Parasal olmayan varlık ve kaynakların güncel değerlerine getirilme­si olarak özetlenen enflas­yon düzeltmesi (enflasyon muhasebesi) uygulaması 27 Ağustos itibarıyla devre­ye alınıyor. Buna göre işlet­meler bu ay verilecek ikin­ci geçici vergi beyanlarında ilk defa enflasyon düzeltme­sinin vergisel etkisiyle kar­şı karşıya kalacak.

Düzenle­me, henüz elde edilmemiş, stoktaki varlıkların, demir­baş, makina ve teçhizatların artan değeri üzerinden, or­tada realize edilmiş bir ge­lir yokken vergi ödenmesi­ni de içeriyor. İş dünyası dü­zenlemenin işte bu yönüne; “satılmayan malın vergisi”ni de getirecek olmasına tepki­li.

Bursa iş dünyasından da konuyla ilgili ardı ardına değerlendirmeler geldi.

“Enflasyon Muhasebesi Reel Sektörümüze Yeni Bir Vergi Yükü Getirmemeli”

203 yıllık acı anılacak 203 yıllık acı anılacak

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Enflasyon muhasebesinin bilançolara uygulanma şekli, tabloların gerçek değerlerine gelmesi yönünde uygulanmalı ancak zor dönemden geçen firmalarımızın yükünü ağırlaştırmamalı.” dedi.

Türkiye ekonomisinin keskin bir virajdan geçtiğini belirten BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, yüksek enflasyonun ekonomide oluşturduğu tahribata karşın, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele merkezli bir programı uygulamaya aldığını ifade etti. İbrahim Burkay, bu süreçte reel sektörün de daha sıkı finansman koşulları ve piyasalarda daha zorlu şartlarda iş yapma ortamıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Yüksek enflasyon nedeniyle 2023 yılında enflasyon muhasebesi uygulamasının yeniden gündeme taşındığını hatırlatan Başkan Burkay, “Parasal olmayan kıymetler üzerinde uygulanan enflasyon düzeltmesi, öz kaynakları düşük olup borçla büyümeye çalışan ve özellikle de kredi kullanarak yatırıma yönelen girişimcilerimiz üzerinde tedirginlik oluşturmaktadır. Bu uygulama, girişimcilerimizi henüz üretime bile geçmeden, hiçbir satış yapamadan sırf aldığı makine teçhizatlarla, kurduğu tesis ve demirbaşların enflasyon muhasebesi nedeniyle doğan hesaplama sonucu, gelir bile elde etmeden ciddi bir vergi tutarı ile karşı karşıya bırakmaktadır.” diye konuştu.

“Yatırımların Önünü Açmalıyız”

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, büyük sanayiciden küçük esnafa kadar ülke ekonomisine katkıda bulunmaya çalışan, üretime ve yatırıma yönelen iş insanlarının ticaret hayatına güvenle ve umutla devam edebilmelerinin önemini vurguladı. İbrahim Burkay, şöyle devam etti: “Enflasyon muhasebesinin bilançolara uygulanma şekli, tabloların gerçek değerlerine gelmesi yönünde uygulanmalı ancak vergi yükü getirmemelidir. Kamu finansmanı açısından vergi beklentisi olduğunun farkındayız. Ancak fiilen tahsilata dönmeyen kaydî bir değerin vergi sonucu doğurması, özellikle ticaret hayatında kaygıyla takip edilmektedir. Bu tedirginlik iş dünyasında yatırıma yönelmeyi azaltacağı gibi, yapılmış yatırımları da elden çıkarma riski taşımaktadır.”

“Kazanç Elde Etmeden Vergi Hesaplanmasın”

Türkiye ekonomisinin yatırıma, üretime ve yeni istihdam alanlarına ihtiyacı olduğunu belirten İbrahim Burkay, yapılan düzenlemelerin de girişimcilerin yolunu açması gerektiğini söyledi. Başkan Burkay, şöyle devam etti: “Bu kapsamda KOBİ’lerimizin gelirleri yerine yatırımlarından vergi vermelerinin önüne geçilmelidir. İş dünyası olarak, enflasyon muhasebesi uygulamasından doğan vergilendirme yükünün geçici vergi dönemlerinde kaldırılmasını bekliyoruz. Geçici vergi yöntemi ile peşin vergi almak yerine, yıllık gelir/kurumlar vergisi üzerinde hesaplanarak alınması, toplanacak vergide eksiltme olmasına yol açmayacağı gibi hem sanayicimizin hem de küçük esnaf ve KOBİ’lerimizin ek finansman maliyetine katlanmasına gerek kalmayacaktır. Bu da vergi mükelleflerinin daha uyumlu şekilde vergisini ödeyebilir hale gelmesine katkı sağlayacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın iş dünyamızın beklentileri doğrultusunda gerekli düzenlemeleri yapacağına inanıyoruz. Ayrıca yatırım yapmış ve yatırım konusuyla ilgili satış geliri henüz oluşmayan şirketlerimize vergi tahakkuk edilmesi gibi konularda da kalıcı adımlar atılmasını bekliyoruz.”

Bursa Uluslararası Tekstil Ticaret Merkezi (BUTTİM) Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Şengül de yeniden devreye alınan enflasyon düzeltmesinde işletmelere vergi muafiyeti getirilmesi gerektiğini vurguladı.

