaz hoyratlığı hakikatin sert duvarına çarpacaktır. Türkiye'de kimse layüsel değildir. Biz hukuku, kanunun üstünde gören bir milletiz.
"KİMSE YARGIYA AYAR VEREMEZ"
Hepimiz yargının işini yapması için destek olmalıyız. Yargıya initkal etmiş süreçlerin siyasi malzeme haline getirilmesi, hakim ve savcılarımızın baskı altına alınması, hedefe konulması sorumlsuzluğun daniskasıdır. Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir. Türk milleti adına karar verenlere ise kimse ayar veremez. Türk yargısı 15 Temmuz gecesi korku duvarlarını yıkıp atmıştır.
Milletimizin taleplerine göre adalet sistemimizi sürekli güncelliyor, tıkanan noktaları açıyoruz.
