Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, dijital platformda konuştu. Üçüncü döneminde Gürsu’daki hayallerini büyük ölçüde gerçekleştirdiğini söyleyen Başkan Işık, ilçeye kazandırdığı projelerinden ve geleceğe dair hedeflerinden bahsetti. Tarımdan turizme, çevreden istihdama kadar birçok başlıkta önemli açıklamalar yapan Başkan Işık, “Bir sevdanız varsa ne proje biter ne hizmet” sözleriyle hizmet anlayışının altını çizdi. Gürsu’nun hava kalitesinden tarım projelerine, istihdamdan afet hazırlıklarına kadar geniş açıklamalar yapan Başkan, ilçeye katma değer sağlayacak yeni projelerin de yolda olduğunu bildirdi.
SORU 1: Gürsu’ya dair hayallerinizi bu 3. döneme kadar geçen sürede önemli oranda gerçekleştirdiniz mi? (Koza Medya Genel Yayın Yönetmeni Okan Tuna)
“AR-GE ÇALIŞMALARINDAN VE ANKETLERDEN CİDDİ DESTEK ALIYORUZ”
CEVAP 1: Hayallerimizin birçoğunu geçekleştirdik. Hayat devam ediyor, devam eden hayatta da yeni hayaller yeni hedefler ve yeni projeler yapmak zorundasınız. Her şey çok hızlı değişiyor ve bu hızlı değişime ayak uydurmalıyız. Özellikle bizim AR-GE çalışmalarımız ve akabinde yaptığımız anket çalışmaları önemli. Bunlar bizi yönlendiriyor. Sizin aklınızda bir proje olabiliyor ama ankette o mahallenin daha farklı bir ihtiyacı varsa çalışmalarımızı hızlı bir şekilde ona döndürüyoruz. Gündem de değişiyor. Yaptıkça ilave projeler geliyor. Bir Sevdanız varsa ne proje biter hizmet biter.
SORU 2: Gürsu zengin tarım alanları olan bir ilçemiz. Nilüfer Çayı Gürsu’dan geçiyor. Tarım alanları da bu zehir akan çaydan sulanıyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu çaya zehir akıtan 100’ün üzerinde işletme tespit etmişlerdi. Sizin bu yönde tespitleriniz var mı? Ayrıca Sayın Bozbey maskeyle gezilmesi gereken ilçelerden İnegöl’ü, ardından Kestel ve Gürsu’yu söyledi. Bozbey’in bu söylemine katılıyor musunuz? Gürsu’nun havası gerçekten kirli mi? (Nöbetçi Gazete Yayın Kurulu Başkanı Enver Akasoy)
“HAVA KALİTESİNDE GÜRSU, İNEGÖL İLE AYNI DEĞİL”
CEVAP 2: Tamamına katılmıyoruz. İnegöl, Kestel ve Gürsu‘yu kıyaslayamayız. Çünkü Gürsu biraz daha ovada, Gürsu’nun sanayi bölgesi de daha üst taraflarda olduğu için özellikle konut bölgesindeki hava kirliliği ile sanayi bölgesindeki hava kirliliği arasında fark var. Özellikle Yeşil Çevre Arıtma Tesisi yapıldıktan sonra bütün OSB‘deki fabrikaların hepsinin atığı bu tesise gidiyor. Oradan da arıtılmış bir şekilde salınıyor. Zaman zaman kaçak salınım yapılıyor. Bu kaçak salınım yapıldığında da asıl görev BUSKİ’de. BUSKİ kamerayla tespit ediyor. Hangi bölgeden ne kadar deşarj edilmiş diye yapılan sondajların takibi yapılıyor. Akabinde çevre müdürlüğü bu işin takibini yapıyor. Bu hepimizi ilgilendiriyor. Bizim ekiplerimiz bu konuda duyarlı. Ufak bir salınım yapıldığında anında bildiriyorlar ve kamerayı salıp nereden geldiğinin tespit ediyoruz. Daha sonrada çevre ve şehircilik bunlara çok ciddi ceza yazıyor. 10 yıl önce daha kötü durumdaydı. Her geçen gün ceza ve kontroller arttı. Çay, daha da temiz akmaya başladı. Şu da bir gerçek; ovanın bir kısmı sondajla soluyor. Kalan kısmı da Gölbaşı Barajı’nda ki suyu kullanıyor. İşi büyütüp korkunç noktaya getirmenin anlamı yok. Hepimiz sahip çıkacağız ama o kadar da korkunç bir durumda değil.
