Türkiye plastik sektörü, üretim kapasitesi açısından Avrupa'da ikinci, dünyada ise altıncı sırada yer alan güçlü bir sektör. Sektörün yıllık toplam üretim hacmi 10 milyon ton ve ortalama cirosu 40 milyar dolar civarında. İhracatta ise geçtiğimiz yıl itibariyle 10 milyar dolara ulaşıldı. İhracatın yüzde 40'ı ise AB ülkelerine gerçekleşiyor.
Özellikle ihracat noktasında hammadde fiyatları ile ilgili sorunlar yaşandığını belirten Yeşil, Türkiye'de üretimi kısıtlı olan hammaddelerin ithalatında uygulanan vergilerin sektörün uluslararası piyasada rekabetini kısıtlayıcı bir rol oynadığını, bu konunun gündeme alınarak gözden geçirilmesini devletten bekledikleri önemli konulardan biri olarak altını çiziyor.
Finans sektörü ile ilgili yaşanan sıkıntılara da değinen BURPAS Başkanı Yeşil, likidite noktasında sektörden ve üyelerinden gelen iki temel konu olduğunu aktarıyor. İlkinin firmaların bankalara gönderdikleri çeklerin, tutarı kadar kredi kullandırılmaması sorunu ki bugüne kadar böyle bir durumun yaşanmadığını belirten Yeşil, bankaların yaklaşımında yüksek enflasyona bağlı çek tutarlarındaki artışın da etkili olduğunu vurguluyor. Geçmişte aynı miktar mal için tahsil edilen tutarın enflasyon nedeniyle bir önceki yıla göre haliyle büyümesinin, bankaların da bu artışı risk olarak kabul ederek çek tutarının tamamı yerine bir kısmına kredi kullandırmasının işletmelerin nakit akışında sorun teşkil ettiğini belirtiyor.
Bir diğer hususun ise herkesin yaşadığı yüksek kredi faiz oranları olduğunun altını çizen Başkan Yeşil, "bu şartlarla yeni yatırımlardan, büyümeden ve ilerlemeden bahsetmek maalesef mümkün değil. Piyasalarda beklenti Kasım ayı itibariyle yavaş yavaş da olsa faiz oranlarında bir gerileme olması yönünde. Keza 2025'in ikinci yarısından sonra kredi faizlerinde makul bir orana ulaşabileceğini öngörüyoruz" şeklinde görüşünü paylaşıyor.
BURPAS Başkanı Kağan Yeşil açıklamasının devamında "En büyük sorunlarımızdan bir diğeri de perakende sektöründe tüketilen plastik poşetlere uygulanan kısıtlamalar. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 21 Aralık 2023 tarihinde yayınladığı Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar'da yaptığı güncellemede "2024 yılı plastik poşetlere uygulanacak taban ücret adet başına vergiler dahil 25 kuruş olduğu net bir şekilde belirtilmiş. 1/1/2024 tarihinden başlayarak 2024 yılı sonuna kadar ise satışa tabi tüm poşetler için uygulanacak ücret adet başına vergiler dahil 25 kuruş olup daha az veya daha fazla bir ücret uygulanamaz hükmü eklenmiş."
"Bugün bir market ve mağazanın plastik poşet için ödediği rakam vergiler de dahil olmak üzere 25 kuruşun çok üzerinde. Haliyle işletmeler poşet konusunda net bir şekilde zarar ediyorlar. İşte sektör olarak bizler için sorun da bu noktada başlıyor. Plastik poşetler için uygulanan kısıtlamalar bez poşetler için geçerli değil. Yani market sahibi aldığı bez poşetin üzerine karını da ekleyerek istediği fiyata tüketiciye bu poşeti satabiliyor, üstelik bez poşetler için plastik poşette olduğu gibi bir çevre vergisi de uygulanmıyor. Dolayısıyla işletmeler plastik poşet yerine bez poşeti tercih ediyor ve müşterilerine öneriyorlar. Bu noktada vergi anlamında devletin de kaybı oluşuyor. Bizim beklentimiz ve önerimiz tıpkı plastik poşette olduğu gibi bez poşetlerin de satış fiyatının devlet tarafından belirlenerek kısıtlanması ve çevre vergisi uygulanması. Meydana gelen haksız rekabetin giderilmesi hususunda Bakanlık nezdinde de girişimlerde bulunduk, devletin bu konuya el atarak çözüm üretmesini ivedilikle bekliyoruz" şeklinde ifade etti.