Dünya genelinde ve Türkiye’de hisse senedi piyasalarında kara pazartesi yaşanırken, hareketin nedenleri ve bundan sonraki olası gelişmeler merak konusu oldu.

ABD’de resesyon endişeleri, öne çekilen faiz indirim beklentileri ve Ortadoğu’da artan misilleme gerilimi temalarıyla geçen haftayı sert düşüşlerle kapatan borsalar, bugün ilk kara haberi Japonya’dan aldı.

Son 37 yılın en kötü gününü yaşayan Japon borsasında gösterge Nikkei 225 endeksi günü yüzde 12,4 düşüşle kapatırken, düşüş oranı son iki işlem gününde yüzde 21,2’yi buldu. Endekste 11 Temmuz’daki rekor seviyeye göre kayıp yüzde 34,9’a ulaştı.

Japonya’da başlayan düşüş serisi Çin, Güney Kore, Tayvan, Malezya ve Hindistan’ın ardından Türkiye ve Avrupa borsalarını vururken, ABD’de de seans öncesi vadeli işlemlerde sert düşüşler görüldü.

Geçen haftayı yüzde 3’lük kayıpla kapatan Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi bu sabah yüzde 7 kayıpla iki kez devre kestikten sonra kayıplarının bir kısmını geri aldı.

Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz ve İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, gelişmeleri Sözcü’den Emre Deveci’ye değerlendirdi.

JAPONYA: NEDEN ORADA BAŞLADI, NEDEN ÖNEMLİ?

Gerz, küresel piyasalarda yaşanan satış dalgasının ana nedeni olarak Japonya’ya işaret etti.

Japon yeninin yıllardır en düşük faizli büyük para birimi olduğunu ve iki para birimi arasındaki faiz farkından yararlanarak getiri elde etmeyi amaçlayan ‘carry trade’ işlemleri için borçlanılan ana para birimlerinin başını çektiğini hatırlatan Gerz, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) faiz artırması ve daha fazla artış sinyali gelmesinin, ABD’de ise resesyon endişeleri ile birlikte daha yüksek faiz indirimi beklentilerinin öne çıkmasının yende sert değer artışını beraberinde getirdiğini, bunun da yen ile borçlanıp riskli varlıklara yatırım yapanları ‘zarar kes’ adımı atmaya zorladığını söyledi.

Dolar/Japon yeni kurunun bir ayda 161,3’ten 142,2’ye kadar gerilediğini, yen ile borçlanıp dolar yatırımı yapanlar için yüzde 10’un bir zarar ortaya çıktığını belirten Gerz, bunun da büyük bir satış dalgasını beraberinde getirdiğini dile getirdi.

ABD’de özellikle büyük teknoloji hisselerinde düzeltme dönemine zaten girilmiş olduğunu, artan resesyon kaygıları ve Japonya’daki hareketin ABD’de de kayıpları derinleştirdiğini belirten Gerz, büyük teknoloji hisselerinde düzeltmenin sürmesini beklediğini söyledi.

BORSA İSTANBUL: NE OLDU, NE OLACAK?

Borsa İstanbul’da da yüksek faiz ile ekonomideki yavaşlamanın etkilerinin görüldüğünü, girilen düzeltme sürecine küresel faktörlerin eklenmesiyle son günlerde düşüşlerin hızlandığını belirten Gerz, enflasyon düşüşü ve kredi notu artışlarına paralel olarak yıl sonuna doğru Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksinde 13 bin puanın üzerine doğru bir hareket beklediklerini söyledi.

Gerz, mevcut ortamda fiyatlama gücü olan firmaların, özellikle telekom ve gıda perakende sektörünün Borsa İstanbul’da öne çıkabileceği öngörüsünü paylaştı.,

Çimento, sağlık ve diğer başka sektörlerde fiyatlama gücü olan firmaları da hisse portföylerine eklediklerini belirten Gerz, temel kriter olarak enflasyon düşerken ürün ve hizmet fiyatını artırma gücü olmasını aldıkları, bu firmaların kârlılıklarını daha iyi koruyacağını vurguladı.

Gözler Fed’e çevrildi: Faiz indirimleri yavaşlayacak mı? Gözler Fed’e çevrildi: Faiz indirimleri yavaşlayacak mı?

FED OLAĞANÜSTÜ TOPLANIP FAİZ İNDİRİR Mİ?

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan da önceki gün Sozcu.com.tr’de yayımlanan yazısında, borsalardaki düşüşün çıkış noktası olarak Japonya’ya işaret etmiş ve BOJ’un daha fazla faiz artırabileceğine dair haberlerin endekslerde sert düşüş getirdiğini vurgulamıştı.

Bunun üzerine resesyon endişesinin eklendiğini, tarım dışı istihdam verisinin de resesyon korkusunu büyüttüğünü, bunu piyasaların bir tema arayışı olarak gördüğünü belirten Manukyan, önümüzdeki 72 saat içinde İran’ın İsrail’e misilleme yapabileceğine dair haberler de eklendiğinde yatırımcıların hafta sonuna borsada pozisyonlu girme isteğinin azaldığını, bu gelişmelerin düşüşte etkili olduğunu söylemişti.

Manukyan, bugün paylaştığı yorumda ise, Fed’den olağanüstü faiz indirimi beklemediğini dile getirdi.

MİSİLLEMEDE ENERJİ, RESESYONDA İFLASLAR KRİTİK

Ortadoğu gerilimi için ise İsrail’in İran’a “misilleme olursa enerji altyapısını imha ederiz” tehdidinde bulunduğunu belirten Manukyan, böyle bir gelişmenin olması durumunda petrol fiyatlarında ciddi bir yükseliş olabileceğini ancak misilleme tarihinin ağustos ortasına kaydığına dair haberler olduğunu aktardı.

ABD’de resesyon temasının devam edebileceğine ancak kritik noktanın, herhangi bir ülkede küresel finans sistemini riske atabilecek bir iflasla karşılaşılıp karşılaşılmayacağı olacağına işaret eden Manukyan, böylesi bir iflasla karşılaşılmaması durumunda sorun olmayacağını, hatta borsalardaki düzeltmenin daha yukarı gidişler için sağlıklı olduğunu, mevcut durumda Fed’in borsa düştü diye faiz indirimi yapmasını beklemenin anlamlı olmadığını kaydetti.

Editör: Zehra Ceviziş