SORU 3- Gürsu’nun bacasız sanayisi var. Gürsu artık yerel turizm destinasyonlarında önemli bir yere sahip. Bununla ilgili de sizlerin ödüllü parkları, kampları, Ericek gibi mekanları var. Hem bunlarla ilgili hem de Butik Hayvanat Bahçesi çalışmanızla ilgili de bilgi verebilir misiniz? (gundembursa.com Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akhan)
“GÜRSU ARTIK TURİZMDE DE SÖZ SAHİBİ OLMALI”
CEVAP 3- Gürsu gerçekten bir tarım ve sanayi şehri. Biz bunların yanında Gürsu’nun artık turizmde de söz sahibi olması gerektiğine inanıyoruz. Gelen misafirlerimizin daha fazla konaklayabileceği daha fazla gezebileceği bir ilçe olsun istiyoruz. Biz önce Taşköprü sokağından bunu başlattık. Taşköprü sokağı geçmişte Rum ve Türklerin ortak yaşadığı bir sokak. Burada Rumlardan kalan evleri restore etmeye başladık. Hepsine bir işlev kazandırıyoruz. Cuma günü tarihi bir yere çocuk kütüphanesini açıyoruz. Oraya gelecek olan turistlerimiz Taşköprü sokağındaki o geçmişe yolculuk ederek gezip ikinci lokasyon olan tesisimize gelip Bursa’nın tamamını izleyebilecekler. Bursa’yı en iyi göreceğimiz nokta burası. Üçüncü lokasyon noktamız da Kule Orman Park. Orada da misafir edeceğimiz alanlarımız mevcut. Butik Hayvanat Bahçesi’ni de Kule Orman Parkı’nın içerisine yaptık. Atla gezilebilecek bir yer. Sevimli hayvanlarımız da var. Akabinde de ödüllü projemiz olan Adrenalin Park. Orası da zipline, ATV’ler, kano ve atların olduğu, gençlerin, çocukların ve yetişkinlerin de çok rahat zaman geçirebileceği bir alan. Adrenalin Park Avrupa Birliği’nden Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi olarak ödül aldı. İspanya’da 96 ülkeden bu yarışmaya başvuran belediyeler vardı ama Türkiye’de tek dereceye giren bizim Adrenalin Parkı oldu. Bu ödülü de dile getirip orayı da genişletip yerli ve yabancı misafirlerimizi ağırlamayı planlıyoruz. Turizm Parklar Birliği’nden de destek alıyoruz. TÜRSAB’ı getirip bu bölgeleri gezdirdiğimizde kendilerinin de çok hoşuna gitti. Biz tabii tanıtıma da biraz ağırlık vererek Bursa turizmine Gürsu olarak nasıl katkı sağlayabileceğimizin üzerinde çalışıyoruz. Çünkü bu gerçekten bir ihtiyaç. Bizim amacımız konaklamayı 2-3-4 güne çıkarmak. O zaman Bursa turizmi de hak ettiği yerde olur diye düşünüyorum.
SORU 4: Gündemde olan bir başka konu da Bursaspor’un şampiyonluğu. Bu yolda Bursaspor’a Gürsuluların ve Gürsu Belediyesi’nin katkıları nelerdir? (Olay.com.tr Editörü Sercan Yavuz)
“BURSASPOR HEPİMİZİN”
CEVAP 4- Belediye olarak zaman zaman bu sporun istek ve taleplerine cevap veriyoruz. Bursasporlular Derneği var. Onların ihtiyaç ve taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Ben mümkün olduğu kadar bütün maçlarına gidip orada da destek vermeye çalışıyorum. Son günlerde benim görüp analiz ettiğim iyi bir noktaya gelmiş olması. Bursa’da iyi bir kenetlenme oluştu. Tabii bu başarıyı son zamanlarda birileri paylaşmaya çalışıyor. Aslında burada Bursa’yı bir bütün olarak görüp herkes kenetlenip ayrım yapmadan 2. Lig’den de 1 Lige çıkmasını sağlayabilmek. Çünkü Bursaspor’a herkesin emeği var. Ayrım yapıldığı zaman bunun ne Bursa’ya ne Bursaspor’a faydası var. Bursaspor‘u sevmeyenler bu ayrıma çanak tutuyor. Hepimiz ayrımcılığa müsaade etmeden birlik ve beraberlik içerisinde olur Avrupa kupalarında Bursa’yı görmek istiyoruz. Çünkü Bursa’nın da Bursalıların da buna hakkı var. Hiç kimsenin bunu zedelemesine hakkı yok.