‘Enflasyon düzeltmesinde vergi muafiyeti sağlanmalı’

Enflasyon düzeltmesi üzerine değerlendirmede bulunan BUTTİM Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Şengül, “Daha önce de uygulamaya konularak bilançoların daha gerçekçi ve güncel hale gelmesini sağlayan enflasyon düzeltmesi, enflasyonun finansal tablolar üzerindeki etkilerini daha doğru bir şekilde yansıtma fırsatı sunarak, işletmelerin gerçek mali durumlarını daha net görmelerini ve ekonomik kararlarımızı daha sağlam temellere dayandırmamızı sağlayacaktır. Ancak, bu uygulamanın getireceği potansiyel vergi yükümlülükleri konusunda endişelerimiz bulunmaktadır. Enflasyon düzeltmesi uygulanırken, yüksek enflasyon, finansal kırılganlık ve ekonomik belirsizliklerle mücadele etmek durumunda kalan işletmelerimize vergi muafiyeti tanınması ve finansal yüklerini azaltacak önlemler alınması gerekmektedir. Bu konuda atılacak adımlar, üretim ve istihdam süreçlerimizin sürdürülebilir bir şekilde devam edilebilmesi ve ekonomik zorlukların artmaması açısından büyük öneme sahiptir. Vergi muafiyeti, şirketlerimizin üretim ve istihdam alanındaki performansına destek olacaktır. Bu süreçte, devletimizin ve iş dünyasının iş birliği içinde hareket etmesi, işletmelerimizin bu dönemde ayakta kalabilmesine imkan sağlayacaktır.” dedi.

Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Topuk, enflasyon düzeltmesi sisteminin, ek vergi yükü getirmemesi için yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

‘Enflasyon düzeltmesinde vergisel yükler yatırımları tehdit edebilir’

Enflasyon düzeltmesinin işletmeler üzerindeki yükü hafifletici şekilde yapılandırılmasını vurgulayan Topuk, “Enflasyon düzeltmesi uygulamasının, ekonomik dalgalanmalarla karşı karşıya olduğumuz bu dönemde yılda bir kez ve vergisel etkisi olmadan yapılmasının, iş dünyamızın finansal tablolarının zayıflamaması adına daha doğru bir adım olduğunu düşünüyoruz. Orta Vadeli Program’ın kararlılıkla ilerlediği bu süreçte, işletmelerimizin finansal dengesini korumak için alınacak her karar büyük bir titizlikle ele alınmalıdır. Bu bağlamda enflasyon muhasebesi uygulamasında vergilendirme olması, tüm şirketlerimizde maliyet baskısı meydana getirecektir. Bu haliyle uygulanacak düzenleme mevcut üretim, ihracat ve istihdam odaklı çalışmalarımıza zarar verebileceği gibi aynı zamanda yeni yatırım planlarını da olumsuz etkileyebilir. Enflasyon düzeltmesi, öz kaynağı güçlü fakat aktif varlığı daha az olan işletmelerde zararı yükseltecek, parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile gerçekleştiren öz kaynağı düşük işletmelerde ise kar artırıcı sonuçlar ortaya koyarak vergisel yükü artıracak dolayısıyla yeni finansman ihtiyacı getirecektir. Sanayicilerimizin ve girişimcilerimizin yatırımlarını güvenle sürdürebileceği bir ekonomik ortam oluşturulmalıdır. Yaşadığımız dalgalanmalara karşı işletmelere özellikle global pazardaki rekabet gücümüzü zayıflatacak ek maliyetler getirilmemesi gerektiğine ve ekonomi yönetimimizin bu konuda da hassasiyetle hareket edeceğine inanıyorum.” dedi.

BARSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arif Demirören de “Enflasyon düzeltmesinin şirketlere yönelik ek yükümlülüklerin gözden geçirilmesi gerekmektedir.” diye konuştu.

‘Ek Vergi Yükümlülükleri Gözden Geçirilmeli’

İş dünyasının üretim maliyetleri ve finansmana ulaşım konusunda zor günler geçirdiğinin altını çizen Başkan Demirören, enflasyon düzeltmesi kapsamında oluşturulan vergi yükümlülüklerinin sanayiciler adına zorluklar yaşatabileceğini belirterek, ”Ülkemizde ve dünya çapında yaşanan enflasyonist ortamın getirisi olarak büyük sanayiciden, KOBİ’ye kadar tüm firmalar finansmanlarını yönetmekte zorlu bir süreçten geçiyor. Ağustos ayı itibariyle yürürlüğe koyulan enflasyon düzeltmesi sonrası doğacak ek vergilendirmeler sanayicilerimizi daha sıkıntılı bir ortama sürüklemektedir. Öz kaynaklarının yanı sıra kredi ve çeşitli imkanlar oluşturarak ülkemiz ekonomisine katma değer kazandırmaya çalışan firmalarımızın sürdürülebilirliği adına söz konusu düzenlemenin vergi yükünün ortadan kaldırılması gerekmektedir. Firmaların yeni yatırımları esnasında, üretime geçmeden vergi ödenmesini konu alan yaptırımların sanayicilerin üretimi adına ciddi sorunlar teşkil etmektedir. Firmalarımızın finansal rasyolarının güçlendirmesi adına doğru bir adım olan vergi düzeltmesindeki vergi yükümlülüklerini gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Ekonomi yönetiminin en önemli hedefi olan finansal istikrar kapsamında ortadan kalkması beklenen yüksek enflasyona karşı başarılı olunması durumunda enflasyon düzletmesinin de artık ihtiyaç olmaktan çıkacağını umut ediyoruz.” dedi.

Editör: Zehra Ceviziş