Bursa Tabip Odası tarafından, TTB Merkez Konseyi’nin katılımıyla, Türkiye’nin gündemini sarsan ‘Yenidoğan çetesine’ tepki amaçlı basın toplantısı gerçekleştiriliyor.
Bursa Tabip Odası Başkanı Kadir Binbaş, yaşanan olaydan dolayı öfke duyduklarını belirterek, “Hekimler olarak kamuoyunda büyük yankı uyandıran yenidoğan bebek ölümleri nedeniyle öfkeliyiz. Bu sağlık skandalı sadece ailelerin yaşadığı acılarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda kamu vicdanına ve toplumsal barışa büyük bir darbe vuruyor. Sağlık hakkının giderek daha fazla ticarileştirilmesi ve “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında temel sağlık hizmetlerinin dâhi özelleştirilmesi, bu tür trajik olayların artmasına zemin hazırlamaktadır. 2008 yılından bugüne kamudaki yenidoğan yoğun bakım yatak sayısı %177 artmışken özel sektördeki yenidoğan yoğun bakım yatak sayısı %416 artmıştır. Bu cinayetlerin temelinde kamu eliyle hizmet sunumunun terk edilmesi yatmaktadır. Yıllardır bu sürece karşı çıkıyor, itirazlarımızı en yüksek sesle dile getiriyoruz. Sağlıkta özelleştirmenin ölüm getireceğine dair tüm çığlıklarımıza rağmen, sağlık yöneticileri kulaklarını tıkamış, gözlerini kapamıştır” ifadelerini kullandı.
Binbaş sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Yenidoğan bebek ölümleriyle ilgili ortaya çıkan bu olayda sorumluluğu bulunan kişilerin, mesleğimizin onuru ile hiçbir şekilde bağdaşmadığını vurgulamak isteriz. Bu korkunç suça karışan hekimler, meslektaşlarımız değildir. Hekimlik mesleğinin etik değerlerini hiçe sayan bu kişiler, en ağır cezaları almalıdır. Ancak burada hesap vermesi gerekenler yalnızca bu suça karışanlar değil, aynı zamanda aylar öncesinden gelen ihbarlara ve şanan ihmallere rağmen bu hastanelerin faaliyet göstermesine izin veren yetkililerdir.
“ADALETİN SAĞLANMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIMIZI
Binbaş, “Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetlerini denetlemek ve bu tür olayların yaşanmasını önlemekle yükümlüdür. Ancak son olay, bu denetimlerin yetersiz kaldığını ve ihmallerin üstünün örtüldüğünü gözler önüne sermektedir. İnsan hayatı ticaretin bir malzemesi yapılamaz. Parayı insan sağlığının önüne koyan tüm hekimler, en hızlı şekilde aramızdan ayıklanmalı ve sağlığın ticarete konu edilmesini önleyen düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. Biz, gerçek, kamucu hekimler olarak bu korkunç olayın takipçisi olacağımızı ve adaletin sağlanması için elimizden geleni yapacağımızı herkesçe bilinmesini isteriz. Bu vahim olayda zarar gören tüm vatandaşlarımızın acılarını derinden paylaştığımızı belirtmek isteriz. Yaşamdan ve yaşatmaktan yana olan biz hekimler, bu tür sorumsuzluklar karşısında sessiz kalmayacak, sorumluların hesap vermesi için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
“BUNLAR HEKİMLİK MESLEĞİNİN YÜZ KARASIDIR”
Türkiye’de yenidoğan uzmanlarının yetersiz olduğunu belirten Binbaş, özel hastanelerde yetersiz sayıda uzman olmasına rağmen yenidoğan ünitelerinin açılıyor olmasına tepki gösterdi. Çete liderlerinden birinin çocuk hekimi olduğunu dile getiren Binbaş, “Bunlar hekimlik mesleğinin yüz karasıdır. Bunlar denetlenmeli. Birçok sağlık çalışanı da bu çetenin içinde. Denetimlerin nasıl yapıldığına ilişkin Sağlık Bakanlığının bir tablosu var. Çok erken doğum olan bebekler için danışman bir hekim olmalı. Bundan sonra tüm duyumlarımızda farklılıklar olması gerekiyor. Bu tür sorunları duyduğumuzda bunları açığa çıkarmak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.