SORU5: Ülkemiz ekonomik anlamda sıkıntılı bir süreçten geçiyor. İşsizlik bu sürecin en önemli sorunlarından bir tanesi. Sizler de yerel yönetimler olarak ‘istihdam buluşmaları’ adı altında çalışmalar yapıyorsunuz. İşçi ile personel arayan şirketleri ve firmaları bir araya getiriyorsunuz. Bununla ilgili nasıl çalışmalar yaptınız? İstihdama bugüne kadar kaç kişi kazandırdınız? Kadınların da istihdama kazandırılması yönünde çalışmalarınız var. Bunlarla ilgili biraz bilgi alabilir miyiz? (ogaste.com Genel Yayın Yönetmeni Cennet Cankılıç)
“4 YILDA 4 BİN KİŞİYE İŞ BULDUK”
CEVAP 5: Biz sahada siyaset yapıyoruz. Birçok iş arayan kardeşimizle karşılaştık. Aynı zamanda sanayici kardeşlerimizle görüştüğümüzde de işçi bulamadıkları yönünde dert yandılar. Biz de ‘burada bir eksiklik var’ dedik ve Kollektif Kariyer Merkezi kurduk. Ar-Ge 6 ay bunun altyapısını yaptı. OSB’lerle, 2 üniversite ile ve kariyer merkezleriyle görüşmeler sağlandı ve aradaki boşluğu ‘nasıl kapatırız’ dedik. Ortaya bir proje çıktı. Yaklaşık 4 yılda 4 bine yakın vatandaşımızın iş bulmasına vesile olduk. 12 bin vatandaşımızın birebir iş görüşmesine vesile olundu. 100. İstihdam Buluşmasını gerçekleştirdik. Tabii bu yaptığımız güzel işin faydasını da gördük. Kariyer merkezleri bu işi yaparken, bir fabrikaya bir çalışacak arkadaşımızı bulduğu zaman bir aylık maaşı alıyorlar. Biz de dedik ki ‘sizler bize destek vermek istiyorsanız biz size 1 arkadaşımızı bulduğumuz zaman, siz de bize 10 tane erzak paketi gönderin.’ 4 bin arkadaşımızın 2 bini işe yerleşmesi sonucunda da yaklaşık 20 bin tane erzağımız oldu. Burada işe giren kardeşimiz sevindi. Biz bu erzakla 20 bin kişiyi sevindirdik. İşverenlerimiz işçi bulamadığı için onların eksiğini çözmüş olduk. Aslında burada herkes kazanmış oldu. Bu Türkiye’ye örnek olan bir proje oldu. Farklı belediyelerden gelip bu projenin altyapısını nasıl kurduğumuzla ilgili bizlerden bilgi aldılar. Biz de her bölge bu şekilde kendisini geliştirsin diye bu bilgilerden faydalandırdık.
“EV HANIMLARINA E-TİCARET BİLGİSİ VERDİK”
Bir taraftan sadece fabrikalara çalışacak arkadaş bulurken diğer taraftan da kendi evinde ürettiklerini pazarlayabilecek kardeşlerimizin olduğu ortaya çıktı. Bunların yetiştirilmesi gerekiyordu. İhtiyacı olan kadınlarımıza e-ticaret bilgisi verdik. Bununla beraber birçok hanım kardeşimiziz kendi ürettiği el emeklerini satabilmeleri için kayıtlarını yaptırdık. Vergiden muaflar. Çok başarılı olanlara kendi iş yerlerini açmalarına vesile olduk. Bu da örnek bir proje. Yeter ki destek verilsin. Bölgedeki ihtiyaç açığa çıkarıldığı zaman başarı kendiliğinden geliyor.
SORU 6: Depremle karşı karşıya olduğumuz sürekli konuşuluyor. Bursa’nın durumu da çok iç açıcı değil. Gürsu’nun bina stoku nasıl? Hazırlıklar kapsamında neler yapıyorsunuz? (Sosyal TV Genel Yayın Yönetmeni Enhar Güneş)
“AFET KOORDİNASYON MERKEZİ YAPIYORUZ”
CEVAP 6: Öncelikle deprem olmadan önce tedbir almamız gerekiyor. Bununla ilgili ekibimizin şubat depremlerinde gördüğü eksiklikleri burada gidermeye çalışıyoruz. Afet Koordinasyon Merkezi yapıyoruz. Burası bir deprem olduğunda çok hızlı bir şekilde ulaşabileceğimiz bir merkez olacak. En büyük sıkıntının yer bulma olduğunu gördük. Yaklaşık 40 dönüm bahçesi olan bir yer. Deprem gerçek ve biz de buna hazırlıklı olmalıyız. Hızlı bir şekilde müdahale edebilmek için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Gürsu’nun hızlı büyümesi bazı konularda dezavantaj gibi gözükse de deprem konusunda avantaj. Çünkü 99 depreminden önce 19 bin kişi Gürsu’da yaşıyordu. Bugün burada 105 bin kişi yaşıyor. Şu anki konutlarımızın yüzde 20’si depremden önce yapılan konutlar. Yüzde 80’i depremden sonra yapılan konutlar. Bununla beraber yerinde dönüşüm yapılan yüzlerce ev var. Bunları da hesaba kalktığımızda yüzde 84-85’i 99 depreminden sonra yapılmış. Hepsi imar kanuna uygun konutlar. Biz aslında şubat depreminden öncede iyi bir arama kurtarma ekibi kurduk. Deprem döneminde oraya gönderdiğimiz 20 kardeşimiz yaklaşık 50’nin üzerinde canı çıkardılar. Ulusal kanallarda bununla ilgili görüntüleri oldu. Biz farklı alanlarda çalışmalar gerçekleştirdik. Mahallelerimizde de afet koordinasyon depoları kuruyoruz. Şubat depreminde eğitimini almış 20 arama kurtarma personelimiz vardı. 1 jeneratörümüz, 1 hiltimiz, 1kesici olarak hepsinden birer taneydi. Biz bunlardan 20’şer tane oluşturduk ve şubat depreminden sonra yeni eğittiğimiz arkadaşlarımızla beraber yaklaşık 60 eğitimli kardeşimiz bulunuyor. Şu an 20 bölgede arama kurtarma yapabileceğimiz ekibimiz var.
SORU 7: Belediyeniz Bursa’da Avrupa Belediyeleri Birliği’nden en çok yararlanan belediye oldu. Nitekim Gürsu Tarımsal Araştırmalar Merkezi’nde Gürsu tarımını katma değer sağlamak amacıyla toplan 680 bin euroluk hibe aldığınızı biliyoruz. Bu hibe destekleriyle ilgili neler yapılıyor? (Bursada Bugün yazarı Elif Didem Danacıoğlu)
“ARMUT PİYASASINI BİZ BELİRLEMEK İSTİYORUZ”
CEVAP 7: Kollektif Kariyer Merkezi’nde sanayi ile ilgili olan eksiklikleri tespit edip orada ciddi bir başarı yakalamıştık. Biz bu dönemde de burada yaklaşık bir yıl önce Gürsu Tarımsal Araştırmalar Merkezi’ni (GÜRTAM) kurduk. Önceki dönemde de 6 aylık bir altyapısı vardı. Burada bütün tarımla uğraşan çiftçiler, kooperatifler, ziraat odası, ilçe tarım ve il tarım müdürlüklerinden aldığımız bütün bilgilerle ‘biz neresinde olmalıyız’ diye bir çalışma yaptık. Burada gördük ki çok sorun var. 1 yıl bizim çiftçimiz armuda emek veriyor. Budaması, sulaması, gübrelemesi ve ilaçlamasıyla beraber 30 liradan dalında sattığını varsayalım. Dalından topluyor markete geldiğinde 60 lira oluyor. Burada gerçekten eksiklik var. Geçtiğimiz günlerde zirai don oldu. Birçok meyve zarar gördü. Bir yıl uykusuz geçiriyorsunuz, emek veriyorsunuz. Bu sıkıntı içerisinde 30 lira alacaksınız ve belki de 20-25 bin liranız sizin tamamen gideriniz. Biz ‘haksızlığı nasıl çözebiliriz’ dedik. Dediler ki girdi fiyatlarımız yüksek, kasadan başlayalım. Avrupa Birliğine bir proje yazdık. Ağaköy Kooperatiflerimize geri dönüşümlü kasa makinesi aldık. Meyve kasası üretimini aldığımız cihazla yapıyoruz. Hasattan önce stok yapıldığı için hasat zamanında da kasa ürettiğimiz için o dönemde kasanın fiyatını düşürmüş oluyoruz. İkincisi; armudun soğuk hava deposundan çıktıktan sonra yüzde 10-15’i tamamen çöpe gidiyor. ‘Bunu nasıl ekonomiye çevirebiliriz’ dedik. Kompost makinesi aldık. Kumlukalan Köyü'müzde Sıfır Atıktan Sürdürülebilir Tarıma, Kumlukalan Siyah Altın Projesi," Avrupa Birliği'nden 103 bin 550 Euro hibe desteği kazandı. Proje kapsamında, soğuk hava deposundan çıkan atık meyve ve sebzeler, kurulacak kompost makinesi sayesinde organik gübreye dönüştürülecek. Bu sayede kimyasal gübre kullanımı azaltılacak, toprak kalitesi yükseltilecek ve doğal döngü desteklenecek. Yine depolamada elektrik sarfiyatını azaltmak için TKDK’dan soğuk hava deposunun üzerine Ges yaptırdık. Bunları 1 yılda gerçekleştirdik. İnşallah bu ve buna benzer desteklerimiz devam edecek ve biz Gürsu’da başarabilirsek Avrupa piyasasını biz oluşturalım diyoruz. Gerçekten de yüzlerce çiftçimiz emek veriyor. Bir çocuğa bakar gibi ürünleri büyütüyorlar. Bu kadar emeğin karşılığında kazançlarının daha iyi olması lazım. Tarıma gerçek destek vermemiz gerekiyor. GÜRTAM ile bu açıdan çok güzel çalışıyor.
SORU 8- Türkiye’nin hibe şampiyonu bir belediye başkanı olarak tanınıyorsunuz. Hibe projelerinizde neler olacak? Bugüne kadar yapmış olduklarınızdan en çok övündüğümüz proje nedir? (Nöbetçi Gazete Yayın Kurulu Başkanı Enver Akasoy)
CEVAP 8- Bütün projelerin farklı farklı hikayeleri var. Bazı projeler bizi mesai ve zaman olarak çok yormuştur. O projenin değeri biraz daha farklıdır. Maddi anlamda yüksek projeler bizi fazla yormamıştır. Celal Bey Millet Bahçesi bizi yordu. Buraya bazı milletvekillerimiz geldi ve bu millet bahçesini yaptırmamak için ellerinden geleni yaptılar. Biz de yapmak için elimizden geleni yaptık. Burada bizi mahkemeye verdiler. Mahkeme sonuçlandı. Akabinde çok güzel bir proje ortaya çıktı. En güzel tarafı o gün yaptırmak istemeyenler bugün teşekkür ediyorlar. Hibe olarak aldığımız projeler, belediyenin kasasından çıkmadığı için onlar bizi daha çok mutlu ediyor. Herkesin hayali vardı. Asıl olan o hayalimizi gerçekleştirmemiz. Tesisimizi yaptık. Oturmaya yer yok. Demek ki halk bunu sahiplenmiş. Çünkü ekonomik olarak bu işler kolay yapılmıyor. Çalışmalarımızın vatandaş tarafından kabul edilmesi bizi ayrıca mutlu ediyor.
SORU 9- Hepimiz biliyoruz belediyelerde, şahıslarda köpekleri alıp şehir dışına ya da ormanlık alanlara bırakıyorlar. Köpekleri, hayvan barınaklarında kısırlaştırıp bırakıyor musunuz? Yoksa bakıyor musunuz? (ogaste.com Genel Yayın Yönetmeni Cennet Cankılıç)
“EN İYİ HAYVAN REHABİLİTASYON MERKEZİ ÖDÜLÜ BİZE VERİLDİ”
CEVAP 9- Yasa çıkana kadar nereden alıyorsak kısırlaştırıp aldığımız yere bırakmak zorundaydık ama yasa çıktıktan sonra burada bakmak zorundayız. Yasa çıkmadan önce burada 20-30 tane köpeğimiz vardı. Şu an 200’ün üzerinde köpeğimiz var. Vatandaş kısırlaştırmak istediği zaman onu yapmıyoruz. Onu yapan bir sektör var. O sektöre darbe vurmak istemiyoruz. Bugün bir köpeğin 1 aylık bakımı 4 bin 500 lirayı buluyor. Şu an da 200 köpeğimizin 1 milyonluk bakım masrafları var. Büyük bir maliyet. Birçok rehabilitasyon merkezlerini gezdik. Rehabilitasyon merkezimizin projesini bitirip inşaatına başlayacağımız zaman Türkiye Belediyeler Birliği ile beraber Orman Bakanlığı bir yarışma açtı. En iyi rehabilitasyon merkezi nasıl olmalı? diye. Biz projeye başvurduk. Bizim gözümüzden kaçan alanlar varsa onları da alıp bizim projeye montalayalım dedik. Yarışmaya katılım amacımız buydu. Biz dersimizi o kadar iyi çalışmışız ki bakanlık en iyi hayvan rehabilitasyon merkezi ödülünü bize verdi.